Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2018/22 E. 2018/1355 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2018/22
KARAR NO : 2018/1355
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki “rücuen tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince “davanın kısmen kabulüne” dair verilen 12.06.2013 tarihli ve 2012/444 E., 2013/362 K. sayılı karar davalı …. vekili tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16.06.2015 tarihli ve 2013/19676 E., 2015/8782 K. sayılı kararı ile;
“…Davacı vekili, müvekkili tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigortalanan dava dışı …..Tur. Taş. Ltd. Şti. adına kayıtlı….. plaka sayılı otobüsün 08/04/2012 tarihinde yanarak pert-total olduğunu, otobüsün mutfak tesisatındaki ısıtma rölesinin açma kapama yapan kısmında oluşan meme nedeniyle aşırı ısınıp yanma noktasına ulaşarak yangının başladığını, müvekkilinin sigortalısına 288.178,00 TL ve 150.000,00 TL ödeme yaptığını, otobüsün üretimini yapan davalının zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sovtaj değerinin mahsubuyla 340.401,00 TL tazminatın ödeme günlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortalı firmanın diğer otobüslerinde tespit edildiği gibi davaya konu otobüsün mutfak bölmesindeki su ısıtıcısının elektrik tesisatı bağlantılarına dışarıdan müdahale edilmiş olmasına bağlı olarak yangının başlamasının mümkün olduğunu, aracın 350.000 km’de olup öncesinde böyle bir sorun yaşanmadığını, mutfak sistemlerini üreten…. Elektromekanik Soğutma ve Tic. San. A.Ş.’ye davanın ihbarını istediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan…. Elektromekanik Soğutma ve Tic. San. A.Ş. vekili, yangının müvekkili firmanın ürettiği mutfak ünitesinden kaynaklanmadığını belirtmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, yangının otobüsün mutfak bölmesindeki su ısıtıcısının elektrik tesisatındaki rölenin bakır tırnaklarındaki ark yapmaya bağlı olarak meme yapması sonucunda cihazın elektrik devresinin kapatılması gerektiği halde kapatılamaması sonucunda su ısıtıcıdan sürekli olarak yük akımı geçmesi ve bu akım nedeniyle sıcaklığının giderek yükselmesi sonucunda önce ısıtıcı cihazının gövdesinin ısınması, daha sonra da bu sıcaklığın ısıtıcının bakalit kısımlarının tutuşmasına yol açacak düzeye ulaşması sonucunda başladığı, seri bağlı sigortaların da devreyi açmayarak cihazın devre dışı edilememiş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 322.223,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın imalat hatası nedeniyle aracın üreticisinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
MK’nun 6. maddesi (4721 sayılı TMK’nun 6. maddesi) gereğince kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. HMK’nun 190. maddesi gereğince de ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Davacı vekili, sigortalı otobüsün mutfak tesisatındaki ısıtma rölesinin açma kapama yapan kısmında oluşan meme nedeniyle aşırı ısınıp yanma noktasına ulaşarak yangının başladığını belirterek yangının imalat hatasından kaynaklandığını iddia etmiş olup, ispat külfeti davacı üzerindedir.
Davacı tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigortalanan ve davalının üretici olduğu aracın trafik kaydında tescil tarihi 03/12/2010 tarihi olup,araç 08/04/2012 tarihindeki yangına kadar 283.203 km kullanılmıştır.
Her ne kadar mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu yangının, otobüsün mutfak bölmesindeki su ısıtıcısının elektrik tesisatındaki rölenin bakır tırnaklarında ark yapmaya dayalı olarak “meme oluşması” sonucunda cihazın elektrik devresinin kapatılması gerektiği halde kapatılamaması sonucunda su ısıtıcıdan sürekli olarak yük akımı geçmesi ve bu akım nedeniyle ısıtıcının sıcaklığının giderek yükselmesi sonucunda önce ısıtıcı cihazının gövdesinin ısınması, daha sonra da bu sıcaklığın ısıtıcının bakalit kısımlarının tutuşmasına yol açacak düzeye ulaşması sonucunda başlamış olduğu anlaşılmış ise de, otobüsün tamamen yanması nedeniyle otobüsün mutfak kısmındaki su ısıtıcısından çıkan yangının sebebinin imalat hatası olup olmadığı dosya içerisinde bulunan davacı, davalı, ihbar olunanın sunduğu teknik raporlarda ve mahkemece alınan raporda tespit edilememiştir.
