Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2021/447 E. 2021/663 K. 03.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/447
KARAR NO : 2021/663
KARAR TARİHİ : 03.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla … 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20.12.2018 tarihli ve 2018/202 E., 2018/447 K. sayılı kararın yeni hüküm olduğuna dair Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan çıkan 03.06.2020 tarihli ve 2019/11-446 E., 2020/345 K. sayılı kararın karar düzeltme yoluyla incelenmesi birleşen davada davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
2. Birleşen dava, tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen direnme kararının temyiz incelemesi sonucunda, Hukuk Genel Kurulunun 03.06.2020 tarihli ve 2019/11-446 E., 2020/345 K. sayılı kararı ile; direnme olarak adlandırılan kararın yeni hüküm niteliğinde olduğuna ve yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine miktar itibariyle karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere kesin olarak karar verilmiştir. Ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 09.12.2020 tarihli ve 2020/6731 E., 2020/5767 K. sayılı kararı ile Hukuk Genel Kurulunun anılan kararına karşı miktar itibariyle karar düzeltme yolunun kapalı olduğu hususu gözden kaçırılarak kararının tebliğe çıkarılması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş; birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş, anılan Kanun’un 450. maddesiyle de 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) ek ve değişiklikleriyle birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte yasa koyucu uygulamada birtakım sorunların ortaya çıkmasını engellemek için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda geçiş hükümlerini ayrıca düzenlemiştir.
4. 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile HMK’ya eklenen geçici 3. maddenin, 01.07.2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 2. fıkrasına göre bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiş; 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 47. maddesi ile geçici 3. maddenin ikinci fıkrasındaki “454” ibaresi “444” şeklinde değiştirilerek yeniden düzenlenmiştir. Bu durumda bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar HUMK’nın 26.09.2004 tarih ve 5236 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 427 ila 444. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı açıkça anlaşılmaktadır.
5. Bilindiği üzere, 21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarihli ve 5219 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlük tarihinden sonra mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL olarak değiştirmiştir. 5219 ve 5236 sayılı Kanunlara göre katsayı artışı uygulanarak bu sınırlar arttırılmıştır.
6. 16.07.1981 tarihli ve 2494 sayılı Kanun’un geçici maddesi ile temyiz ve karar düzeltme sınırlarına ilişkin değişikliklerin, Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri hakkında uygulanacağı belirtilmiş; dolayısıyla, dava hangi tarihte açılmış olursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı kabul edilmiştir.
7. Bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınmalıdır. Buradaki “karar” teriminin, mahkemenin, Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.
8. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacılar vekili, birleşen davada toplam 14.321,00TL’nin davalı … şirketinden tahsilini talep etmiş, mahkemece birleşen davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece bozulmuş olup, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
9. Direnme kararının birleşen davada davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca direnme olarak adlandırılan kararın yeni hüküm niteliğinde olduğuna karar verilmiştir.
10. 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile HMK’ya eklenen geçici 3. madde atfıyla uygulanmakta olan HUMK’nın 440. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanun’un 19. maddesi ile HUMK’ya eklenen Ek-madde 4’te öngörülen yeniden değerlendirme oranları dikkate alındığında, düzeltilmesi istenen Hukuk Genel Kurulu kararının tarihi itibariyle karar düzeltme sınırı 2020 yılı için 24.120,00TL’dir.
11. Somut olayda, birleşen davada davalı … vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuş ise de; karar düzeltmeye konu edilen tazminat miktarı 24.120,00TL’lik değerin altında olduğundan, karar düzeltme yoluna gidilmesi miktar itibariyle mümkün değildir.
12. Bu durumda; HUMK’un değişik 440/III-1. maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlere ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağından, davacının karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Birleşen davada davalı …. vekilinin karar düzeltme isteminin miktardan REDDİNE,

İstek hâlinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, 03.06.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.