Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2017/2068 E. 2018/2018 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/2068
KARAR NO : 2018/2018
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki “karşılıklı boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi sıfatıyla) davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.11.2013 tarihli ve 2012/317 E., 2013/264 K. sayılı kararın incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 16.06.2014 tarihli ve 2014/2911 E., 2014/13288 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:
Dava, karşılıklı boşanma ve fer’ilerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün yukarıda başlık bölümünde esas ve numarası belirtilen karar ile bozulması üzerine, mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnilmiştir.
Mahkemece, kısa kararda;
“…1-Mahkememizce verilen 28/11/2013 tarih 2012/317 Esas 2013/264 sayılı kararda DİRENİLMESİNE,
2-Davacının davasının boşanma yönünden KABULÜ ile davacı ile davalının boşanmalarına,
3- Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 15.000TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacının manevi tazminat talebinin tamamen KABULÜ ile 20.000TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yoksulluk nafakasına ilişkin talebi toplu ödeme şeklinde yapılmasına 10.000TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Müşterek iki çocuğun herbiri aylık 150’şerTL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına,
7- Müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verilmesine,
8-Karşı davanın REDDİNE,
9-Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,…” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda;
“…1-Mahkememizce verilen 28/11/2013 tarih 2012/317 Esas 2013/264 Karar Sayılı kararda DİRENİLMESİNE,
2-Davacının davasının boşanma yönünden KABULÜ ile davacı ile davalının boşanmalarına,
-Kayseri İli, Yeşilhisar İlçesi, Musahacılı Köyü, Cilt 24, Hane 125, BSN 129’da nüfusa kayıtlı Durmuş ve Fatma kızı 28/08/1977 doğumlu … ile aynı yer BSN 63’de nüfusa kayıtlı Osman ve Emine oğlu 25/11/1975 doğumlu …’in TMK’nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA,
3- Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 15.000TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacının manevi tazminat talebinin tamamen KABULÜ ile 20.000TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yoksulluk nafakasına ilişkin talebi toplu ödeme şeklinde yapılmasına 10.000TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Müşterek iki çocuğun herbiri aylık 150’şer TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına,
7- Müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verilmesine,
8-Karşı davanın REDDİNE,
9-Müşterek çocuklar Asiye Dilek ŞEN ve Melisa Büşra ŞEN’in her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günleri saat 09.00 ile pazar günleri saat 17.00 saatleri arasında, her yılın dini bayramlarının ikinci günleri saat 09.00’dan üçüncü günü saat 17.00 saatleri arasında, her yılın 1 Temmuz ile 20 Temmuz tarihleri arasında davalı babanın yanına verilmek suretiyle çocuk ile baba arasında şahsi münasebet tesisinin sağlanılmasına,
10-Anne tarafından TMK.’ nın 353 ve velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına dair tüzüğün 4 maddesi gereğine kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde varsa çocuklara ait mal varlığının dökümünü gösterir bir defterin mahkememize ibraz edilmesine. Yoksa herhangi bir mal varlığının bulunmadığının, aynı süre içinde mahkememize bildirilmesine, veli tarafından süresi içinde defter sunulmaması ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunulması hâlinde tüzüğün 4/2 ve TMK’ nın 360 ve 361 maddeleri gereğince hakkında, işlem yapılacağının ve çocuğunun mallarının yönetiminin kayyıma devredileceğinin İHTARINA, (davacı vekiline ihtar edildi)…” şeklinde hüküm kurularak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3. maddesi uyarınca kararın tefhimi her halde HMK’nın 297/2. maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur.
Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak Yargıtay yoluna başvurulması ve kararın bozulması hâlinde düzeltilebilir. Bu aykırılık kamu düzenine ilişkin olup diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma sebebi yapılması ise, 10.04.1992 tarihli ve 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı gereğidir.
Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup buna aykırı direnme kararı usul yönünden bozulmalıdır.
SONUÇ: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.