Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2022/644 E. 2023/57 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/644
KARAR NO : 2023/57
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/271 E., 2021/343 K.
KARAR : Asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların kabulüne

Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı … davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, İlk Derece Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğüne (TTK Genel Müdürlüğü) ait işyerinde davalı … AŞ’de çalıştığını, iş sözleşmesinin toplu işçi çıkarma nedeniyle feshedildiğini, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğunu, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalılar TTK Genel Müdürlüğü ile Star İnşaat ve Ticaret AŞ arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğunu belirterek ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin sendika üyesi olduğunu, davalı … sahasında TTK Genel Müdürlüğüne ait işlerde sözleşme ile faaliyet gösteren Star İnşaat ve Ticaret AŞ’de çalıştığını, davalılar TTK Genel Müdürlüğü ile Star İnşaat ve Ticaret AŞ arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğunu, asıl davada alınan bilirkişi raporunda alacaklarının hesaplandığını belirterek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili asıl davada cevap dilekçesinde; davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, yapılan ihale ile sözleşme konusu işin anahtar teslimi davalı şirkete verildiğini, müvekkilinin asıl işveren olmadığından sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirket ile yapılan sözleşmeye göre de yüklenici işçiler ile ilgili mali ve hukuki sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında birleşen davaya ilişkin olarak birleşen davayı kabul etmediklerini, yargılama devam ederken ileri sürülen muvazaa iddiasının dikkate alınmasının hukuken mümkün olmadığını belirtmiştir.