Bu halde mahkemece ispat yükü üzerinde bulunan davacı tarafından yangının imalat hatası nedeniyle çıkmış olduğu hususu ispat edilememiş olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir…”
gerekçesiyle oy çokluğu ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Kasko Sigorta Sözleşmesi kapsamında sigortalıya ödenen hasar bedelinin, aracın üreticisi olan firmadan imalat hatası nedeni ile rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkiline kasko sigortası ile sigortalanan otobüsün mutfak tesisatındaki ısıtma rölesinin açma kapama yapan kısmında oluşan meme nedeniyle aşırı ısınıp yanma noktasına ulaşarak başlayan yangın sonucu tamamen hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, oluşan zarardan hatalı üretimi yapan davalı firmanın sorumlu olduğunu ileri sürerek sovtaj değerinin mahsubuyla 340.401,00TL tazminatın ödeme günlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili herhangi bir üretim hatasının bulunmadığını, aracın km’ne bakıldığında da şimdiye kadar böyle bir sorun yaşanmadığını, araçların bakımlarının otobüs firmalarının kendi servislerinde yapıldığını, otobüsün mutfak bölmesindeki su ısıtıcısının elektrik tesisatı bağlantılarına dışarıdan müdahale edilmiş olmasına bağlı olarak yangının başladığını, aynı firmanın başka araçlarında da röledeki devreye sıcak su akımını kesmemesi, sürekli sıcak su alması için ısıtıcıya ve elektrik sistemine müdahalede bulunulduğunun tespit edildiğini ve araç şoförlerinin imzalarının da alınarak otobüs firmalarına uyarı yazıları gönderildiğini, söz konusu yangının da bu şekilde çıktığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
İhbar olunan…. Elektromekanik Soğutma ve San. Tic. A.Ş. vekili, İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından firmanın ürettiği mutfak ürünlerinin detaylı olarak incelendiğini, mutfak ürünlerinin kalite standartlarına uygun olduğunu, yangının firmanın ürettiği mutfak ünitesinden kaynaklanmayıp üniteye yapılan dışarıdan bir müdahale sonucu gerçekleştiğini belirterek, davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesinin yerinde olacağını savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, yangının otobüsün mutfak bölmesindeki su ısıtıcısının elektrik tesisatındaki rölenin bakır tırnaklarındaki ark yapmaya bağlı olarak meme yapması sonucunda cihazın elektrik devresinin kapatılması gerektiği hâlde kapatılamamasına bağlı olarak su ısıtıcıdan sürekli olarak yük akımı geçmesi ve bu akım nedeniyle sıcaklığının giderek yükselerek sonucunda önce ısıtıcı cihazının gövdesinin ısınması, daha sonra da bu sıcaklığın ısıtıcının bakalit kısımlarının tutuşmasına yol açacak düzeye ulaşması ile başladığı, seri bağlı sigortaların da devreyi açmayarak cihazın devre dışı edilememiş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 322.223,00TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı …. vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece dosyaya sunulan deliller çerçevesinde yapılan bilirkişi incelemeleri ile yangının otobüsün mutfak tesisatındaki imalat hatasından kaynaklandığının saptandığı gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davalı …. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dosya kapsamında bulunan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre yangının imalat hatası nedeni ile çıktığı hususunun ispat edilip edilemediği, burada varılacak sonuca göre davalının oluşan zarardan rücuen sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlık konusu itibari ile öncelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) düzenlenen bilirkişi incelemesi hakkında bir takım açıklamalarda bulunmakta fayda vardır.
6100 sayılı Kanun’un 266/1. maddesinde bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller düzenlenmiştir. Buna göre;
“Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.”
Aynı Kanun’un 281. maddesinde;
“(1)Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.
(2) Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.
(3) Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir.” hükmüne yer verilmiştir ve 282. madde ile de hâkimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği belirtilmiştir.
