Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2021/308 E. 2021/629 K. 27.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/308
KARAR NO : 2021/629
KARAR TARİHİ : 27.05.2021

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla İstanbul 6. Tüketici Mahkemesince verilen 17.02.2015 tarihli, 2014/1676 E., 2015/475 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan çıkan 28.11.2019 tarihli, 2017/13-515 E., 2019/1233 K. sayılı kararın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş, mahkemece 09.02.2021 tarihli ek kararla karar düzeltme dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiş, ek karara karşı davacı vekilince süresinde temyiz isteminde bulunulmuş olmakla Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:

ÖN SORUN
1. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle Hukuk Genel Kurulu kararına karşı talep edilen karar düzeltme istemi hakkında yerel mahkemece yasal süresi içerisinde talep edilmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 432/4. maddesi uyarınca istemin reddine karar verilip verilemeyeceği; bu bağlamda ek kararın kaldırılması ve karar düzeltme isteminin incelenmesi gerektiği sonucuna varılacak olur ise talebin süresinde ileri sürülüp sürülmediği hususları ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
Ek kararın usulüne uygun olup olmadığı yönündeki ön sorunla ilgili olarak yapılan inceleme:
2. Karar düzeltme, hukukumuzda istinaf yolunun bulunmadığı dönemde kabul edilmiş bulunan bir kanun yoludur. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’a paralel olarak HMK’da karar düzeltme ile ilgili hükümlere yer verilmemiştir. Ancak, HMK’nın “Geçici madde 3” atfı çerçevesinde, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı HUMK’nın temyize ilişkin hükümleri (m. 427-444) ile karar düzeltmeye ilişkin hükümleri (m. 440-442) uygulanmaya devam edilecektir.
3. Karar düzeltme Yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu kararlarına karşı tanınmış olağan bir kanun yoludur. Kanun yolu denince kural olarak, kararın bir üst mahkeme tarafından (kanun yolunun aktarıcı etkisi) incelenmesi anlaşılır (örn. temyiz yolunda olduğu gibi). Oysa karar düzeltme yolunda karar düzeltme talebi, bu kararı vermiş olan Yargıtay dairesinde incelenip karara bağlanır. Bu nedenle karar düzeltme yolu, Yargıtayın temyiz incelemesi sırasında yapmış olduğu hatalardan dönmesini sağlayan, temyiz yolunun devamı niteliğinde kendine özgü bir kanun yoludur.
4. Yargıtay hukuk dairesine karar düzeltme incelemesi için gelen dosyalar öncelikle karar düzeltme talebinin süresi içinde olup olmadığı, Yargıtay kararının düzeltilmesi istenebilecek kararlardan olup olmadığı ve diğer usul eksiklikleri yönünden (ön) incelemeye tabi tutulur. Ön inceleme yetkisi her hâlde Yargıtay’a (kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulan Hukuk Dairesine) aittir.
5. HUMK’un 432/4. madde hükmü, burada (kıyasen) uygulanmaz. Yani karar düzeltme talebinin, süresi geçtikten sonra yapılmış olması veya düzetilmesi istenemeyecek (caiz olmayan) bir karara ilişkin olması hâlinde, yerel mahkeme, karar düzeltme talebinin reddine karar veremez; buna karar verme yetkisi Yargıtay ilgili dairesine aittir. Nitekim bu hususlar Hukuk Genel Kurulunun 23.02.2021 tarihli, 2016/(6)12-1281 E., 2021/151K., 11.05.2011 tarihli ve 2011/5-253 E., 2011/288 K. ile 17.01.2018 tarihli ve 2017/(18)5-2676 E., 2018/36 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
6. O hâlde karar düzeltme isteminin reddine karar vermek yerel mahkemenin yetkisinde bulunmadığından, davacı vekilinin 09.02.2021 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazının kabulü ile ek kararın kaldırılmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.
Karar düzeltme isteminin süresinde yapılıp yapılmadığı yönündeki ön sorunla ilgili olarak yapılan inceleme:
7. Ek kararın kaldırılmasını müteakip davacı vekilinin karar düzeltme isteminin süresinde dile getirilip getirilmediği hususu çözümlenmelidir.
8. Karar düzeltme istemi, talebe konu kararın tefhim veya tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde sunulmalıdır (HUMK, m. 440/I). Somut olayda Hukuk Genel Kurulu kararı davacı vekiline 11.03.2020 tarihinde tebliğ olunmuş, talep 30.06.2020 tarihli dilekçe ile mahkemeye sunulmuştur.
9. 26.03.2020 tarihli, 31080 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un “Geçici Madde 1” hükmü şu şekildedir:
“GEÇİCİ MADDE 1 – (I) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
“a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13.3.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
b) 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22.3.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
itibaren 30.4.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.”
10. Bu düzenleme gereği yargı alanında işleyen süreler 30.04.2020 tarihine kadar durmuş; buna ek olarak, durma süresinin başladığı tarih itibariyle bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler durma süresinin sonunu takip eden günden itibaren on beş gün süreyle uzatılmıştır.
11. Küresel salgının devamı nedeniyle “Yargı alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” 29.04.2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile (30.04.2020 tarihli, 31114 sayılı Resmî Gazete) 7226 sayılı Kanun’da öngörülen durma süresi 15.06.2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
12. Somut olayda da Hukuk Genel Kurulu kararı davacı vekiline 11.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve vekil, Cumhurbaşkanı Kararıyla uzatılan süre sonu olan 15.06.2020 tarihini takip eden günden itibaren on beş gün içerisinde, 30.06.2020 tarihli dilekçeyle, karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
13. Hâl böyle olunca karar düzeltme yoluna süresinde başvurulduğu gözetilerek bu yöne ilişkin ön sorunun bulunmadığına oy birliğiyle karar verilmiş ve işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Davacı vekilinin karar düzeltme talebi hakkında esastan yapılan inceleme sonunda;
14. Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE
Aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 490TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar düzeltme harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 27.05.2021 tarihinde oy çokluğuyla ve kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY

Karar düzeltme talebine konu olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.11.2019 tarih, 2017/13-515 Esas, 2019/2086 Karar sayılı kararında yer alan karşı oy yazısında belirttiğim nedenlerle, uyarlama koşulları bulunduğuna dair mahkeme kararı isabetli olduğu için karar düzeltme talebinin kabulüyle direnme uygun bulunarak miktar yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın özel daireye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan karar düzeltme talebinin reddi yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum.