YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/2604
KARAR NO : 2021/96
KARAR TARİHİ : 16.02.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davalı … aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalılar … ve … aleyhine açılan davanın görev nedeniyle reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I.YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin… plaka sayılı aracını 02.06.2014 tarihinde Kadıköy Kurbağalıdere mevkiine park ettiğini, yoğun yağan yağmur nedeniyle Kurbağalıdere’nin taşması sonucunda oluşan su baskınında müvekkilinin aracının dereye düşerek sürüklendiğini ve aldığı darbeler nedeniyle kullanılamaz hâle geldiğini, aracın itfaiye tarafından dere içinden çıkarıldığını ve 03.06.2014 tarihli Görgü Tespit Tutanağı ile 05.06.2014 tarihli Yangın Raporu düzenlendiğini, müvekkilinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına (İBB) müracaat ederek zararının giderilmesini talep ettiğini, İBB’nin talebe kayıtsız kalarak olumsuz yanıt verdiğini, Kurbağalıdere’nin taşmasının bir doğa olayı değil insan faaliyetleri neticesinde meydana gelen bir afet olduğunu, bu olayın sorumlularının ise İBB, … (İSKİ) ve … olduğunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 8. maddesine göre İBB’nin alt yapı hizmetlerini de sunmakla yükümlü olduğunu, buna rağmen İSKİ’nin gerekli çalışmaları yapmadığını ve gerekli tedbirleri almadığını, bölgede alt yapı hizmetlerinin yetersiz olduğunu, bölgede yağmur suyu tesislerinin bulunmadığını, İstanbul’daki derelerin ıslah projelerinin hazırlanması ve ıslah edilmesi, yağmur sularının toplanması ve yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması için tesislerin kurulması görevinin 2560 sayılı … Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’nun 2. maddesine göre İSKİ’de olduğunu ileri sürerek araçta oluşan 17.000,00TL maddi zararın, 3.000,00TL kazanç kaybının ve 2.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 4001 sayılı Kanun ile değişik idari dava türlerine ilişkin 2. maddesinin (b) bendindeki “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları”nın idari yargının görev alanında bulunduğuna ilişkin hüküm gereğince davanın görev bakımından reddinin gerektiğini, dava konusu olay nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın görev ve husumetten dolayı reddine karar verilmesini istemiştir.
6. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; hizmet kusuru esasına göre davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden görev yönünden davanın reddini talep ettiklerini, diğer taraftan davacı tarafın kendi beyanlarıyla da belirtmiş olduğu üzere müvekkili idarenin davada herhangi bir taraf sıfatının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
7. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; Kurbağalıdere’nin ıslahının İSKİ tarafından değil, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını, İSKİ’nin burada yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını, mezkur derede sürdürülen ıslah çalışmalarının “Kadıköy Kurbağalıdere Eski DMO-Kalamış Arası Islah Çalışması” işi kapsamında, İBB Fen İşleri Daire Başkanlığı Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü tarafından Özka İnşaat A.Ş. – AKM Yapı Taah. San. Tic. A.Ş. iş ortaklığı uhdesinde ihale edilmiş olup, İBB Fen İşleri Daire Başkanlığı sorumluluğunda devam ettiğini, müvekkilinin sorumluluğunun İSKİ Kanunu ve bu Kanun çerçevesinde çıkan yönetmelikler doğrultusunda belirlendiğini, dere ıslahının müvekkili İSKİ’nin görevleri arasında olmadığını, dere ıslahının büyükşehir belediyelerinin görev ve sorumluluğunda kalan bir kamu hizmeti olduğunu, 5216 sayılı Kanun’un 7. maddesinin “Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları”nı düzenleyen 1. fıkrasının (r) bendinde açıkça “derelerin ıslahını yapmak” ibaresine yer verildiğini, 20.02.2010 tarihli ve 27499 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile denize akan akarsu ve dere yataklarının ıslahı çalışmalarının İBB ve Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapıldığını, müvekkilinin yalnızca atık su kanallarının yapımı ve işletmesinden sorumlu olduğunu, atık su kanallarından ayrı olan yağmur suyu kanallarının yapım, bakım ve işletmesinden ilgili belediyenin sorumlu olduğunu, su baskınının sebebinin yağmur suyu olduğunu, dolayısıyla husumetin müvekkili İdareye değil Kurbağalıdere ıslahından sorumlu İBB ve yağmur suyu kanallarının yapımından sorumlu ilçe belediyelere yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararı:
8. İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.03.2015 tarihli ve 2014/463 E., 2015/121 K. sayılı kararı ile; dere ıslahı Belediyenin idari görevleri arasında olup idari hizmetin görülmesinden kaynaklanan zararlardan doğan tazminat davalarının tam yargı davası niteliğinde olduğu, davanın idari yargı yerinde açılması gerektiğinden ve mahkeme görevli olmadığından, Kurbağlıdere ıslahının İstanbul Büyükşehir Belediyesi mi yoksa Kadıköy Belediyesinin mi yetki ve sorumluluğu altında bulunduğunun tespitinin idari yargı yerinde çözümlenmek üzere davanın görev nedeni ile usulden reddine karar vermek gerektiği, İSKİ’nin dere ıslahı konusunda idari görevinin olmadığı, atık su kanallarının yapım ve işletmesinden sorumlu olduğu anlaşıldığından, aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davalı İSKİ Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalılar … ve … aleyhine açılan davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
9. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
10. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23.11.2015 tarihli ve 2015/12910 E., 2015/13450 K. sayılı kararı ile; “…1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının İSKİ Genel Müdürlüğüne yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın, davalılar … ve … yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle, davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden ise husumet nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, sahibi bulunduğu… plakalı aracını, 02/06/2014 tarihinde Kadıköy Hasanpaşa Mah. Kurbağalıdere Mevkiine park ettiğini, yağan yağmur nedeni ile derenin taşması sonucu park halindeki aracının dereye düşerek kullanılamaz hale geldiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir.
