Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2018/63 E. 2018/1760 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2018/63
KARAR NO : 2018/1760
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Antalya 4. İş Mahkemesince davalılar Feyzan ve … yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine dair verilen 16.09.2013 tarihli ve 2009/873 E., 2013/410 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davacı …. vekili, davalılar Mevlana Petrol Ürünleri Ltd. Şti., …, … ve … vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 24.06.2014 tarihli ve 2014/58 E., 2014/14326 K. sayılı kararı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Davalılar … ve … vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki bilgi ve belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, işçinin haksız fiilinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece davalılar … ve … yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, davacı Banka vekili ile davalı Şirket vekili, davalılar Ali ve … vekili ile davalı … vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece bozulmuştur.
Mahkeme önceki kararında direnmiş olup direnme kararı davacı Banka vekili ile davalılar Ali ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalılardan Feyzan ve … yönünden davanın kabulüne diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilen eldeki davada, haklarında davanın reddine karar verilen davalılar yönünden banka zararının tespiti ve sorumluluklarının belirlenmesi amacıyla mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunca yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce;
1-Davalı … yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 tarihli ve 2016/7-1006 E., 2017/1200 K. sayılı kararı uyarınca adı geçen davalıyı temsilen yargılamayı takip eden Av….’a verilmiş vekâletname örneğinin eklenmesi, vekâletname örneğinin eklenememesi hâlinde direnme kararının davalı asile tebliğine ilişkin geri çevirme kararının gereğinin yerine getirilip getirilmediği; davalı …’e yargılama sırasında vasi olarak atanan diğer davalı babası …’a yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı ve son olarak da davalı asilin tahliye olup olmadığının araştırılarak tahliye olduğunun tespiti hâlinde mahkemece verilen ilk karar ile direnme kararı ve temyiz dilekçelerinin adı geçen davalı asile tebliği için dosyanın geri çevrilmesine gerek olup olmadığı,
2-Davalı … yönünden; yargılama sırasında vasi olarak atanan oğlu …’e ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 tarihli ve 2016/7-1006 E., 2017/1200 K. sayılı geri çevirme kararı sonrası davalı asile yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı,
3-Dava dilekçesi ekinde ibraz edildiği belirtilen davacı Bankanın müfettişi tarafından tanzim edilen 23.01.2009 tarihli ve 3/3 sayılı Kanuni Soruşturma Raporu ve ekleri ile davalılar Feyzan ve …’in yargılanıp mahkûmiyetlerine karar verilen ve kesinleşen Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.04.2010 tarihli ve 2009/218 E., 2010/170 K. sayılı (Yargıtay 7. Ceza Dairesinin bozma kararı sonrasında bozmaya uyularak verilen 28.06.2011 tarihli ve 2011/269 E., 2011/234 K. sayılı) dosyası ve eklerinin inceleme tarihi itibariyle dosya arasında bulunmadığı görülmekle söz konusu belgelerin dosya arasına alınması için geri çevrilmesine gerek bulunup bulunmadığı hususları ön sorun olarak tartışılmıştır.
Ön sorun olarak belirlenen hususların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
I-Davalı … yönünden;
Davalı … hakkında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na aykırılık nedeniyle Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde hapis ve adli para cezası ile cezalandırıldığı, bu dosyanın eldeki dosyanın yargılaması sırasında kesinleşmesi nedeniyle hükümlü olarak cezaevine girmesi üzerine aynı zamanda davalı da olan babası …’ın kendisine vasi olarak atandığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 471’inci maddesi uyarınca, “Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis hâlinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.”
Dolayısıyla mahkemece öncelikle adı geçen davalı …’in hapis hâlinin sona erip ermediği araştırılmalıdır.
Davalı …’in hapis hâlinin sona erdiğinin tespiti hâlinde vesayet sona ereceğinden mahkemece verilen ilk karar ile direnme kararı ve direnme kararının temyizine ilişkin dilekçelerin davalı …’e usulüne uygun olarak tebliği; hâlen hükümlü olduğunun tespiti hâlinde ise mahkemece verilen ilk kararın, vasisi olan babası …’a usulüne uygun şekilde tebliği sağlanarak bu işlemlere ilişkin belgelerin dosya arasına alınması gerekmektedir.
II-Davalı … yönünden;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 tarihli ve 2016/7-1006 E., 2017/1200 K. sayılı geri çevirme kararı üzerine Mahkemece, davalının kısıtlanmasına ilişkin Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.12.2012 tarihli ve 2012/1182 E., 2012/1470 K. sayılı dosyası getirtilmiş olup, anılan dosyanın incelenmesinde davalı …’in 19.04.2017 tarihli dilekçesi ile “20.08.2016 tarihi itibariyle tahliye olduğunu, kendisine atanan vasinin iptali için gereğinin yapılmasını” talep ettiği görülmüştür.
Bunun üzerine Mahkemece davalı …’in tebligata yarar açık adresinin tespiti için adres araştırması yapılarak hem vasisi …’e hem de davalı asil …’e bir kısım tebligatlar yapılmıştır.
Ancak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 471’inci maddesi uyarınca adı geçen davalının hapis hâli sona erdiğinden tebligatların davalı asile yapılması gerekmekte olup, bu yönde mahkemece yapılan tebligat işlemleri usulüne uygun değildir. Şöyle ki; davalı …’in Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçesinde belirttiği adresine çıkarılan tebligatın “adresin kapalı olup imzadan imtina eden beyanına göre muhatabın ismen tanınmadığı” gerekçesiyle iade edilmesi üzerine yapılan adres araştırması sonucu tespit edilen “Altındağ Mah. 162. Sok. Süleyman Yıldız Apt. K.4 D.15 Muratpaşa/Antalya” adresine çıkarılan tebligatın ise “gösterilen adres yetersiz olup dış kapı no belirtilmemiş muhatap ismen tanınmıyor muhtar beyanıyla çıkış merciine iade” şerhi ile iade edilmesi üzerine bu kez tespit edilen bu adrese Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesine göre tebligat çıkarıldığı, bu tebligat parçasında “No:26” şeklinde kalemle ekleme yapıldığı gibi tebliğin mevzuu kısmında da “temyiz başvuru dilekçesi” ibaresi olduğu görülmüştür.
Hâl böyle olunca davalı asil …’e çıkarılan tebligatın usulüne uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Dolayısıyla mahkemece, davalı …’e ilk karar ile direnme kararı ve direnme kararının temyizine ilişkin dilekçelerin usulüne uygun şekilde tebliği gerekmektedir.
III-Dava dilekçesi ekinde ibraz edildiği belirtilen davacı Bankanın müfettişi tarafından tanzim edilen 23.01.2009 tarihli ve 3/3 sayılı Kanuni Soruşturma Raporu ve ekleri ile davalılar Feyzan ve …’in yargılanıp mahkûmiyetlerine karar verilen ve kesinleşen Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.04.2010 tarihli ve 2009/218 E., 2010/170 K. sayılı (bozma sonrası 28.06.2011 tarihli ve 2011/269 E., 2011/234 K. sayılı) dosyası ve eklerinin inceleme tarihi itibariyle dosya arasında bulunmadığı görülmekle söz konusu belge ve dosyanın ekleri ile birlikte dosya arasına alınması gerekmektedir.
Yukarıda (I) ve (II) nolu bentler yönünden mahkemece verilen ilk karar ile direnme kararı ve direnme kararının temyizine ilişkin dilekçelerin (davalı …’in hükümlülük hâlinin devam ediyor olması hâlinde ilk kararın vasisi …’a tebliği) davalılar Feyzan ve …’e eksiksiz şekilde tebliği sağlanarak, bu tebligatlara ilişkin belgelerin dosya arasına alınması; dosya arasında bulunmadığı anlaşılan davacı Bankanın müfettiş raporu ile Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının ekleri ile birlikte dosya arasına alınması gerektiği ve bu nedenle ön sorunların bulunduğu oy birliği ile kabul edilmiştir.
O hâlde Mahkemece dosyanın tekrar geri çevrilmesine mahal bırakılmaksızın belirlenen eksiklikler titizlikle yerine getirilerek tamamlanması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda (I), (II) ve (III) nolu bentlerde yazılı noksanlıkların tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.