Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2021/631 E. 2023/302 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/631
KARAR NO : 2023/302
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/301 E., 2021/689 K.
KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada ihalenin feshi isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dosyadaki şikâyetin reddine, birleşen dosyadaki şikâyetin usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl dosyada şikâyetçi borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl dosyada şikâyetin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili ile ihale alıcısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı alacaklı vekili ile ihale alıcısı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. TALEP
1. Asıl dosyada şikâyetçi borçlular vekili; alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı takipte taşınmazın 26.11.2019 tarihinde ihale edildiğini, icra dosyasında vekâletname bulunmadığından satış ilanının borçlu asıllara tebliğ edilmesinin gerektiğini, ihale sırasında teminat alınmaksızın ihaleye girenlerin pey sürmelerine izin verildiğini, teminatın alacaklı hariç diğer bütün katılımcılar tarafından ihale öncesinde yatırılması gerektiğini, ihalenin 26.11.2019 tarihinde saat 10:05’te sonlandırıldığını, ancak ihale alıcısı … tarafından Vakıfbank’a 70.000,00 TL tutarındaki teminat bedelinin aynı gün saat 10:24’te yatırıldığını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 126 ncı maddesine göre teklif vermeden önce haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde teminat gösterilmesinin zorunlu olduğunu, ihaleye teminatsız katılım sağlandığının sabit olduğunu ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen dosyada şikâyetçi vekili; müvekkilinin haciz alacaklısı olmasına rağmen herhangi bir tebligat yapılmadan ihalenin yapıldığını, satış ilanının tirajı elli binin altında olan gazetede ilan edildiğini, satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen ihalenin yapıldığını, ihalede esas alınan kıymet takdirinden itibaren iki yıllık sürenin geçtiğini ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Asıl dosyada alacaklı vekili; borçlular vekiline yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğunu, ihale başlamadan önce muhammen bedelin %20’si oranında teminat gösterildiğini, teminat yatırılmadan ihaleye katılımın olmadığını, ihalenin saat 10:05’te bittiğini, tutanağın tutulup taraflarca imzalanmasından sonra ihalenin yapıldığı birinci kattan teminat olarak alınan paranın yatırılması amacıyla zemin kattaki bankaya gidilmesi, bankada işlem yapılması için sıra numarası alınması ve sıranın gelmesinden sonra paranın yatırılması için zamana ihtiyaç olduğunun açık olduğunu, ihalenin bitiminden paranın hesaba yatırılmasına kadar belirli bir zamana ihtiyaç olduğu ortadayken icra müdürlüğünce alınan teminatın ihalenin bitiminden 19 dakika sonra banka hesabına yatırılmış olmasının ihale alıcısının ihaleye teminatsız olarak katıldığını göstermeyeceğini belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

2. Asıl dosyada ihale alıcısı vekili; şikâyetçilerin ihaleye katılımının teminat gösterilmeden sağlandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, açık arttırmanın başlangıç saati olan 10:05’te teminat miktarı olan taşınmaz kıymet takdirinin %20’si oranında teminat olarak sunulması işleminin icra müdürlüğüne ait emanet kasa hesabına yatırılma olarak değil sadece teminat gösterme olarak kabul edildiğini belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

3. Birleşen dosyada alacaklı vekili; satış ilanının tapu kaydında bulunan tüm ilgililere tebliğ edildiğini, şikâyetçinin tapu kaydında haczinin bulunmadığını, şikâyetçinin ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmadığını belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

