YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/2479
KARAR NO : 2018/1588
KARAR TARİHİ : 25.10.2018
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “limited şirketin feshi ve tasfiyesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.02.2014 gün ve 2012/343 E., 2014/36 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı ve feri müdahil vekillerince istenilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.07.2014 gün ve 2014/6595 E., 2014/12659 K. sayılı kararı ile bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine de önceki bozma gerekçesi kaldırılarak, Dairenin 16.12.2014 gün ve 2014/13779 E., 2014/19878 K. sayılı kararında açıklanan gerekçe ile karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
2- Feri Müdahil … vekili,
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, limited şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili ile feri müdahil vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince 02.07.2014 gün ve 2014/6595 E., 2014/12659 K. sayılı karar ile bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine de önceki bozma gerekçesi kaldırılarak, mahkeme kararının bu sefer yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karardaki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararı davalı ve feri müdahil vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Temyiz aşamasında iken davacı … vekili Av. … 27.07.2016 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirmiştir.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 311. maddesinde ise feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır.
HMK’nın 310. maddesindeki düzenleme uyarınca hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Temyiz edilen ve fakat henüz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmeyen bir direnme kararı, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmediğinden, bu aşamada davadan feragat mümkündür.
Somut olayda davacı vekili direnme kararının temyizine ilişkin istemin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmesinden önce verdiği dilekçesi ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirmiş, yapılan incelemede, vekaletnamesinde davadan feragat için yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
O hâlde, davacı vekilinin davadan feragat ettiğine dair bu beyanı çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Böyle bir durumda, direnme kararı Hukuk Genel Kurulunca temyizen incelenemez. Hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun yerel mahkemece değerlendirilip karara bağlanması için direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekili tarafından verilen dilekçenin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için mahkeme kararının bu değişik gerekçeyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekili ile feri müdahil vekilinin temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.10.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.