YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/2030
KARAR NO : 2021/555
KARAR TARİHİ : 18.05.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda,… (Kapatılan) 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davacı idare vekili, davalı…mirasçısı Hazine vekili ve davalılardan … rafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı…mirasçısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı idare vekili dava dilekçesinde; … Valiliği İl İdare Kurulunun…ilçesi… mahallesinde bulunan 1205 ve 1201 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırılması için 27.04.2011 tarihinde kamu yararı kararı aldığını, kayıt maliki … adres ve kimlik bilgilerinin tespit edilemediğini, kamulaştırma kararı ve pazarlıkla satın alma görüşmeleri için ilanen yapılan tebligata rağmen başvuru olmadığını öne sürerek taşınmazların kamulaştırma bedellerinin tespiti ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı…mirasçısı Hazine vekili cevap dilekçesinde; hissesi kamulaştırılacak olan Durmuş … Beyhan’ın vefat ettiğini, mirasçılarından Minayet Heybeli’nin mirasçısı bulunmadığı için … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/124 E. sayılı dosyası ile Hazinenin mirasçılığına karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kamulaştırma gerçekleşecek ise bedelin tespitinde Kamulaştırma Kanunu hükümleri değerlendirilmek suretiyle taşınmaz malın değerinin tespit edilmesini istemiştir.
6. Davalılardan Oğuzhan Bayhan ve … Bayhan cevap dilekçesinde; taşınmazın rayiç değerinin tespitiyle hüküm altına alınmasını istemişlerdir.
Mahkeme Kararı:
7. Sincan (Kapatılan) 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.01.2014 tarihli ve 2012/196 E. 2014/40 K. sayılı kararı ile; bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların emsallere nazaran eksik ve üstün yönlerini değerlendirmek, mahkeme kararıyla belirlenmiş olan değerleri gözetilmek suretiyle taşınmazların dava tarihi itibariyle değerinin 475TL/m2 olarak belirlendiği, dava konusu taşınmazlarla aynı askeri alan içerisinde yer alan … yoluna daha yakın bir konumda bulunan 1113 parsel sayılı taşınmaz için 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/454 E. sayılı dosyasında Temmuz 2011 itibariyle belirlenen 450TL/m2 değerin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin, aynı askeri alan içerisinde bulunan fakat … yoluna cepheli olması itibariyle çok daha değerli olan 48137 ada 2 parsel için aynı mahkemenin 2011/364 E. sayılı dosyasında Temmuz 2011 itibariyle belirlenen 830 TL/m2 değerin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin kararlarıyla onandığı, bu nedenle bilirkişi kurulu tarafından belirlenen değerin mahkemece de yerinde görüldüğü gerekçesiyle davalıların miras bırakanı … adına kayıtlı olan…ilçesi 1201 ve 1205 parsel numaralı taşınmazların kamulaştırma bedellerinin sırasıyla 171.000TL ve 167.200TL olduğunun tespitine, davacı tarafça banka hesabına depo edilen toplam 377.407,34TL kamulaştırma bedelinin tapu sicilindeki takyidatlar bedele yansıtılmak suretiyle, Hazine dışındaki davalılara Durmuş … Bayhan terekesindeki miras hisseleri oranında derhal ödenmesi için bankaya yazı yazılmasına, belirlenen bedelin miras payları oranında mirasçılara ödenmesine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
8. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı…mirasçısı Hazine vekili ve davalılardan … .. … temyiz isteminde bulunmuştur.
9. Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 17.11.2014 tarihli ve 2014/13731 E. 2014/26131 K. sayılı kararı ile; “…Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacı idare vekili ile davalılardan ….. temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı Hazine vekilinin temyizine gelince;
Davalı Hazine kök muris …. mirasçısı ….nin mirasçısı sıfatı ile davalıdır. Bu durumda…payına isabet eden bedelin bloke ettirilerek davalı Hazine’ye ödenmesine karar verilmesi yerine davacı idarenin bloke edeceği bedelden bu miktarın mahsubu ile kalan bedelin bloke ettirilmesine ve Hazine dışındaki davalılara ödeme yapılmasına hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
10. … Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2015/56 E. 2015/82 K. sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın maliki …’ın dava tarihinden önce 30.06.1987 tarihinde vefat ettiği, ..mirasçılarından …’nin de 02.11.2008 tarihinde vefat ettiği, ilk üç zümrede mirasçısı bulunmadığından mirasının Hazine’ye kaldığı, uyuşmazlığın Durmuş … Bayhan terekesindeki miras payı karşılığı kamulaştırma bedelinin mirasçısı Hazine’ye ödenip ödenmeyeceğinden ibaret olduğu, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin edindiği taşınmazların Hazine adına tescil edileceği, bu taşınmazların … Bakanlığı tarafından yönetileceği, somut olayda kamulaştırma işleminin davacı … tarafından yapıldığı, kamulaştırma bedeli tespit edilen taşınmazların Hazine adına tesciline karar verildiği, taşınmazın mülkiyeti Hazine’ye, yönetim yetkisinin … Bakanlığı’na ait olduğu, davacı Bakanlığın, Minayet Heybeli’nin miras payı karşılığı kamulaştırma bedelinin ödenmesinden sorumlu tutulmaması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
11. Direnme kararı süresi içinde davalı…mirasçısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Durmuş … Bayhan mirasçısı Minayet Heybeli’nin mirasçı bırakmaksızın vefat ettiği ve miras payının Hazineye kaldığı eldeki davada,…payına isabet eden bedelin bloke ettirilerek davalı Hazine’ye ödenmesine mi yoksa davacı idarenin bloke edeceği bedelden bu miktarın mahsubu ile kalan bedelin bloke ettirilmesine ve Hazine dışındaki davalılara ödeme yapılmasına mı karar verileceği noktasında toplanmaktadır.
