YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/722
KARAR NO : 2023/294
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/727 E., 2019/5 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
1. Taraflar arasındaki maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la değişikliği öncesi hâliyle 438 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağından davacı vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı istemi
4. Davacı vekili; davalıya ait yüksek gerilim hattındaki sigortaların 01.09.2011 tarihinde patlaması neticesinde dava dışı gerçek kişiye ait tarladaki otların tutuştuğunu, bir buçuk hektar sahanın yandığını, yanan yerin devlet ormanına yirmi beş metre uzaklıkta olduğunu, yangının söndürülmesi için işçi, araç, arazöz ve helikopter gideri yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 16.876,31 TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabı
5. Davalı vekili, oluşan yangında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, yangının ormana sıçrama olasılığının düşük olduğunu, helikoptere ihtiyaç olmadığını, helikopterin aynı gün başka bir yangın için de kullanılmış olmasına rağmen tüm masrafın müvekkilinden istenildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı
6. Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2012/375 Esas, 2014/747 Karar sayılı kararı ile; yangının çıkmasında davalının asli kusurlu olduğu, söndürülmesi için 56,00 TL işçi ve 27,50 TL araç gideri ile 3.079,20 TL arazöz ve su ikmal araçları gideri yapıldığı, kullanılan helikopterin günlük ve aylık uçuş limitlerini doldurmadığı, bu nedenle davacı idarenin bu helikopter için ayrıca bir zararının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.159,70 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
8. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 02.07.2018 tarihli ve 2016/20887 Esas, 2018/7388 Karar sayılı kararı ile; “…Dosyadaki belgelerden orman yangınına müdahale eden ve kiralık olduğu anlaşılan helikoptere ilişkin davacı ile helikopter sahipleri arasında kira sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece hükme dayanak alınan ve orman mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, helikopter kullanım ücretinin ne şekilde belirlendiği, hiç kullanılmasa bile kira ücretinin ödenmesinin gerekip gerekmediği, fiilen kullanımın kira ücretine etkisi araştırılmamıştır. Mahkemece, olayda kullanılan helikopterin günlük ve aylık uçuş limitlerini doldurmadığı, bu nedenle davacının bu helikopter için ayrıca bir zararının oluşmadığı gerekçesi ile helikopter kullanımından kaynaklanan yangın söndürme masrafından davalı sorumlu tutulmamıştır. Anılan hususlarda araştırma yapılıp ek bilirkişi raporu alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, araştırma yapılmaksızın davalının bu masraftan hiç sorumlu tutulmaması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı
9. Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.01.2019 tarihli ve 2018/727 Esas, 2019/5 Karar sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesinin yanında, dosya içerisinde bulunan … ile Pan Havacılık ve Ticaret A.Ş. arasında tanzim edilmiş 22.02.2011 tarihli helikopter kiralama sözleşmesi ile Orman Genel Müdürlüğünün 19.04.2011 tarihli yazısına göre; orman yangınlarına havadan mücadele hizmetlerinde kullanılmak üzere 1371 saat 40 dakika uçuş garantili olarak 16.06.2011-14.10.2011 tarihleri arasında sekiz adet genel maksat helikopterinin hizmet bedeli özel bütçe imkânlarından ödemeli olarak günde 1 saat 40 dakika uçuş garantisi ve 1 saatlik uçuş ücreti KDV dahil 5910 Amerikan Doları üzerinden Pan Havacılık ve Ticaret A.Ş.’den kiralandığı, Orman Genel Müdürlüğünün 21.10.2014 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen hava aracı uçuş takip formundan anlaşıldığı üzere Edremit Orman İşletme Şefliği hizmetine sunulan helikopterin, yangının meydana geldiği 01.09.2011 tarihinde 17.24-18.32 saatleri arasında toplam 1 saat 8 dakika süre ile yangın söndürmede kullanıldığı, buna göre söz konusu helikopterin günlük 1 saat 40 dakikalık garantili uçuş süresini doldurmadığı gibi aylık garantili uçuş süresini de doldurmadığı, yine Edremit Orman İşletme Müdürlüğünün 19.06.2014 tarihli cevabi yazısı ile de olay günü yangın söndürmede kullanılan helikopterin günlük ve aylık uçuş limitini doldurmadığı bilgisinin verildiği, dosyaya sunulan faturalara göre de davacı idarenin münhasıran bu yangın için helikopter kiraladığı kanaatine varılmadığı, bu hâle göre meydana gelen yangında kullanılan kiralık helikopterin kiralama sözleşmesine göre garanti edilen uçuş limitleri içinde kullanıldığı, sözleşme uyarınca garanti edilen uçuş süresi için belirlenen bedelin, sürenin dolup dolmamasına ve helikopterin kullanılıp kullanılmasına bağlı olmaksızın idarece ödenmek zorunda olduğu, idarenin söz konusu helikopter kullanımı nedeniyle oluşan ve tazmini gereken herhangi bir zararının bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi
10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalının kusurundan kaynaklanan sebeple çıktığı çekişmesiz olan yangını helikopter kullanmak suretiyle söndüren davacının, davalıdan maddi tazminat isteminde bulunduğu ve kullanılan helikopterin günlük ve aylık uçuş limitlerinin dolmadığı gerekçesiyle helikopter kullanımı nedeniyle oluşan zarardan Mahkemece davalının sorumlu tutulmadığı somut olayda, helikopter kullanım ücretinin ne şekilde belirlendiğinin, hiç kullanılmasa bile kira ücretinin ödenmesinin gerekip gerekmediğinin ve fiilen kullanımın kira ücretine etkisinin araştırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Uyuşmazlığın çözümü için sorumluluğun kaynağını oluşturan haksız fiil ile ilgili yasal düzenlemelerin ve ilkelerin açıklanmasında fayda bulunmaktadır.
