Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2018/840 E. 2018/1742 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2018/840
KARAR NO : 2018/1742
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki “rücuen tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Samsun 1. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 04.07.2011 tarihli ve 2010/646 E., 2011/351 K. sayılı karar davalı Cimbor Yibitaş Çimento San. ve Tic. A.Ş. (Eski ünvanı Yibitaş Lafarge Orta Anadolu Çimento San. Tic. A.Ş.) vekili, davalı … İnş. Nak. Taah. Tic. San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisi ve davalı … tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 21.02.2013 tarihli ve 2013/3252 E., 2013/2783 K. sayılı kararı ile;
“…1-) Gerekçeli karar başlığında davalı …’ın adının “Kenan” olarak belirtilmesine ilişkin yanlışlık, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304. maddesi gereğince mahallen düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
2-) Davalı … vekilinin temyiz istemi yönünden;
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesinin 3. fıkrasında, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceği, bunların eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması durumunda, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek (7) günlük kesin süre içinde tamamlanması gerektiğinin, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağının temyiz edene yazılı olarak bildirileceği, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, 25.01.1985 gün ve 1984/5 Esas – 1985/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, harca tabi olmasına karşın mahkeme kalemince harcı hesaplanıp ilgilisinden istenmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçesi hakkında, yukarıda anılan 434. maddenin 3. fıkrası benzetme yoluyla uygulanır ve temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp ilgilisinden istenmesine karşın süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteminin reddi gerekir.
İnceleme konusu davada, temyiz yoluna başvuran davalı … tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin eksik yatırılması üzerine, açıklanan prosedüre uygun olarak mahkemece düzenlenen uyarı yazısının yöntemince davalı vekiline tebliğ edilmesine karşın eksikliğin tamamlanmadığı belirgin bulunmakla, yukarıda anılan madde ve İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, hükmün anılan davalı vekilince temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmelidir.
3-) Davalı CimporYibitaş Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili ile davalı … İnşaat Nakliyat ve Taahhüt Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin temyiz itirazları yönünden; dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair itirazların reddi gerekir.

Davanın yasal dayanağı niteliğindeki 506 sayılı Kanunun 26. maddesinde yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, Anayasa Mahkemesi’nin 21.03.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 gün ve 2003/10 Esas- 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup, bu iptal kararı ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular karşısında, ilk rücu davasında verilen karar kesinleştikten sonra açılan ek rücu davaları yönünden; ayrıntıları 07.05.2008 gün ve 2008/10-363 Esas, 2008/366 Karar numaralı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilamında da açıklandığı üzere, ilgililerin kusur ve sorumluluk durumuna göre toplam rücu alacağını oluşturan tutardan, sürekli iş göremezlik/ölüm geliri ve sosyal yardım zammının başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerinin birinci davada hüküm altına alınan bölümü mahsup edilerek kalan kusur farkını oluşturan miktara karar verilmesi zorunludur.
İnceleme konusu davada; davalıların toplam %50 oranındaki kusur ve sorumluluk durumuna göre, iş kazası sonucu yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm gelirlerinin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerinin %26,53’ünün Kurum tarafından açılan birinci rücu davasında hüküm altına alınarak kesinleştiği belirgin olmakla, işbu ikinci davada %23,47 oranındaki kusur farkına karşılık gelen 11.738,40 TL.nin karara bağlanması gerekirken, mahkemece kusur farkının saptanmasında hatalı yöntem kullanılarak fazla rücu alacağının hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar Cimpor Yibitaş Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili ile Orka İnşaat Nakliyat ve Taahhüt Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalı, kuşkusuz, yeniden yapılacak yargılama sonunda karar verilirken, diğer davalılar … ve … yönünden Kurum yararına oluşan usulü kazanılmış hak olgusu göz önünde bulundurulmalıdır…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı … vekili, Yibitaş Lafarge Orta Anadolu Çimento San. Tic. A.