III. BİRİNCİ ÖN SORUN
13. Mahkemece direnme kararının miktar itibariyle temyiz incelemesine tabi tutulmasının mümkün olup olmadığı hususu birinci ön sorun olarak tartışılmış ve oy çokluğu ile birinci ön sorunun bulunmadığı sonucuna varılarak ikinci ön sorunun incelenmesine geçilmiştir.
IV. İKİNCİ ÖN SORUN
14. İkinci ön sorun olarak mahkemece direnme kararının gerekçesinde, Hazine dışındaki diğer davalılar hakkındaki karar kesinleşmiş olmakla, yargılamanın davalı Hazineye münhasıran yürütüldüğünün açıklandığı ve direnme kararında yalnızca davalı…mirasçısı Hazine yönünden hüküm kurulduğu, ayrıca gerekçeli karar başlığında da sadece davalı olarak…mirasçısı Hazinenin gösterildiği cihetle direnme kararında bozma kapsamı dışında kalan konular hakkında karar verilmesinin gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre mahkemece usulüne uygun şekilde direnme kararı oluşturulup oluşturulmadığı tartışılmıştır.
V. GEREKÇE
15. Bu noktada üzerinde durulması gereken husus bozma kararı ile bozma kapsamı dışında kalan hususlar da dâhil ilk hükmün tamamen ortadan kalkıp kalkmadığı, buradan varılacak sonuca göre direnme kararında bozma kapsamı dışında kalan konularda da karar verilmesinin gerekip gerekmediğidir.
16. Öncelikle yasal düzenlemelerin açıklanmasında yarar vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi; “(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
17. HMK’nın “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi ise:
“(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.
(2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
(3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.
(4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.” düzenlemesini içermektedir.
18. Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar oluşturur. Hatta giderek denilebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
19. Yerel mahkeme kararı, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2017 tarihli ve 2017/8-1616 E. 2017/1707 K.; 05.04.2017 tarihli ve 2017/19-909 E. 2017/622 K.; 14.05.2014 tarihli ve 2013/9-1989 E. 2014/657 K.; 05.10.2011 tarihli ve 2011/20-607 E. 2011/604 K.; 10.10.2012 tarihli ve 2012/9-851 E. 2012/705 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler vurgulanmıştır.
20. Bu nedenle yerel mahkemece direnme kararı verilmesi sırasında, önceki kararın hüküm fıkrasında yer alan ve Özel Daire bozma kararı kapsamı dışında kalan kısım yönünden kesinleştiği belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden, bu hâliyle yerel mahkeme kararı yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmayıp, ortada usulünce oluşturulmuş bir direnme kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
21. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bozma kapsamı dışında kalan hususlarda mahkemece karar verilmesine gerek olmadığı görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
22. Hâl böyle olunca, mahkemece HMK’nın 297 ve 298. maddeleri gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden sair temyiz itirazları incelenmeksizin direnme kararının usule ilişkin bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı…mirasçısı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.05.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
ahkeme tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın Hazine adına tescili istemli davanın yargılaması sonucunda; dava konusu…ilçesinde bulunan tapunun 1201 ve 1205 parsel numara kayıtlı taşınmazların 5018 sayılı Kanunun 45. maddesi gereğince Hazine adına tesciline, davalıların miras bırakanı Durmuş … Bayhan’ın mirasçıları arasında 171.000,00TL ve 167.200,00TL olan kamulaştırma bedellerinin mirasları oranında paylaştırılmasına 30.01.2014 tarihinde karar verilmiş, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi kararı diğer temyiz itirazlarını reddederek kök muris …mirasçısı …mirasçısı olan Hazineye Minayet Heybetli’ye düşen kamulaştırma bedelinin ödenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkeme bu kez 12.03.2015 tarihinde direnme kararı vererek Hazine adına tescil edilen taşınmazın … Bakanlığı tarafından yönetildiğinden davacı bakanlığın kamulaştırma bedelinin ödenmesinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle Hazineye kamulaştırma bedeli ödenmemesi yolunda karar vermiştir.
Direnme kararı sadece mirasçı Minayet Heybetli mirasçısı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminde İçişleri Bakanlığı ile Hazinenin bütçeleri ayrı olduğundan kendilerine isabet eden pay bedeli olan 792,66TL’nin taraflarına ödenmesine ilişkin hüküm kurulması yolunda talebi olmuştur. Temyiz dilekçesinde taşınmazın tesciline ya da kamulaştırma bedelinin miktarına yönelik temyiz istemi yoktur. Kaldı ki Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından tescile ve bedel tespitine ilişkin temyiz istemleri reddedilmiş sadece Minayet Heybetli mirasçısı Hazineye düşen pay bedeli olan 792,66TL’nin Hazineye ödenmesi konusunda bozma yapılmış mahkemede bu pay bedeline ilişkin olarak direnme hükmü vermiştir.
İhtilaflı olan kısım Minayet Heybetli mirasçısı Hazineye isabet eden 792,66TL miktarındaki kamulaştırma bedeline ilişkin olması karşısında 2015 yılı itibariyle kesinlik sınırı 2.080,00TL olduğundan bu miktar kesinlik sınırı içinde kalmaktadır.
Taşınmazın tescili ve diğer mirasçıların pay bedelleri kesinleştiğinden direnmeye konu olan pay bedeli 792,66TL olup, bu bedelin Hazineye verilip verilmemesi hususu ihtilaflı olmakla; bu kısım miktarı kesinlik sınırı içinde kaldığından temyiz incelemesi yapılamayacağı açıktır. Bu nedenle ön sorun vardır.