YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/487
KARAR NO : 2023/95
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/31 E., 2021/332 K.
KARAR : Davaların reddine
Taraflar arasında birleştirilerek görülen kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, asıl ve birleşen dosyalarda davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine karar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşıldıktan ve temyiz incelemesi sırasında duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin direnme kararının temyizini kapsamadığı, direnmenin düzenlendiği aynı Kanun’un 373 üncü maddesinde ise duruşmaya yer verilmediği gözetildiğinde direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağı kabul edilerek temyiz eden asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, HMK’nın 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Aralarında bağlantı bulunduğu için birden çok davanın HMK’nın 166/1. maddesi çerçevesinde birleştirildiği durumlarda; yargılama birlikte görülmüş olsa dahi ortada birleştirilen dava sayısı kadar birbirinden bağımsız davalar bulunur. Bu nedenle hükmün unsurları hem asıl hem de birleşen dava yönünden geçerlidir ve gerekçeli kararda yer almalıdır. Dolayısıyla tek bir dosya üzerinden sürdürülmekle birlikte, bağımsızlığını koruyan her bir dava bakımından talepler ayrı ayrı değerlendirilerek gerekçe yazılması, karar başlığında da asıl ve birleşen dava bilgileri belirtilmek suretiyle hüküm kurulması, harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenerek hüküm altına alınması zorunlu olduğu gibi, temyiz kesinlik sınırının tespiti yönünden asıl ve birleşen davaların da ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dosya içeriğine göre uyuşmazlık konusu olan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat miktarının asıl davada 66.700,08 TL, birleşen 2018/461 Esas sayılı dosyada 52.561,87 TL, birleşen 2018/462 Esas sayılı dosyada 5.235,93 TL olduğu dikkate alındığında, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararını verdiği 17.02.2021 tarihi itibarıyla her bir dava, kesinlik sınırı olan 78.630 TL’nin altında kalmaktadır.
Hâl böyle olunca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.