4. Birleşen dosyada ihale alıcısı vekili; şikâyetçinin taşınmazın tapu kaydında haczinin bulunmadığını, diğer iddiaların da yerinde olmadığını belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2019/713 Esas, 2020/55 Karar sayılı kararı ile; asıl dosyada ihaleye katılacakların teklif vermeden önce haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde teminat göstermeleri gerektiği, icra dosyasının fiziki olarak ve UYAP sisteminden incelenmesinde; ihale alıcısının ihale günü olan 26.11.2019 tarihinde saat 10:24’te 70.000,00 TL teminat bedelini icra müdürlüğü hesabına yatırdığı ve buna ilişkin banka dekontunun icra dosyası içerisinde yer aldığı, ihale saati geldikten sonra teminat göstermek suretiyle ihaleye katılım mümkün olup, ihale sırasında yatırılan nakit teminatın ihale saatinden hemen sonra icra müdürlüğü banka hesabına yatırılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, diğer şikâyetlerin de yerinde görülmediği, şikâyetçilerin ileri sürdüğü hususlar ile mahkemece resen yapılan incelemeler sonucu şikâyete konu ihalenin feshini gerektirecek herhangi bir delil elde edilemediği, birleşen dosyada ise şikâyetçinin 2004 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen kişilerden olmaması nedeniyle aktif husumetinin bulunmadığı gerekçesi ile asıl şikâyetin esastan reddine, ihale bedeli 223.000,00 TL’nin %10’u olan 22.300,00 TL para cezasının asıl dosyada şikâyetçiden tahsili ile Hazineye irad kaydına, birleşen şikâyetin usulden reddine, birleşen dosyanın usulden reddedilmesi sebebiyle şikâyetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dosyada şikâyetçi borçlular vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2020 tarihli ve 2020/1154 Esas, 2020/1316 Karar sayılı kararı ile; Özel Dairenin 21.06.2016 tarihli ve 2016/15324 Esas, 2016/17376 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi açık artırmaya iştirak edeceklerin iştirak esnasında ya da öncesinde teminat mektubu sunacaklar ise bunu ibraz etmeleri, nakit olarak verilecek ise icra memuruna vermeleri ya da daha önce yatırılan teminat miktarına dair dekontu ibraz etmelerinin gerektiği, teminatın eksik verilmiş olması ya da ihale sona erdikten sonra verilmiş olmasının ihalenin feshi sebebi olduğu, somut olayda ihale alıcısının dosya alacaklısı olmayıp açık artırmaya iştirak eden üçüncü kişi olduğu, ihalenin 26.11.2019 tarihinde saat 10:00’da başladığı ve saat 10:05’te sonlandırıldığı, ihale alıcısının 70.000,00 TL tutarında teminat miktarını emanet kasa hesabına aynı gün saat 10:24:42’de yatırdığı, ihale esnasında ya da daha öncesinde paranın fiilen ilgili icra memuruna verildiğine dair açık artırma tutanağında ve katılımcılar ile tekliflerin yer aldığı tutanakta bir ibare bulunmadığı, bu hâliyle ihale alıcısının teminatı ihale sona erdikten sonra yatırdığı, bu durumun da ihalenin feshi sebebi olduğu İlk Derece Mahkemesince asıl şikâyetin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile borçlular vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının asıl dosyadaki şikâyet yönünden kaldırılmasına, asıl dosyada şikâyetin kabulü ile ihalenin feshine, birleşen dosyanın usulden reddine, şikâyetin usulden reddedilmesi nedeniyle şikâyetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ İNCELEME SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili ile ihale alıcısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayetleri ile birlikte ihale alıcısının teminat bedelini ihale saatinden sonra yatırdığını ileri sürerek ihalenin feshini istediği, ilk derece mahkemesince; ihale sırasında yatırılan nakit teminatın ihale saatinden hemen sonra icra müdürlüğü banka hesabına yatırılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince; 3.kişi olan ihale alıcısının teminatı ihale saatinden sonra yatırdığı, ihale tutanağında teminatın peşin verildiğine dair bir ibarenin bulunmadığı nedenle ihalenin feshine karar verildiği, kararın davalı alacaklı ve ihale alıcısı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 124/3. maddesi gereğince, artırmaya iştirak edeceklerin taşınmazın muhammen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri şartnameye yazılır. Aynı Kanun’un 126/3. maddesinin birinci cümlesine göre; “… ihaleye katılacakların teklif vermeden önce, haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde teminat göstermeleri gerekir.”