13. Haksız fiilden doğan borçlar; olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 41 ilâ 60 ıncı maddeleri arasında düzenlenmiştir;
14. Borçlar Kanunu’nun “Mesuliyet şeraiti” başlıklı 41 inci maddesinde; “Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.
Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur” hükmü yer almaktadır.
15. Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksız fiil sonucu zarara uğrayan kimse, uğradığı zararın tazminini bu haksız fiilden sorumlu olan kimseden veya kimselerden talep edebilir. Haksız fiilden söz edilebilmesi için BK’nın 41 inci maddesine göre şu dört unsurun birlikte bulunması zorunludur: Öncelikle hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiili işleyen kusurlu olmalı, kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğmalı ve sonuçta doğan zarar ile hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Bu unsurların tümünün bir arada bulunmadığı, bir veya birkaç unsurun eksik olduğu durumlarda haksız fiilin varlığından söz edilemez.
16. Tazminat hukukunun bir ilkesi olarak, sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde, zarar veren, zarar görenin mal varlığında oluşan eksilmeyi gidermekle yükümlüdür.
17. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava, orman dışı yangına müdahale nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, dosya kapsamı itibariyla davalının kusurundan kaynaklandığı sabit olan yangına müdahale etmiş; yapılan işçi, araç, arazöz ve helikopter masrafının davalıdan tazminini istemiştir. Helikopter gideri dışındaki giderlerin davalıdan tahsiline dair verilen Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmemekle kesinleştiğinden Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık helikopter masrafından ibarettir.
18. He ne kadar Mahkemece, davacı tarafından olası yangında kullanılmak üzere dava dışı şirket ile helikopter kullanımına ilişkin kira sözleşmesi yapıldığı, kira bedeli karşılığında günlük ve aylık uçuş limitlerinin belirlendiği, herhangi bir yangın gerçekleşmese dahi sözleşmede belirlenen kira bedelinin ödeneceği, bu sebeple limitler dâhilinde kullanılan helikopter nedeniyle davacının kiraladığı şirkete ödemesi gereken ayrıca bir bedel olmadığı, somut olayda da helikopterin limitler dâhilinde kullanıldığının sabit olduğu, bu durumda davacının ayrıca maddi bir zararının doğmadığı gerekçesiyle anılan talep reddedilmişse de, davaya konu edilen yangının davalının kusurundan kaynaklandığı çekişmesiz olduğuna göre, davalının bu yangının söndürülmesi için yapılan masrafların tümünden sorumlu olması gerekir.
19. Davacının dava dışı şirket ile yaptığı kira sözleşmesinin amacı, orman yangınlarını söndürmek için helikopterlerin her an hazır durumda olmaları ve yangına biran önce müdahalede bulunmaları amacıyla helikopterlerin başkalarına kiralanması veya kullandırılmasının önüne geçilmesi için ticarî hayatın gereği olarak belirli bir süre kullanım garantisi verilmesinden ibarettir. Davacının zararının sözleşme ile kararlaştırılan limitler dışında fazla uçuş süresi kadar olduğunu düşünmek doğru değildir. Gerçekte sözleşmenin amacı, yangının zamanında söndürülerek kamu zararının ve davalının tazminatla yükümlü bulunduğu tutarın artmasının önlenmesidir. Açıklanan nedenle, limit dâhilinde ödenen bedelin de kamu zararı olduğu açıktır. Bu durumda, davacının dava dışı şirket ile yaptığı helikopter kullanımına ilişkin kira sözleşmesi davalıyı ilgilendirmediğinden, davalının yapılan tüm masraftan sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
20. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davacının dava dışı şirket ile yaptığı kira sözleşmesi ile uçuş garantisi sağlandığı, belirlenen limitler için davacının sabit ödemesinin olduğu, eğer bu limitler aşılırsa davacının fazladan ödeme yapacağı ve zararın ancak bu şekilde doğacağı, zarar doğmadan davalının sorumlu tutulamayacağı, dolayısıyla direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
21. Hâl böyle olunca, direnme kararı yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle bozulmalıdır.
IV. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle 6217 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429 uncu maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun’un Kanunu’nun 440/III-1 inci maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.04.2023 tarihinde oy çokluğuyla ve kesin olarak karar verildi.