Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2017/159 E. 2021/417 K. 06.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/159
KARAR NO : 2021/417
KARAR TARİHİ : 06.04.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “çek istirdadı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yetkilisi olan …’ın 24.06.2012 tarihinde alışveriş merkezinin otoparkında bulunan aracından evrak çantasının, çantada bulunan çeklerin, kaşelerin, bilgisayarının, telefonlarının ve kredi kartlarının çalındığını, bu hususta … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde soruşturma başlatıldığını, çalınan çeklerin iptali için … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, yargılama sırasında çalınan çeklerden dört tanesinin dava dışı … Elektrik İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi tarafından davalı bankaya kredi teminatı olarak 17.07.2012 tarihinde verildiğinin öğrenildiğini, davalı bankanın bir kısım çekler üzerinde tedbir kararı olduğundan bahisle üç tanesini ibraz eden şirkete iade edip dava konusu olan 31.12.2012 keşide tarihli 8375963 sayılı ve 27.000TL bedelli çeki kendi bünyesinde kullanılacak krediye teminat olarak muhafaza ettiğini, müvekkilinin dava konusu çeki ikinci ciranta olan …Plastik Nar. Pak. Amb. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alarak meşru hamil olduğunu, ayrıca anılan çekin teslimine dair ikinci ciranta ile müvekkil arasında kıymetli evrak teslim tutanağının düzenlendiğini, çekin bu aşamada çalındığını, davalı bankanın çalınan çeki iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu, ibraz edilen çeklerin çalıntı olduklarını bilebilecek durumda olmasına rağmen çeki iktisap ederek kendisinden beklenen gerekli özeni göstermediğini ileri sürerek dava konusu çekin davalıdan alınarak müvekkiline iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; dava dışı … Elektrik İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili bankadan kredi kullandığını, yeni kredi talebinde bulunduğu sırada dava konusu çekin de aralarında bulunduğu beş adet çeki bankaya ibraz ettiğini, ibraz edilen çeklerden ikisinin üzerinde yapılan ön inceleme sonucu ödemeden men yasağına ilişkin tedbir kararı bulunduğundan iade edildiğini, diğer bankalara ait çeklere ilişkin ödemeden men yasaklarının müvekkilinin sisteminde görünmediğini, ayrıca dava dışı … Elektrik İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin daha önce kullandığı kredilerin teminatı amacıyla alınan çeklerin istihbaratlarının olumsuza dönüşmesi nedeniyle dava konusu çekle alakalı anılan dava dışı şirkete kredi kullandırılmadığını, bunun sonucunda dava konusu çekin iadesi istenmiş ise de sistemin çekin çıkışına izin vermemesi nedeniyle iade edilemediğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek tamamen iyi niyetli olarak hamil sıfatını kazandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararı:
6. … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.02.2014 tarihli ve 2013/185 E., 2014/27 K. sayılı kararı ile; dava konusu çekin içinde bulunduğu diğer çeklerle birlikte iptali istemiyle … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava sırasında, davalı bankaya kullanılacak kredinin teminatı olarak dava dışı iki çek ile beraber ibraz edildiği, davalı bankanın kendisine sunulan çekler üzerinde yaptığı sorgulama üzerine sunulan üç çekten kendilerine ait olan iki çek üzerinde ihtiyati tedbir bulunduğunu öğrenince kredi talebini geri çevirerek bahse konu dava dışı iki çekin iade edildiği, ancak başka bankaya ait olan davaya konu çekin ise bankada uygulanan sistemin müsaade etmemesi üzerine ibraz eden şirkete iade edilemediği, böylece sebepsiz olarak davalı bankada kalmış olduğu, iptal davasına konu edilen ve üzerinde tedbir bulunan çekin davacıya ait olup çalınan çantası içinde bulunan çeklerden olduğu, davalı bankanın dava konusu çeki geçerli bir bulundurma sebebinin olmadığı, çeki bankaya veren kişinin de meşru hamil olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu çekin davacıya iadesine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05.11.2014 tarihli ve 2014/9280 E. 2014/16933 K. sayılı kararı ile; “…Dava, 6762 sayılı TTK 704. maddesinde düzenlenen çek istirdat davasıdır. Bu davada TTK 702. maddesi gereği ispat yükü çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası dışında elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacı davalının kötü niyetle çeki iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekir. Çeklere ilişkin zayi nedeniyle iptal davası açılmış olması, tek başına, çeki elinde bulunduran davalı bankanın çeki kötü niyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermeyeceğinden yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.03.2015 tarihli ve 2015/51 E., 2015/149 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelere ek olarak, bozma ilamının olaya uygun