YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/670
KARAR NO : 2017/931
KARAR TARİHİ : 10.05.2017
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “ maddi ve manevi tazminat ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine dair verilen 26.10.2011 gün ve 2009/1132 E., 2011/536 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 26.06.2013 gün ve 2012/20773 E., 2013/17618 K. sayılı ilamı ile bozularak dosya geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Asıl ve birleşen dava, imalatçının sorumluluğu kapsamında maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararı, davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece direnme kararı ve ekleri temyiz incelemesi için gönderilmiş ise de yapılan incelemede; eldeki davada, dava tarihi (27.10.2009) itibariyle reşit olmayan 21.09.1993 doğum tarihli … ile 25.07.1997 doğum tarihli … adına kanuni temsilcileri olan anneleri tarafından küçük çocukları adına velayeten verilen vekaletname uyarınca vekil aracılığıyla dava açıldığı, ancak adı geçen küçüklerin yargılama sırasında reşit oldukları halde, küçüklerin reşit olduktan sonra kendileri adına asaleten verilmiş bir vekaletname aslına veya onaylı örneğine tüm aramalara rağmen dosya içerisinde rastlanamamıştır.
Bu nedenledir ki Hukuk Genel Kurulundaki görüşmede, işin esası incelenmeden önce dava açıldıktan sonra reşit oldukları anlaşılan … ile …’ın kendi adlarına verilmiş bir vekaletname aslı veya onaylı örneğinin ibrazı için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak ele alınıp tartışılmıştır.
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK’nın) 335. maddesine göre ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır. 4721 sayılı TMK’nın ” çocuğun temsil edilmesi ” başlıklı 342. maddesi uyarınca da ana ve baba, üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. Ancak çocuğun ergin (reşit) olması ile velayetin, buna bağlı olarak da velinin temsil görevinin sona ereceği açıktır.
Bu nedenle bir dava sırasında çocuğun ergin (reşit) hale gelmesi halinde, kanuni mümessilin (velinin) temsil görevi de sona erer ve davaya (ergin olan) çocuk tarafından devam edilir. Vekil ile müvekkili arasındaki vekalet ilişkisi güvene dayalıdır. Kural olarak, vekaletten azil veya istifa her zaman olanaklıdır. Çocuk, ergin (reşit) olduktan sonra davasını bizzat kendisi takip edebileceği gibi kendi adına düzenlenecek vekaletname ile daha önce görevlendirilen avukatı ya da bir başka avukatı da vekil olarak ataması olanaklıdır.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.04.2016 gün ve 2014/3-604 E., 2016/565 K. sayılı kararında da aynı ilke benimsenmiştir.
Bu durumda mahkemece; dava açıldıktan sonra reşit olduğu anlaşılan Ezgi Gökpınar ile Nadir Ozan Gökpınar’ın kendi adlarına verilmiş bir vekaletname aslı veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için olanak verilmeli ve belirtilen eksiklik tamamlandıktan sonra dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmelidir.
O halde, belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.05.2017 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.