2. Davalı … AŞ (Star AŞ) vekili asıl davaya cevap vermemiş, birleşen davaya ilişkin olarak birleşen davayı kabul etmediklerini, yargılama devam ederken ileri sürülen muvazaa iddiasının dikkate alınmasının hukuken mümkün olmadığını belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2017 tarihli ve 2014/935 Esas, 2017/405
Karar sayılı kararı ile davalı … ile kat galerilerinin ıslahı işini yapan davalı … AŞ arasında hizmet alım sözleşmesi imzalanarak asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğu, davacı vekilinin muvazaa iddiasında bulunduğu, dosya kapsamında bulunan belgelerden de sözleşmede tarif edilen hizmet alımına konu işin hazırlık denilen ve kömür üretim aşamasının bir parçası niteliğindeki davalı … Müdürlüğünün asıl işi olduğu, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren bir iş olmadığı, davalı … AŞ’nin gerekli ve yeterli uzmanlığa ve teknolojik alt yapıya sahip olmadığı, araç ve gereçlerin bir kısmını davalı … Müdürlüğünden kiraladığı ve bu hâli ile üretimin bir parçası olan işin üstlenildiği, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2015/39401 Esas, 2015/23937 Karar sayılı kararı ile buna benzer pek çok içtihadı doğrultusunda davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olması nedeniyle davacının baştan beri davalı … işçisi olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … davalı … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.04.2019 tarihli ve 2017/4431 Esas, 2019/774 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı … davalı … vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 03.02.2021 tarihli ve 2020/4744 Esas, 2021/3365 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, “2-Taraflar arasında asıl işveren/alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
…Somut olayda davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığının ancak yapılacak inceleme ile anlaşılabileceği açık olduğu halde Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin konuya ilişkin emsal kararlarının bulunduğu ve kararlarda davalılar arasında muvazaa olgusunun kabul edildiği gerekçesi ile muvazaalı bir asıl işveren alt işveren ilişkisin bulunduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin eksik inceleme ile davalı şirketler arasında muvazaanın bulunduğunun kabulü isabetli değildir.
Maden Kanunu’nun ek 1. maddesi ile dayanağının ilgili Kanundan alan Türkiye Taşkömürü Kurumu Ana Statüsünün 4. maddesinde yer alan üretimin gerçekleştirilmesi için yeraltı ve yerüstü sosyal ve sınai tesisleri kurmak, işletmek veya işlettirmek yetkisine dair hükümler değerlendirilmeksizin karar verilmesi hatalıdır. İş Kanunu’nun 2. maddesinde asıl işveren alt işveren ilişkisine dair düzenlemeler ve Alt İşverenlik Yönetmeliği hükümleri yanında davalı kuruma özgü mevzuat hükümleri de değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
Mahkemece yapılacak iş, istek konusu döneme ait davalı ile Star İnş. Tic. A.Ş. arasındaki sözleşme ve şartnamelerin getirtilmesi ile verilen işin ne olduğu ile asıl iş veya yardımcı iş olup olmadığının belirlenmesi olmalıdır. Gerekirse tanıklar yeniden dinlenmeli ve yine gerektiği taktirde konunun uzmanı teknik bilirkişi marifetiyle işyerinde keşif icra olunmalıdır.
Verilen işin asıl iş olması halinde, İş Kanunu’nun 2. maddesi ile birlikte Maden Kanunu’nun ek 1. maddesi ile dayanağının ilgili Kanundan alan Türkiye Taşkömürü Kurumu Ana Statüsünün 4. maddesi hükümleri birlikte değerlendirilmeli, özellikle “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren iş” kavramı yönünden Star İnşaat ve Ticaret A.Ş. ile davalı Kurumun teknolojilerin karşılaştırılması ile sonuca gidilmemelidir. Başka bir anlatımla Star İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin teknolojisinin davalı Kurumun teknolojisinden daha düşük olması tek başına bir kriter olarak dikkate alınmamalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesinde, alt işverene ait teknoloji kullanımının mutlaka daha yüksek kapasiteye sahip olması gerekmediği düşünülmelidir. Alt işverenin belli bir alanda uzmanlaşması ve bu alanda yeterli bir teknolojiye sahip olması halinde işletmenin ve işin gereği olarak asıl için bir bölümünün alt işverene bırakılabileceği kabul edilmelidir.
Verilen işin asıl iş/yardımcı iş olup olmadığı, asıl iş ise mevzuat hükümlerine göre yapılması gereken değerlendirmeden başka, davacı işçinin sözleşme ve şartnamelerle tanımlanan iş kapsamında çalışıp çalışmadığı, davacının çalıştığı sahada davalı Kurumun davacı ile aynı işi yapan işçisi bulunup bulunmadığı, tespit edilmelidir.
Belirtilen bu hususlarda herhangi bir araştırma yapılmadan, salt emsal kararlar bulunduğu gerekçesi ile eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar arasında akdedilen sözleşmenin TTK Genel Müdürlüğü Kozlu Taşkömürü İşletme Müessesesi -630 Katı 2 nci Kısım Galerileri ve 560 Kılıçlar Galerisi Sürülmesi işi olup ihale konusu işlerin Üzülmez İşletme Müdürlüğünde Star AŞ’ye, Karadon İşletme Müdürlüğünde ise Yapı-Tek ve China Coal şirketlerine verildiği, bu işlerin farklı İşletme Müdürlüklerindeki davalı … Müdürlüğüne ait aynı işler olup sözleşme konularının aynı olduğu, Zonguldak 2. İş Mahkemesinin 2013/430 Esas sayılı dosyasında Kozlu İşletme Müdürlüğündeki davalı … AŞ’ye ait işyerinde uzman bilirkişi heyetiyle keşif yapıldığı ve rapor düzenlendiği, davalı … Müdürlüğünün şirketlerle olan sözleşmeleri sona ermiş olduğundan aradaki ilişkinin hukuki niteliğinin tespiti açısından mahallinde uzman bilirkişilerle keşif yapılarak rapor alınmasının mümkün olmadığı ancak ihale konusu işler aynı olup sadece İşletme Müdürlükleri farklı olduğundan bu raporun dava konusu ilişki açısından da hükme esas alınarak aradaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2 nci maddesine aykırı olduğunun tespit edildiği, alınan rapora göre Yargıtay 7. Hukuk Dairesince feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade talepli davalarda davacıların asıl işveren TTK Genel Müdürlüğü işçisi olduklarına ve TTK Genel Müdürlüğündeki işlerine iadesine karar verildiği (Yargıtay 7. HD’nin 2015/39401 Esas, 2015/23937 Karar sayılı kararı), davacı ile aynı dönemde Kozlu ve Üzülmez İşletme Müdürlüklerindeki ihaleyi almış olan davalı … AŞ’de çalışmış olan işçiler tarafından açılmış emsal dosyalarda davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulüne dair Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararlarının dosya içerisine alındığı, benzer nitelikteki işle ilgili olarak Üzülmez İşletme Müdürlüğü tarafından emsal dosyada mahkemeye gönderilen müzekkere cevabında ihale konusu işte davalı … Müdürlüğünün işçilerinin çalıştığı, kullanılan malzemelerin TTK Genel Müdürlüğü tarafından temin edildiği, işin davalı şirket tarafından yapıldığının kabul edildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 23-24.06.2010 tarihli inceleme raporu ile de Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü ile Yapı-Tek İnş. San. ve Tic. AŞ arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespit edildiği, Zonguldak 2. İş Mahkemesinin 2014/881 Esas, 2018/392 Karar sayılı dava dosyasında Recep Budak isimli işçinin açtığı davanın kabul edildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2018/2872 Esas, 2019/692 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarihli ve 2020/4649 Esas, 2021/4157 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, aynı şekilde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18.01.2021 tarihli ve 2020/4321 Esas, 2021/1372 Karar sayılı kararında da davalı … ile davalı … AŞ arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabul edildiği, davalı … AŞ’ye verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren bir iş olmadığı, davalılar arasındaki hukuki ilişki muvazaalı olduğundan davacının baştan itibaren davalı … Müdürlüğünün işçisi sayılması gerektiği, birbiriyle çelişen kararların verilmesinin hukuki güvenlik ilkesini ve aynı zamanda kişilerin yargıya duydukları güveni zedeleyeceği, ayrıca adil yargılanma hakkı kapsamında yargı kararları yönünden birlik, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerinin dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Direnme kararına karşı süresi içinde davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili, davalı … Tic. AŞ ile müvekkili arasında Kamu İhale Kanunu uyarınca yapılan yapım işi ihalesi sonucu sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince yer teslimi yapılarak Star AŞ’nin ocaktaki çalışmalarına başladığını ve işin gerektirdiği işçileri de Star AŞ’nin işe alarak ücret dâhil tüm ödeme ve haklarından sorumlu olduğunu, verilen işin muvazaalı olmadığını, İş Kanunu’nun 36 ncı maddesine göre kamu kurum ve kuruluşlarının ücret dışındaki işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Uyuşmazlık
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece davalılar TTK Genel Müdürlüğü ile Star İnşaat ve Ticaret AŞ arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının kabul edildiği eldeki davada, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti için davalı … Müdürlüğüne özgü mevzuat hükümleri de değerlendirilmek suretiyle araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

