Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2022/248 E. 2023/1057 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2022/248
KARAR NO : 2023/1057
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/647 E., 2021/764 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 17.12.2020 tarihli ve
2020/216 Esas, 2020/8625 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davalı …Ş. yönünden davanın usulden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … ve … vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi, kararının davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi 17.12.2020 tarihli ve 2020/216 Esas, 2020/8625 Karar sayılı kararı ile; birinci bentte sair tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte davalı … hakkında kurulan hüküm infazda tereddüt yarattığından tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde karar verilmesi gerektiği, üçüncü bentte davacı … lehine 1.600,86 TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş ise de koşulları oluşmadığından bu tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, dördüncü bentte ise davacı … lehine verilen sürekli iş göremezlik tazminatında müterafik kusur indirimin hatalı uygulanarak talep aşımına neden olunmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi bozma kararına yalnızca geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin üçüncü bent yönünden direnmiş, diğer bozma nedenleri yönünden ise bozmaya uyarak yeniden hüküm tesis etmiştir.

Kısmen uyma-kısmen direnmeye ilişkin bu karar davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmekle dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı … lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Karar yalnızca davalı … ve … tarafından ve bu hususa ilişkin olarak temyiz edilmiş olup sair tüm hususlar aşamalardan geçerek kesinleşmiştir. Direnmeye konu miktar 1.600,86 TL tutarındaki geçici iş göremezlik tazminatından ibarettir. Bu tutar, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararını verdiği 16.06.2021 tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; kesinlik sınırı belirlenirken sadece direnme konusu uyuşmazlığa değil temyiz eden davalılar aleyhine hükmedilen tüm alacakların toplam miktarına bakılması gerektiği, bu durumda kararın temyiz edilebilir nitelikte olduğu ve ön sorun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

Hâl böyle olunca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … ve … vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

“K A R Ş I O Y”

Temyiz kesinlik sınırının düzenlendiği 6100 sayılı HMK 362 nci maddeye göre alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen kısmı maddedeki kesinlik sınırı olarak gösterilen miktarın üstünde ise hükmün temyiz edilmesi mümkündür. Bu durumda davacı ve davalı için temyiz kesinlik sınırı aleyhlerine hükmedilen miktarlara göre belirlenmelidir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.02.2012 tarihli ve 2011/13-625 Esas, 2012/27 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; dosya daha önce temyiz incelemesinden geçmiş ve bir kısım talepler yönünden temyiz edilmeyerek veya temyiz itirazları reddedilerek usuli kazanılmış hak doğmuş veya kısmî kesinleşme olmuş ise bu kalemler yeni hükümde yer almış olsa bile yeniden temyizinde hukuki yarar olmadığından bu miktarlar hariç tutularak kesinlik sınırı belirlenmelidir.

Temyiz parasal sınırının yer aldığı bu madde (HMK 362), alacağın tamamının dava edilmesi hâlinde kabul veya reddine karar verilen miktarlara göre temyiz kesinlik sınırı belirlediğinden bu kalemlerden bir kısmının temyiz edilmemiş olması hâlinde dahi hükmün kesin olup olmadığı temyiz edilen kısma bakılarak değil, hükmün tamamındaki kabul veya reddedilen kısma bakılarak belirlenecektir. Zira madde kesinlik sınırının temyiz dilekçesindeki miktarlara göre değil hükümdeki miktarlara göre belirleneceğini düzenlemiştir.

Temyiz edilen kısma bakılmayıp hükme bakılacak olmasının kısmî direnmelerdeki sonucu ise, kesinlik sınırının; Hukuk Genel Kurulunun inceleyeceği kısım için ayrı, Özel Dairenin inceleyeceği kısım için ayrı belirlenmeyip, her ikisi için toplamı esas alınarak belirlenecek olmasıdır. Zira kesinlik sınırı düzenlemesi temyizin nerede inceleneceğine göre değil, karar kapsamına göre bir belirlemeyi gerektirmektedir.

Aksinin kabulü direnilen ve direnilmeyen kısım için kararın ikiye bölünmesi sonucunu doğuracak ve bu bölünme yorumu nedeniyle temyiz edilebilen bir karar temyiz edilemez hâle gelebilecektir. Ayrıca mahkeme bozma kararına direnmez ise karar tümüyle temyiz edilebilir iken bir kısmına direnmesi nedeniyle kararın kısmen veya tamamen temyiz edilemez hâle gelmesinin mahkemeye erişim hakkına bir sınırlama niteliğini taşıdığı açıktır. HMK 362 nci madde hükmünün de temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği ölçütü bakımından bu sınırlamaya kanunilik kazandıracak bir içerik taşımadığı da çok açıktır.

Özel Daire tarafından verilen bozma kararına karşı mahkemece 1.600,86 TL olarak hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatı yönünden direnilmiş ise de uyularak direnme kararı verilmeyen ve temyize de konu olmuş olan özel dairece incelenecek bölüm de eklendiğinde, 2021 yılında 78.630,00 TL olan temyiz kesinlik sınırı aşıldığından temyiz incelemesinin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle ön sorun bulunmadığı görüşünde olduğumdan, incelemenin Hukuk Genel Kurulunca yapılacağı direnmeye konu miktar esas alınmak suretiyle direnme kararının temyiz edilemeyeceği ve ön sorun bulunduğu yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum.