Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2018/251 E. 2018/450 K. 14.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2018/251
KARAR NO : 2018/450
KARAR TARİHİ : 14.03.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki “ödeme emirlerinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa 2. İş Mahkemesi tarafından davanın reddine dair verilen 06.11.2012 gün ve 2012/29 E., 2012/599 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 10.03.2014 gün ve 2013/3704 E., 2014/4250 K. sayılı kararı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, Yargıtay 21. Hukuk Dairesine ait yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karar ile bozulmuştur.
Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Temyiz aşamasında iken davacı vekili Av. … 26.12.2014 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirmiştir.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 311. maddesinde ise feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır.
HMK’nın 310. maddesindeki düzenleme uyarınca hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Temyiz edilen ve fakat henüz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmeyen bir direnme kararı, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmediğinden, bu aşamada davadan feragat mümkündür.
Somut olayda, davacı vekili direnme kararının temyizine ilişkin istemin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmesinden önce verdiği dilekçesi ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirmiş, yapılan incelemede vekaletnamesinde davadan feragat için yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
O hâlde, davacı vekilinin davadan feragat ettiğine dair bu beyanı çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Böyle bir durumda, direnme kararı Hukuk Genel Kurulunca temyizen incelenemez. Hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun yerel mahkemece değerlendirilip karara bağlanması için direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekili tarafından verilen dilekçenin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için mahkeme kararının bu değişik gerekçeyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz istemi hakkında şimdilik karar verilmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.03.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.