Yine, 24.11.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu’nun 3’üncü maddesinin iki ve üçüncü fıkraları, ” (2) Bilirkişi, raporunda çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz. (3) Genel bilgi ve tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan
konularda bilirkişiye başvurulamaz.”; 03.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren Bilirkişilik Yönetmeliği’nin 5’inci maddesinin iki ve üçüncü fıkraları ise, “(2) Bilirkişi, raporunda çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde

bulunamaz. (3) Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” şeklinde düzenleme içermektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki, otobüsün mutfak tesisatındaki ısıtma rölesinde açma-kapama yapan kısmında meme oluştuğu bu nedenle sürekli devrede olarak akıma devam ettiğinden çok yüksek voltaja çıkarak önce kendi gövdesini aşırı ısıttığı, ısı nedeni ile de yanma noktasına ulaşarak üst bakalit kalıbını tutuşturmak suretiyle çevresine sirayet ederek yangının başladığı noktasında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafça bu olayın üretim hatasından kaynaklandığı iddia edilmekte davalı tarafça da üretim hatasının mevcut olmadığı savunulmaktadır. Her iki tarafça da dayanılan bilirkişi raporları ve belgeler sunulmuş, dosya içerisine ihbar olunan tarafça da söz konusu mutfak tesisatının üretim aşamasına ilişkin belgeler ve raporlar eklenmiştir. İspat yükü davacı taraftadır. Yangının nedeni ise özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile tespit edilmelidir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olayda, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda ve ek raporda; söz konusu tesisatın üçüncü şahıs durumunda olan bir firma tarafından üretilmiş olsa da aracın ayrılmaz bir parçası olduğu, ürünün kalitesi, çevreye ve insanlara zarar vermemesi noktasında davalı firmanın da sorumlu olacağı belirtilmiştir. Ancak bilirkişi heyeti her iki raporda da varılan bu sonucun dayanağını, hangi belgelere neden itibar edildiğini, hangi belgelere ise neden itibar edilemeyeceğini denetime olanak sağlayacak biçimde incelememiş ve açıklamamıştır. Tarafların itirazları ve dayanak belgeleri de ayrıntılı bir biçimde cevaplandırılmamıştır. Taraflarca deliller, dosyaya sunulan raporlar, aracın bakımına ilişkin belgeler, aracın ve ekipmanın garanti belgeleri, testler, araca dair hizmet ve servis kayıtları, arıza raporları, periyodik bakım kayıtları, arıza şikâyet-ihbar kayıtları, test onay ve yeterlilik belgeleri raporda ayrıntılı bir şekilde incelenmemiştir. Bilirkişilerce, davalı tarafça soruşturma aşamasında alınan ve otobüslerin bakım hizmetlerinin otobüs firmalarının kendi servislerince yapıldığını, yolcu otobüsünün sorunu ya da arıza kaydı olmadığını beyan eden ifadeler de eklenmek suretiyle dava konusu araçta, emsal araçlarda yapıldığı tespit edilen müdahale ve emsal araçlardaki gibi kullanım olduğu, bu durumun yangına yol açtığı, diğer delillerle ve kayıtlarla birlikte incelendiğinde bu durumun bilirkişilerce tespit edilebileceği yönündeki savunma da irdelenmemiştir.
Bilindiği gibi, hukuk mahkemesi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranları ile bağlı değil ise de ceza yargılaması sonucunda belirlenen maddi olgu hukuk mahkemesi için de bağlayıcıdır. Dosya kapsamında ceza soruşturması sırasında alınan bir takım ifadelere ve belgelere yer verildiği gibi, bilirkişi raporlarına itiraz dilekçeleri ile birlikte Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan bilirkişi raporu da eklenmiştir. Anılan raporda yangının hangi nedenle (müdahale/kullanıcı hatası/teknik arıza/üretim hatası) ortaya çıktığına dair kesin kanıt bulunmadığı belirtilmiştir. Bu durumda maddi olgunun tespiti bakımından alınan raporlar arasında da çelişki bulunmaktadır. Raporlar arasındaki çelişki giderilmeyerek eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez.
O hâlde mahkemece yapılacak iş, soruşturma ya da ceza dosyası getirilerek, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ya da Orta Doğu Teknik Üniversitesi ilgili bölümlerinden daha önce davaya konu olay hakkında rapor düzenlememiş elektrik mühendisi, elektrik/elektronik mühendisi ile makine mühendisinden oluşacak bir bilirkişi heyetinden yangının otobüsün mutfak bölmesindeki su ısıtıcısının elektrik tesisatındaki rölenin bakır tırnaklarındaki ark yapmaya bağlı olarak meme yapmasının ve röledeki manyetik bobinin indiksiyon akımındaki dalgalanmanın nedeni, ark yapmaya bağlı olarak ortaya çıkan meme yapma durumunun ekipmandaki bir üretim hatası olup olmadığı, aracın tescil tarihi ve kullanım durumu da dikkate alınarak bu durumun ne kadar sürede oluşabileceği, her iki bilirkişi raporu arasında ortaya çıkan çelişkinin nedeni, yangının üretim hatasından mı kaynaklandığı yoksa manipülasyon/hatalı kullanımdan mı kaynaklandığının tespiti bakımından ceza dosyası ve bu dosyadaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek, tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, denetime ve hüküm kurmaya elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar vermek
SONUÇ: Davalı …. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.