Ş. sigortalısı Engin Gadiş’in 09.09.2000 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiğini, kaza nedeniyle hak sahiplerine ödenen cenaze yardımı ile bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelire ilişkin olarak Samsun 2. İş Mahkemesinde açılan rücuen tazminat davasında verilen kararın Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiğini, fazlaya dair saklı tutulan rücu alacağının tahsili amacıyla iş bu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 12.650,33TL’nin ödeme ve tahsis onay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cimbor Yibitaş Çimento San. ve Tic. A.Ş. (Eski unvanı Yibitaş Lafarge Orta Anadolu Çimento San. Tic. A.Ş.) vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kazanın Tekkeköy İlçesi sınırları içerisinde meydana geldiğinden Tekkeköy İş Mahkemesinin yetkili olduğunu, öte yandan davanın zamanaşımına uğradığını, kaldı ki Samsun 2. İş Mahkemesince kusur oranlarının yeterince araştırılmadığını, hesaplanan tazminat miktarının da fahiş hesaplandığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Yerel Mahkemece Engin Gadiş’in 09.09.2000 tarihinde vefatı ile sonuçlanan iş kazası nedeniyle hak sahiplerine gelir bağlandığının anlaşıldığı, hüküm kurulurken davalıların kusur oranının da dikkate

alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalılar Cimbor Yibitaş Çimento San. ve Tic. A.Ş. (Eski unvanı Yibitaş Lafarge Orta Anadolu Çimento San. Tic. A.Ş.) vekili, Orka İnş. Nak. Taah. Tic. San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisi ve … tarafından ayrı ayrı temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkemece, Samsun 2. İş Mahkemesi kararında Kurumun toplam talep edebileceği miktarın 25.959,55TL olduğu belirtilerek ve fazlaya dair haklar saklı tutularak 13.309,22TL’nin hüküm altına alındığı, açılan iş bu davanın ise bakiye miktarın tahsili davası olduğu, bakiye miktarın da 12.650,33TL olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını davalı Cimbor Yibitaş Çimento San. ve Tic. A.Ş. (Eski unvanı Yibitaş Lafarge Orta Anadolu Çimento San. Tic. A.Ş.) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda mahkemece kusur farkının saptanmasında hatalı yöntem kullanılıp kullanılmadığı, burada varılacak sonuca göre fazla rücu alacağının hüküm altına alınıp alınmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı (mülga) Sosyal Sigortalar Kanununun işverenin sorumluluğunun düzenlendiği 26. maddesinde “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı sigortalı veya haksahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi içermekte iken, Anayasa Mahkemesinin, 21.03.2007 tarihli ve 26469 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 23.11.2006 tarihli ve 2003/10 Esas, 2006/106 Karar sayılı kararı ile“…sigortalı veya haksahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile Kurumun rücu hakkı 506 sayılı Kanun gereğince (sigortalıya veya) haksahiplerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin toplamı ile gelir bağlanırsa bu gelirin ilk peşin sermaye değerli tutarıyla sınırlı bulunmaktadır.
Bir diğer ifadeyle Kurum tarafından (506 sayılı Kanun’un Ek 44. maddesi de gözetilerek) belirlenen sigortalı geliri ile bu Kanun’un 20. ve 23. maddeleri uyarınca (sigortalıya veya) hak sahiplerine bağlanan (sürekli iş göremezlik ve ölüm) gelirin (her ay ödeme tarihlerinde bir önceki aya göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksi artış oranı kadar artırılarak belirleneceğine ilişkin Ek 38. madde hükmü dikkate alınmaksızın) 22. maddede belirtilen tarife uyarınca hesaplanacak (ilk) peşin sermaye değerinin, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden tutarı oranında rücu alacağına hükmedilmesi gerekmektedir.
İş kazaları ile meslek hastalıkları, malullük yaşlılık ve ölüm sigortalarından gelir ve aylık alanlara ödenmekte olan sosyal yardım zammının 22. maddede belirtilen tarife uyarınca hesaplanacak peşin sermaye değerinin, 506 sayılı Kanun’un 26. maddesi hükümlerine göre tespit edilecek (ilk) peşin sermaye değerine katılması gerektiği de dikkate alınmalıdır (Ek madde 24/d).
Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2007 tarihli ve 2007/10-3973 E., 2007/975K.; 16.04.2008 tarihli ve 2008/10-334 E., 2008/327 K.; 07.05.2008 tarihli ve 2008/10-363 E., 2008/366 K.; 28.05.2008 tarihli ve 2008/10-402 E., 2008/411 K.; 21.01.2009 tarihli ve 2009/10-789 E., 2009/11 K. ile 01.07.2009 tarihli ve 2009/10-270 E., 2009/313 K. sayılı kararlarında da yukarıda açıklanan ilke benimsenmiştir.
Diğer taraftan (mülga) 506 sayılı Kanun’un 12. maddesinde iş kazası sonucu sigortalının ölümü hâlinde cenaze masrafı karşılığının Kurum tarafından hak sahiplerine verileceği belirtildiğinden cenaze yardımı da 506 sayılı Kanun’un 26/1. maddesi uyarınca Kurum tarafından hak sahiplerine yapılan bir yardım olarak işverenden talep edilebilecektir.
Somut olayda davalı Yibitaş A.Ş.’de beton pompa operatörü olarak çalışan sigortalı Engin Gediş’in 09.09.2000 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucunda vefat ettiği, sigortalının iş kazası sonucu ölümü üzerine Kurum tarafından sigortalının hak sahibi eşi Sondagül Gadiş’e 28.826.010.698,56 (Eski)TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, 1.876.000,00 (Eski)TL sosyal yardım zammı ödemesi yapıldığı, sigortalının hak sahibi kızı Rümeyse Gadiş’e 10.973.625.871,61 (Eski)TL ilk peşin

sermaye değerli gelir bağlandığı, 1.876.000,00 (Eski)TL sosyal yardım zammı ödemesi yapıldığı, sigortalının hak sahibi kızı Şuhude Gadiş’e 10.214.681.806,54 (Eski)TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, 1.876.000,00 (Eski)TL sosyal yardım zammı ödemesi yapıldığı, cenaze yardımı olarak ise 78.800.000,00 (Eski)TL ödeme yapıldığı görülmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Samsun 2. İş Mahkemesinde açılan rücuen tazminat davası ile fazlaya ilişkin dava ve kusur hakkı saklı kalmak kaydıyla Kurum zararının şimdilik %25’ine tekabül eden 13.309.227.181 (Eski)TL’nin gelir bağlama kararının onay tarihi ve sarf ve ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda Samsun 2. İş Mahkemesinin 28.08.2008 tarihli ve 2005/27 E., 2008/502 K. sayılı kararıyla kazanın meydana gelmesinde davalılar Yibitaş Lafarge Orta Anadolu Çimento San. Tic. A.Ş., Orka İnş. Nak. Taah. Tic. San. Tic. Ltd. Şti. ve … %50, sigortalı Engin Gadiş %50 kusurlu olduğu kabul edilerek “…davacı tarafın 506 sayılı kanunun 26. maddesi ile talep edebileceği, bağlanan gelir ve sosyal yardım zammı karşılığı olarak [0,50(28.826,01+10.214,68 +10.973,62+ 1.876,00)=] 25.920,15YTL olduğu, cenaze gideri olarak 79,80×050=39,40YTL olmak üzere toplam talep edebileceği giderlerinin (79,80+25.920,15=) 25.959,55YTL olabileceği, ancak davacı taraf iş bu dava ile, kurum zararının fazlaya dair hakkı saklı tutarak 13.309,22YTL’sini talep etmiş olmakla, mahkemece davacı lehine cenaze gideri olarak 39,40YTL ile bağlanan ilk gelirin peşin sermaye değeri olarak, geriye kalan (13.309,22-39,40=) 13.269,82YTL’nin hüküm altına alınması gerektiği…” gerekçesiyle davalılar Cimbor Yibitaş Çimento San. ve Tic. A.Ş. (Eski unvanı Yibitaş Lafarge Orta Anadolu Çimento San. Tic. A.Ş.) ile Orka İnş. Nak. ve Taah. San. Tic Ltd. Şti. aleyhindeki davanın kabulüne karar verilerek 13.309,22TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Verilen karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 06.04.2010 tarihli ve 2008/19599 E., 2010/5033 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, Samsun 2. İş Mahkemesinin 28.08.2008 tarihli ve 2005/27 E., 2008/502K. sayılı kararında Kurum zararına yönelik olarak yapılan hesaplamada Kurum tarafından yapılan giderlerin Eski Türk Lirasından Yeni Türk Lirasına çevrilirken hataya düşüldüğü, Eski Türk Lirası olarak 1.876.000,00TL olan sosyal yardım zammının 1,88TL olarak Yeni Türk Lirasına çevrilmesi gerekirken 1.876,00TL olarak kabul edildiği, Eski Türk Lirası olarak 78.800.000,00TL olan cenaze yardımının 78,80TL olarak Yeni Türk Lirasına çevrilmesi gerekirken 79,80TL olarak kabul edildiği ve hesaplamanın buna göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece Kurum zararının kusur karşılığının Samsun 2. İş Mahkemesinin 28.08.2008 tarihli ve 2005/27 E., 2008/502 K. sayılı kararında yapılan hatalı hesaplanmaya dayanılarak 25.959,55TL olarak kabul edilerek sonuca gidilmesi yerinde değildir.
Kurum zararının kusur karşılığı usul ve yasaya uygun olarak hesaplandığında Kurum tarafından talep edilebilecek rücuen tazminat miktarının 25.049,37TL olduğu, Samsun 2. İş Mahkemesince görülen rücuen tazminat davasında 13.309,22TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği dikkate alındığında Kurum tarafından eldeki rücuen tazminat davası ile talep edebilecek bakiye tazminat miktarının 11.740,15TL olduğu açıktır.
Bununla birlikte, Özel Daire bozma kararının 3. bendinin 3. paragrafında “…11.740,15 TL…” yazılması gerekirken maddi hata sonucunda “…11.738,40 TL…” yazıldığı anlaşılmakla, “11.738,40 TL” ibaresinin bozma kararından çıkartılması, “…11.740,15 TL” şeklinde düzeltilmesi gerekmiştir.
Hâl böyle olunca yukarıda açıklanan sebeplerle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: 1-Özel Daire bozma kararının 3. bendinin 3. paragrafında “…11.740,15 TL…” yazılması gerekirken maddi hata sonucunda “…11.738,40 TL…” yazıldığı anlaşılmakla, “11.738,40 TL” ibaresinin bozma kararından çıkartılması, “…11.740,15 TL” şeklinde düzeltilmesine, maddi hatanın bu şekilde giderilmesine,
2-Davalı Cimbor Yibitaş Çimento San. ve Tic. A.Ş. (Eski unvanı Yibitaş Lafarge Orta Anadolu Çimento San. Tic. A.Ş.) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici

3’üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429’uncu maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.11.2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.