YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2023/210
KARAR NO : 2023/278
KARAR TARİHİ : 29.03.2023
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ve tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda … İş Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen 13.11.2018 tarihli ve 2018/254 Esas, 2018/512 Karar sayılı direnme kararının davalı Kurum vekilinin temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.10.2022 tarihli ve 2020/10-243 Esas, 2022/1274 Karar sayılı kararı ile usulden bozulmasına karar verilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulu kararının maddi hatanın düzeltilmesi istemi nedeniyle incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği düşünüldü:
3. … İş Mahkemesince verilen 31.12.2013 tarihli ve 2011/13 Esas, 2013/1377 Karar sayılı davanın kabulüne ilişkin karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 11.06.2014 tarihli ve 2014/4021 Esas, 2014/14481 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, bozma sonrası dosyanın tevzi edildiği … İş Mahkemesinin 26.12.2017 tarihli ve 2016/441 Esas, 2017/1067 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Mahkemece verilen 26.12.2017 tarihli ikinci karar davalı Kurum vekilinin temyizine istinaden Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 24.04.2018 tarihli ve 2018/1455 Esas, 2018/3996 Karar sayılı kararı ile tekrar bozulmuş, Mahkemece 13.11.2018 tarihli duruşmada verilen ara kararda usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek tarafların da bozma ilâmına uyulduğu kanaatiyle beyanı alınmak suretiyle yargılamaya devam edilmiş ancak yapılan yargılama sonucunda direnme kararı verilmiştir. Direnme kararının gerekçesinde “son duruşma tutanağında bozma ilamına uyulmasına karar verildi, açık yargılamaya devam olundu” ibaresinin kopyala yapıştır sistemiyle tutanakta kaldığı, mahkemenin iradesinin direnme yönünde olduğundan bu hususun sehven çıkartılmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
5. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlığın incelenmesinden önce bozma kararına uyulup uyulmadığı, bozma kararına uyulduğunun kabulü hâlinde davalı Kurum lehine usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığı ve direnme kararının usulden bozulmasının gerekip gerekmediği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
6. Özel Dairenin bozma kararına uyulması ile davalı Kurum lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, usuli kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durum da bulunmadığı, Mahkemece “Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmasına karar verildi. Açık yargılamaya devam olundu..” ifadesi ile bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra tarafların da bozma ilâmına uyulduğu kanaatiyle beyanı alınmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi durumunda önceki kararda direnilmesinin usulen mümkün olmadığı sonucuna ulaşılması üzerine karar usulden bozulmuştur.
7. Hukuk Genel Kurulunun usulden bozma kararının 24 üncü paragrafında “Mahkemece 13.11.2018 tarihli duruşmada verilen ara kararda usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmasına karar verildiğinin yazıldığı ancak daha sonra direnme kararının gerekçesinde son duruşma tutanağında bozma ilamına uyulmasına karar verildi, açık yargılamaya devam olundu ibaresinin kopyala yapıştır sistemiyle tutanakta kaldığı, mahkemenin iradesinin direnme yönünde olduğundan bu hususun sehven çıkartılmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.” ifadeleriyle Mahkemece yapılan işlemler mahkemenin de belirttiği şekilde anlatılmış, Mahkemenin asıl iradesinin direnme yönünde olduğuna yönelik tespite yer verilmemiş, kararın devam eden 25 inci paragrafında ise mahkemece yapılan işlemler anlatımında somut olay değerlendirilerek sonuca varılmıştır.
8. Mahkemece yapılan işlemlerin sırasıyla Mahkemenin de belirttiği şekilde anlatılması ve devam eden paragrafta karar sonucuna yönelik değerlendirme yapıldığı gözetildiğinde Hukuk Genel Kurulu kararında maddi hata bulunmadığı belirgin olmakla maddi hatanın düzeltilmesi talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
9. Hâl böyle olunca davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin maddi hata düzeltim talebinin REDDİNE,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.