Mahkemece, davalı İSKİ Genel Müdürlüğü’nün dere ıslahı konusunda görevi olmadığı gerekçesiyle onun yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılardan İSKİ Genel Müdürlüğü, kamu kurumu olup İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlıdır ve kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları dahilinde yürütür. 2560 sayılı … Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un, İSKİ Genel Müdürlüğü görev ve yetkilerinin belirtildiği 2. maddesinin (b) fıkrasında, “Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek”; 25. maddesinde ise; “Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili Belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilmez” hükmü yer almaktadır.
İSKİ Genel Müdürlüğü anılan maddelerde belirtilen görevleri nazara alındığında dava konusu zararlandırıcı olay nedeniyle kendisine husumet düşmektedir. Onun yönünden deliller toplanıp incelenerek işin esasına yönelik karar verilmelidir. Bu husus dikkate alınmadan husumetten red kararı verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
11. İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.11.2016 tarihli ve 2016/303 E., 2016/410 K. sayılı kararı ile; 2560 sayılı Kanun’un 2/b maddesinde sayılan İSKİ Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri arasında, kullanılmış sular ile yağış sularının toplanılması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması konularında kullanılan su kanallarının yapımı, korunması ve denetiminin bulunduğu, doğal yollardan oluşmuş denize ya da göllere akan derelerin, kullanılmış ve atık sularla ilgisinin bulunmadığı, Kurbağalıdere doğal yollardan oluşmuş ve Kadıköy ilçesinden Marmara denizine dökülen bir dere olup, ıslahı, korunması ve denetiminin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda bulunduğu, bozma ilamında İSKİ Genel Müdürlüğünün, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlı olduğu belirtilmiş ise de, İSKİ’nin 2560 sayılı Kanun’la kurulmuş, özel hukuk kuralları içerisinde çalışmalarını yürüten bir tüzel kişilik olduğu, Büyükşehir Belediyesine bağlı olmadığı ve İSKİ Genel Müdürlüğünün Kurbağalıdere’nin bakım ve gözetiminden sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
12. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
13. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yağmur suyu nedeniyle Kurbağalıdere’nin taşması sonucunda davacının aracında oluşan hasar nedeniyle davalı İSKİ Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
14. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre, somut olaya uygulanacak hukuk kurallarının tespiti bakımından öncelikle, davalı İSKİ Genel Müdürlüğünün hukuki statüsü irdelenmesinde yarar vardır.
15. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü; kuruluşu, işleyişi ve yapısı ile görevleri 2560 sayılı … Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile düzenlenen, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir kamu kuruluşudur.
16. Anılan Kanun’un 1/1. maddesinde; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İSKİ Genel Müdürlüğünün kurulduğu belirtilmiş, devamı maddelerinde de davalı İSKİ’nin; genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlükçe yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilânçolarda belirlenip, genel kurulların tasvibine sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşekküllerinde uygulanan formüle göre tanzim olunacağı düzenlenmiştir.
17. İSKİ’nin görev ve yetkileri 2560 sayılı Kanun’un 2. maddesinde:
“…a) İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek,
b) Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek,
c) Bölge içindeki su kaynaklarının, deniz, göl, akarsu kıyılarının ve yeraltı sularının kullanılmış sularla ve endüstri artıkları ile kirletilmesini, bu kaynaklarda suların kaybına veya azalmasına yol açacak tesis kurulmasını ve bu tür faaliyetlerde bulunulmasını önlemek, bu konuda her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak,
d) Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak,
e) Her türlü taşınır ve taşınmaz malı satın almak, kiralamak, ekonomik değeri kalmamış araç ve gereçleri satmak, İSKİ’nin hizmetleriyle ilgili tesisleri doğrudan doğruya yahut diğer kamu veya özel kuruluşlarla ortak olarak kurmak ve işletmek, bu maksatla kurulmuş veya kurulmakta olan tesislere iştirak etmek,
f) Kuruluş amacına dönük çalışmaların gerekli kılması halinde her türlü taşınmaz malı kamulaştırmak veya üzerinde kullanma hakları tesis etmek” şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 25. maddesinde ise, “Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez.” hükmü düzenlenmiştir. Davalı İSKİ 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 16/1. maddesi anlamında özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşudur ve ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte; yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayılmakta ve sonuç itibariyle de çok açık biçimde tacir sıfatını taşımakta olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın adli yargı mercileri önünde görüleceği hususları Özel Daire ile yerel mahkeme arasında uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece, hükme esas alınan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7/r maddesinde de; “Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak.” Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumluluklarını arasında sayılmıştır.
18. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlüğünün raporunda; 02.06.2014 tarihinde aşırı yağan yağmurlar nedeniyle Kurbağalıdere’nin taşması sonucu dere kenarı sokak üzerinde bulunan park hâlindeki araçların dere içerisinde sürüklenerek düşmesiyle dava konusu olayın meydana geldiği belirtilmiştir. Davacının aracında oluşan hasar, aşırı yağan yağmurdan dolayı derenin taşması suretiyle meydana geldiğine göre 2560 sayılı Kanun’un 2 ve 25. maddeleri gereğince davalı İSKİ tarafından yetki ve görevi dahilinde bulunan yağmur sularının toplanıp yerleşim yerlerinden uzaklaştırılamaması nedeniyle derenin taşması sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İSKİ Genel Müdürlüğünün sorumlu tutulabilmesi mümkündür.
19. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller değerlendirilip tartışılmak suretiyle oluşan sonuca göre bir karar vermek gerekirken davanın, davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden husumetten reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
20. Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
21. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
IV. SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.