D. Ön Sorun
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında öncelikle İlk Derece Mahkemesince 28.09.2017 tarihinde karar verildikten sonra 09.11.2017 tarihinde toplu iş sözleşmesi fark alacağının tahsili istemiyle açılan ve 15.02.2018 tarihinde karara bağlanıp istinaf incelemesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilen, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince de hukuki ve fiili bağlantı olduğu gerekçesiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2017/4431 Esas sayılı dosyası ile birleştirilen dosya ile ilgili olarak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf incelemesi yapılmadığı gibi Özel Dairece de herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla dosya içerisinde fiziki olarak bulunan ancak hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olan dosya ile ilgili bir karar verilmek üzere direnme kararı ile Özel Daire bozma kararının kaldırılarak dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesinin gerekip gerekmediği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

E. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 341 ilâ 373 üncü maddeleri.

2. Değerlendirme
1. İlk Derece Mahkemesince verilen asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davaların kabulüne ilişkin 28.09.2017 tarihli ve 2014/935 Esas, 2017/405 Karar sayılı karar davacı … davalı … vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.

2. Davacı vekili, yukarıda sözü edilen kararın istinaf incelemesi sonuçlanmadan evvel 09.11.2017 tarihinde açtığı davada, Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 2014/935 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda 11.280,78 TL toplu iş sözleşmesi fark alacağı hesaplandığını ancak taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğunu, bu dava ile de fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 3.389,00 TL toplu iş sözleşmesi fark alacağının TTK Genel Müdürlüğü ile Star İnşaat ve Ticaret AŞ’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

3. Zonguldak 3. İş Mahkemesi 15.02.2018 tarihli ve 2017/507 Esas, 2018/101 Karar sayılı kararı ile Mahkemenin 2014/935 Esas sayılı dosyasında davacının 11.280,78 TL toplu iş sözleşmesi fark alacağı bulunduğunun tespit edildiği, taleple bağlı kalınarak 7.891,00 TL kısmının hüküm altına alındığı, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinde olduğu, davacının bakiye 3.389,00 TL toplu iş sözleşmesi fark alacağının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş, karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve 8. Hukuk Dairesine tevzi edilmiştir.

4. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 03.04.2019 tarihli ve 2018/1662 Esas, 2019/866 Karar sayılı kararı ile işbu dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2017/4431 Esas sırasında inceleme bekleyen Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 2014/935 Esas, 2017/405 Karar sayılı dosyasında kısmî olarak hüküm altına alınan toplu iş sözleşmesi fark alacağının eki niteliğinde olduğu, bu dosya ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2017/4431 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle HMK’nın 166 ncı maddesinin beşinci fıkrası uyarınca dava dosyasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

5. Bu aşamada Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 2014/935 Esas, 2017/405 Karar sayılı dosyası bakımından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf incelemesi yapılarak 16.04.2019 tarihinde davacı ile davalı … vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, birleştirilen Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 15.02.2018 tarihli ve 2017/507 Esas, 2018/101 Karar sayılı dosyasına ilişkin yapılan istinaf başvurusu hakkında inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır.

6. Bu hâlde ortada usulüne uygun olarak tamamlanmış bir istinaf incelemesinden söz edilemeyeceğinden birleşen Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 15.02.2018 tarihli ve 2017/507 Esas, 2018/101 Karar sayılı dosyası bakımından da değerlendirme yapılmak ve yöntemince temyiz incelemesi gerçekleştirmek üzere dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmelidir.

7. Hâl böyle olunca Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 06.10.2021 tarihli ve 2021/271 Esas, 2021/343 Karar sayılı direnme kararı ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 03.02.2021 tarihli ve 2020/4744 Esas, 2021/3365 Karar sayılı bozma kararı ortadan kaldırılarak, Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 15.02.2018 tarihli ve 2017/507 Esas, 2018/101 Karar sayılı kararına yönelik Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmiş hüküm bulunmadığından bu aşamada Hukuk Genel Kurulu tarafından da denetlenebilecek hükmün varlığından söz edilemeyeceği, Yargıtay 9. Hukuk Dairesince bu konuda karar verilmemiş ise de henüz temyiz incelemesine konu bir hükmünde bulunmadığı, birleşen dosyadaki hükmün direnmeye konu hükümle birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilerek bu konuda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 06.10.2021 tarihli ve 2021/271 Esas, 2021/343 Karar sayılı direnme kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 03.02.2021 tarihli ve 2020/4744 Esas, 2021/3365 Karar sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

Dosyanın YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

Davalı … vekilinin direnme kararına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.