YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : –
KARAR NO : 2005/519
KARAR TARİHİ : 28.09.2005
Mahkemesi : Yargıtay 4.Hukuk Dairesi
Günü : 25.01.2005
Sayısı : 2004/15706-2005/259
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4.Hukuk Dairesince ;
“Davacı, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/96 Esas sayılı davasında resmi evrakta sahtecilik suçlaması ile 31 sanıkla birlikte yargılandığını, daha önce mahkeme huzurunda savunmasının alınmasına ve avukatının duruşmalara katılmasına rağmen davalı mahkeme heyetince 13/09/2004 tarihli celsede gıyabi tutuklama kararı verildiğini, buna karşı 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yaptığı itirazın kabul edildiğini, kendisine karşı taraflı ve kinci davranıldığını belirterek haksız tutuklama kararı verilmesi nedeniyle üç milyar lira manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı taraf, iddianın asılsız olduğunu, davacının Balina Operasyonu kapsamında yargılandığını, pek çok mahkemede davası bulunduğunu, yokluğunda gıyabi tutuklama kararı çıkardıklarını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Dosyada bulunan 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/09/2004 tarihli celse zabıtlarına göre; davacının yokluğunda iddia makamının: Dosya içeriği, olaydaki rolleri ve suç tarihi itibariyle 931.000.000.000 lira devlet zararı dikkate alınıp, CMUK’nun 104. maddesi gereğince gıyaben tutuklama talebinde bulunduğu, bunun üzerine mahkemece, suçun niteliği, kanıt durumu, cezanın alt sınırının yüksekliği, daha önce hiç tutuklu kalmamış olması v.s, gerekçelerle CUMK’nun 104. maddesi uyarınca gıyaben tutuklama kararı verilmiştir. Davacı, fiilen tutuklanmadan bu karara karşı itiraz etmiş ve itirazı inceleyen 6. Ağır Ceza Mahkemesi 21/09/2004 tarihli kararla; davacının savunmalarının alınmış olması, ikametinin bulunması gibi gerekçelerle itirazı kabul ederek gıyabi tutuklama kararını kaldırmıştır.
5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve Üyeleri olan davalıların eylemi yargılama süreci içinde yer almakta olup, HUMK’nun 573. maddesinde sayılan eylemlerden birine uymadığı ve davalıların bir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda yazılı bulunan gerekçelerle;
1-Davalıların davacıya karşı varlığı iddia edilen eylem ve işlemlerinin HUMK.573. maddesinde belirtilenlerden hiçbir ilkeye aykırılık oluşturmadığından davanın REDDINE,
2-Aynı yasanın 576. maddesi gereğince takdiren her bir davalı için ayrı ayrı 1.000,00’er YTL olmak üzere toplam 3.000,00.- YTL manevi tazminatın davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-Ret kararının eklentisi olarak HUMK.nun 576/2. maddesi gereğince 122,60 YTL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı aleyhine hükmedilen tazminat miktarı için 162,00 YTL nisbi ilam harcı ile davanın reddi dolayısıyla alınması gereken 11,20 YTL red karar harcı olmak üzere toplam 173,20 YTL harçtan peşin alınan 40,90 YTL’nın (40.900.000 TL) mahsubu ile geri kalan 132,30 YTL’nın davacıdan alınmasına,
5-Davalılar A.H..ve M.O..taraflarından yapılan 3,50’şer YTL’ndan toplam 7,00 YTL yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına”
dair oybirliği ile verilen 25.01.2005 gün ve 2004/15706-2005/259 sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine kararın süresinde temyiz edildiğinin anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin hükmüne yönelik temyiz itirazları incelendi:
Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 128.20 YTL. harcın davacıdan alınmasına, 28.9.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.