Somut olayda, ihale alıcısının teminatı ihaleden önce yatırdığını ve bu şekilde ihaleye katılabildiğini, teminat yatırdığı halde tutanak altına alınmadığını iddia etmiş olmakla, ihale teminat bedelinin ihaleden önce yatırılması kanunen zorunlu olduğundan, ihaleyi yapan satış memuru tanık olarak dinlenilerek, teminatın ihale saatinden önce nakit olarak verilip verilmediği ve buna göre teminatın ihaleden önce yatırılıp yatırılmadığı, bu hususta tutanak düzenlenip düzenlenmediği sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bölge adliye mahkemesince eksik inceleme ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2004 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliğinin 22 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince icra ve iflas dairelerinin yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak tutacakları, sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanacağı, yine 2004 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince icra ve iflas dairelerinin tutanaklarının hilafı sabit oluncaya kadar muteber olduğu, icra müdürlüğünce ya da satış memuru tarafından teminatın ihale öncesinde yatırıldığının bildirilmesine itibar edilemeyeceği, ihale alıcısı tarafından sunulan dekonta göre teminatın ihale tamamlandıktan sonra yatırıldığı sabit olup, ihale esnasında ya da daha öncesinde paranın fiilen ilgili icra memuruna verildiğine dair açık artırma tutanağında ve katılımcılar ile tekliflerin yer aldığı tutanakta bir ibare bulunmadığı gibi gerek fiziki dosya içerisinde gerekse UYAP kayıtlarında teminata ilişkin ayrı bir tutanak bulunmadığı, bu hâliyle ihaleyi yapan satış memurunun tanık olarak dinlenmesinin mevcut durumun (açık artırma tutanağının ve katılımcılar ile tekliflerin yer aldığı tutanağın) aksini ispata yeterli olamayacağı gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili ile ihale alıcısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Alacaklı vekili; ihale alıcısından ihale başlamadan önce muhammen bedelin %20’si olan 70.000,00 TL’yi teminat olarak dosyaya alınarak ihaleye katılımın sağlandığını, ihalenin 10:05’te bitmesinin teminatın aynı dakikada bankaya yatırılacağı anlamına gelmediğini, satışın satış ilanında belirtilen adreste yapıldığını, satışın bitiminden sonra tutanağın tutulup taraflarca imzalanması ve ihalenin yapıldığı birinci kattan teminat olarak alınan paranın yatırılması için zemin kattaki Bankaya gidilerek işlem yapılması için sıra numarası alınması ve sıranın gelmesinden sonra işlemin yapılmasının (paranın yatırılması) için zamana ihtiyaç olduğunu, icra müdürlüğünce alınan teminatın ihalenin bitiminden 19 dakika sonra banka hesabına yatırılmış olmasının ihale alıcısının ihaleye teminatsız olarak katıldığını göstermeyeceğini, teminatın ihaleden önce yatırılıp yatırılmadığının tespiti için satışı yapan satış memurunun dinlenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. İhale alıcısı vekili; 2004 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesinde de belirtildiği gibi ihaleye iştirak şartı olarak taşınmazın tahmin edilen değerinin %20’si oranda teminat yatırılmasının değil teminat gösterilmesinin esas alındığını, teminatın açık arttırma başlamadan önce satışı gerçekleştiren icra memurlarınca alındığını dolayısı ile teminat gösterilmeden ihaleye katılımın mümkün olmayacağını, ihale süresinin bitiminden sonra taşınmaz ihale edilen kişi veya vekilinin ilgili tutanakları imzalama işlemlerinin olması ve para yatırma işlemi esnasında bankada sıra olması durumlarının da göz önünde bulundurulduğunu teminatın makul sürede emanet kasa hesabına alındığını, açık arttırma şartnamesinde teminatın emanet kasa hesabına yatırılmasına dair bir şartın bulunmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince hiçbir sebep gösterilmeden satışı gerçekleştiren icra memurunun dinlenilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesince borçlular aleyhine verilen para cezası kaldırdığını, borçlular aleyhine %10 oranın para cezasına hükmedilmesi gerektiğini, birleşen şikâyet yönünden mahkemece usulden reddolunan şikâyetçi yönünden istinaf başvurusu yapılmamasına rağmen karşı vekalet ücretine hükmedilmesinin usule aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Uyuşmazlık
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda ihaleyi yapan satış memurunun tanık olarak dinlenilerek, teminatın ihale saatinden önce nakit olarak verilip verilmediğinin ve buna göre teminatın ihaleden önce yatırılıp yatırılmadığının, bu hususta tutanak düzenlenip düzenlenmediğinin sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

D. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 124 üncü maddesinin üçüncü fıkrası;
“Şartnameye, artırmaya iştirak edeceklerin taşınmazın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri, elektronik ortamda teklif vererek artırmaya katılacakların teminat göstermeleri gerektiği ve elektronik ortamda teklif vermeye ilişkin hususlar yazılır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un 126 ncı maddesinin üçüncü fıkrası ise;
“Yapılacak ilana, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, tahmin edilen kıymeti, bulunduğu yer; birinci ve ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve saat; artırmaya iştirak edeceklerin haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri gerektiği; diğer bilgilerin nereden ve ne suretle öğrenilebileceği hususları yazılır. Ayrıca, ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbiteleri ile onbeş gün içinde icra dairesine bildirmeleri gerektiği yazılır; aksi halde, hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça, satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları da ilave edilir. Bu ihtar irtifak hakkı sahiplerine de yapılır.” hükmünü içermektedir.

2. Değerlendirme
1. Uyuşmazlığın çözümü için yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.

2. İpotekli veya hacizli taşınmazlar, satış talebi üzerine yalnız açık artırma yolu ile satılır. Burada söz konusu olan 2004 sayılı Kanun’a göre yapılan cebri açık artırma ile satıştır. Açık artırma yolu ile satış, yeri, zamanı ve koşulları önceden belirlenerek, hazır olanlar arasından en yüksek bedeli öneren ile yapılan satıştır (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara2013, s.642).

3. Cebri açık artırma hazırlık dönemi içinde satış (artırma) için gerekli bütün hazırlık işlemleri yapılır. Bu işlemler artırmanın ilanı, artırma şartnamesinin düzenlenmesi ve mükellefiyetlerin tespitidir (Kuru, s.644).

4. 2004 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinde ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilerek gösterilmemiş, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 281 inci (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 226 ncı) maddesinde yazılı nedenler de dahil olmak üzere, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir.

5. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında;
1) İhaleye fesat karıştırılmış olması,
2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,
3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,
4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır.

6. Satışı yapan icra müdürünün (dairesinin), satışın (ihalenin) yapılmasını düzenleyen kanun, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması hâlinde, (icra mahkemesinden) ihalenin feshi istenebilir. Yani, ihalenin feshi talebi ile ihalenin (satışın) usulüne uygun biçimde yapılmadığı ileri sürülür. İhalenin yapılmasındaki usulsüzlük, artırmanın (satışın) çeşitli dönemlerinde yapılmış olabilir (Kuru, s.701).

7. İhalenin yapılması sırasındaki işlemler; satışı yapacak memurun, satışın yapılacağı yer ve zaman, tellal bulundurulması, teminat gösterenlere satışın açık olması ve ihale sonunda tutanak düzenlenmesi ile ilgili kurallara uyulmasıdır.

8. Artırmaya katılabilmek için 2004 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen miktarda teminat göstermek gerekir. İhaleye katılabilmek için yatırılması gereken teminat miktarı ihaleden önce veya ihale sırasında yatırılabilir. Kanun teminat gösterilmesinin zorunlu olduğunu belirtmiş, teminatın ihaleye pey sürmeden önce ilgili banka hesabına yatırılmış olmasını öngörmemiştir. Diğer taraftan 2004 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ile 126 ncı maddesinin beşinci fıkrası uyarınca satışa çıkarılan taşınmaz üzerinde hakkı olan alacaklının alacağı en az bu oranda ise teminat aranmaz.

9. 2004 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesine göre artırmaya katılanlardan alınan teminat, ihale alıcısının ihale bedelini ödememesi hâlinde 2004 sayılı Kanun’un ihale tarihinde yürürlükte bulunan 133 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iki ihale bedeli arasındaki farkı, diğer zararları ve ayrıca temerrüt faizini karşılamak için alınır.

10. İcra mahkemesi ihalenin feshi talebini basit yargılama usulüne göre [2004 sayılı Kanun md. 18, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) md. 316-322.] ve mutlaka duruşmalı olarak incelemesi gerekir. İcra mahkemesinin, ihalenin feshi talebini incelemedeki yetkisi (itirazın kaldırılmasındaki gibi) sınırlı değildir, ihalenin feshi sebepleri tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilir (İlhan E. Postacıoğlu, İcra Hukuku Esasları, … 2010, s.612; Kuru, s.720).

11. Somut olayda; alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra 26.11.2019 tarihli birinci açık artırmada 350.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın üçüncü kişi … vekili Av. …’e 223.000,00 TL bedelle ihale edildiği görülmektedir.

12. İhale teminat bedelinin pey sürmeden önce gösterilmesi zorunludur. İhale alıcısı üçüncü kişi teminatını ihaleden önce verdiğini iddia etmiştir. O hâlde ihaleyi yapan satış memurunun tanık olarak dinlenilerek, teminatın ihale saatinden önce nakit olarak verilip verilmediği ve bu hususta tutanak düzenlenip düzenlenmediğinin sorularak, buna göre teminatın ihaleden önce verilip verilmediğinin tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.

13. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; dosya kapsamında teminat yatırıldığına dair tutanak bulunmadığı, icra müdürünün tanık olarak dinlenmesine gerek olmadığı gerekçesiyle direnme kararının onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

14. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır.

15. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Alacaklı vekili ile ihale alıcısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 5311 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı Kanun’un 364 üncü maddesinin ikinci fıkrasının göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine,05.04.2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.