düşmediği, çekin davalı bankada bulunmasını gerektiren geçerli bir sebebin bulunmadığı, çekin kullanılacak kredinin teminatı olarak verilmesine rağmen kredi kullanımının gerçekleşmemesi nedeniyle ibraz edene iadesinin gerektiği, davalı bankanın meşru hamil olmadığı, ayrıca davalı bankanın iade etmek istemesine rağmen sistemsel engel sonucu iade edemediği, bu durumda davalı banka kötü niyetli yahut ağır kusurlu olmamakla birlikte meşru hamil olmadığı, çekin çalıntı olmasının ve ibraz edenin meşru hamil olmamasının anlaşılması sonucu davalı bankanın çeki elde tutma gerekçesi de bulunmadığı için talep eden davacıya olmasa bile tevdii mahalline tesliminin gerektiği, çek istirdadı davasının çeki elinde bulundurana karşı açılacağı, davalı bankanın dava konusu çek üzerinde hak iddiası bulunmadığından 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı TTK) 704. maddesi uyarınca çeki iktisap eden sıfatının bulunmadığı, buna rağmen çeki kötü niyetli olarak ya da ağır kusuruyla elde edip etmediğinin tartışılması ve bu hususların kanıtlanamaması hâlinde istirdat talebinin reddedilmesinin, çeki başkasından talep etme şansı bulunmayan davacıya karşı büyük haksızlık oluşturacağı, kötü niyet ve ağır kusurun ancak ibraz eden dava dışı şirket ile davalı banka arasında kredi ilişkisi kurulması hâlinde mümkün olduğu, davalı bankanın, iade etmek istemesine rağmen, iade etmesi gereken bir çeki elinde tutarak kendi kusurunun sonuçlarından yararlanamayacağı, davalının üzerinde hak iddiasında bulunmadığı çeki, kendi kusuru ile sebepsiz yere elinde tutarak işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, yapılan ilana rağmen çek iptal davasına katılmayan dava dışı şirketin de çek üzerinde herhangi bir hak iddiasında bulunmadığı ve çeki elinde tutan bankaya karşı da bir talebi olmadığından çekin meşru hamil olan davacıya iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı tarafça çalıntı olduğu iddia olunan ve istirdadı istenen dava konusu çeke hamil olmasına dayanak oluşturan hukuki sebebin ortadan kalkması karşısında davalı bankanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 792. maddesi (6762 sayılı TTK m. 704) anlamında kötü niyetinin veya ağır kusurunun ispatının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE
12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konuya ilişkin yasal düzenlemeler ile hukuki kavram ve kurumların ortaya konulmasında yarar vardır.
13. Dava konusu çekin davalı banka tarafından devralınma ve dava tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 788/1 maddesi (6762 sayılı TTK m. 700) uyarınca açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilecek olup yine cirosu kabil çeklerin teşhis işlevini düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” hükmünü haizdir. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 818/1-d maddesindeki yollamayla çekler hakkında da uygulanacak olan aynı Kanun’un 684/1. maddesi uyarınca da; ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile poliçeden doğan bütün hakların devrolunacağı düzenlenmiştir. Anılan kanunî hükümlerden hareketle çeki muntazam bir ciro zinciriyle elinde bulunduran kişi, meşru hamil sıfatını kazanarak çekten doğan tüm hakları kullanabilecektir.
14. Somut uyuşmazlıkla ilgisi nedeniyle değinilmesi gereken 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haiz olup anılan kanunî hüküm bağlamında iyi niyetli hamilin hak sahibi olmayan kimselerden elde ettiği kazanımlar korunmaktadır. Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şekli anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Aksi takdirde 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılacak istirdat davası sonucu çeki iadeye mecbur kalır (Kendigelen, A.: Çek Hukuku, … 2019, s. 237-238).
15. İstirdat davası olarak nitelenen bu dava özü itibariyle menkullerin iadesini sağlamak için açılan menkul davası niteliğindedir. Medeni hukukta bu dava gasp, çalınma veya zayi hâllerinde sadece kötü niyetli değil, iyi niyetli hamile karşı da açılmakta ise de, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama getirilmiş ve aynî haklardaki genel prensipten ayrılmak suretiyle, söz konusu davanın yalnızca kötü niyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu tür davalarda, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir (Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, … 2000, s. 294). Bu kapsamda yukarıda anılan kanunî düzenleme, emre yazılı çeklerle ilgili olarak, hamile yazılı senetlere ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 990. maddesine paralel bir koruma sağlamakta olup bahse konu maddeye göre, “Zilyet, iradesi dışında elinden çıkmış olsa bile, para ve hamile yazılı senetleri iyiniyetle edinmiş olan kimseye karşı taşınır davası açamaz.” Ancak hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusuru bulunduğu takdirde iade davası açılabilecektir.
16. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir.
17. Uyuşmazlığın çözümünde ayrıca önem arz etmesi nedeniyle çek istirdadına ilişkin davalarda taraf sıfatına (husumete) değinilmesinde yarar bulunmaktadır. Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir sübjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir sübjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavram olup dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi kapsamında çek istirdadı istemiyle açılacak davalarda husumet kural olarak çeki elinde bulunduran kimseye (hamile) yöneltilir. Başka bir anlatımla, çeki muntazam bir ciro zinciri ile elinde bulundurması nedeniyle şekli anlamda meşru hamil sıfatını haiz kimseler, kendilerine karşı, çekin iktisabında 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi anlamında kötü niyetli veya ağır kusurlu oldukları iddiasıyla açılacak davalarda davalı olarak yer alırlar. Bu anlamda yeni hamilin çeki devraldığı kimsenin çeki iktisabındaki kötü niyetine veya ağır kusuruna dair iddia, çekin istirdadı istemine ilişkin olarak yeni hamile karşı açılan davada uyuşmazlık konusu olmadığından mahkemece yapılacak değerlendirmede nazara alınmaz. Bu tür davalarda uyuşmazlık, çeki elinde tutan hamilin çeki iktisabında kötü niyeti yahut ağır kusurunun mevcudiyeti noktasında toplanmakta olup yargılama, çekin istirdadını talep eden davacı ile çeki elinde bulunduran hamil arasında görülüp karara bağlanır.
18. Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirket temsilcisi tarafından hırsızlık sonucu elinden çıkan dava konusu çek de dâhil olmak üzere çalınan çekler için … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde çek iptali davasının açıldığı, açılan davadaki yargılama sırasında dava konusu çekin son cirantası olan dava dışı … Elektrik İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi tarafından ciro edilip teslim edilmesi sonucunda davalı bankanın çeke hamil olduğu anlaşılmaktadır.
19. Dava konusu çekin ikinci ciranta olan dava dışı …Plastik Nar. Pak. Amb. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 07.06.2012 tarihli makbuz ile davacıya teslim edildiği, davacının bu suretle çeke hamil olduğu, ancak sonrasında gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde çekin davacı elinden çıktığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
20. Öte yandan çekteki ciro zincirinde herhangi bir kopukluk bulunmaması nedeniyle davalı banka, kanuna uygun olarak muntazam bir ciro zinciri ile 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi (6762 sayılı TTK m. 702) anlamında çekin yetkili hamilidir.
21. Davalı bankanın 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesine göre hak sahipliğinin belirlenmiş olması karşısında, çeki istirdadına ilişkin talebin kabulü için davalı bankanın çeki iktisabında TTK’nın 792. maddesi anlamında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispatı gerekmekte olup bu hususta ispat yükü davacı üzerindedir. Zira TTK’nın 792. maddesi içeriği itibariyle önceki hamilin elinden herhangi bir şekilde çıkan çeki iktisap eden yeni hamilin, TMK’nın 3. maddesi anlamında iyi niyetli olduğunu kabul etmiştir. Burada ispat yükü üzerinde olan davacının, kötü niyete veya ağır kusura dair iddialarını her türlü delille ispat etmesi mümkündür. Bunun yanında kötü niyeti yahut ağır kusuru ispatlanması gereken kimse çeki hamil olarak elinde bulunduran ve işbu davada taraf olan davalı bankadır. Bu nedenle davalı bankanın çeki ciro yoluyla devraldığı ve davanın tarafı olmayan dava dışı … Elektrik İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin dava konusu çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğuna dair iddialar işbu davada incelenmez. Eş söyleyişle eldeki davada sadece davanın tarafları açısından 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m. 704) çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekir.
22. Bu itibarla, dava konusu çeke hamil olarak görünen davalı bankanın çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispat yükü davacı tarafa ait olup, dava konusu çekin davacının çalınan çeklerinden biri olduğunun belirlenmesi ve bu kapsamda zayi nedeniyle çek iptali davasının açılmış olması, davalı bankanın çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispata yeterli değildir. Neticeten, iddia, savunma, taraflarca sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı itibariyle 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m. 704) kapsamında davalı bankanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunup bulunmadığı değerlendirilerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
23. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; dava konusu çek üzerinde davalı bankanın hak iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davalı bankanın yetkili hamil olarak değerlendirilemeyeceği, çek iktisabında 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m. 704) anlamında kötü niyet veya ağır kusurun, son ciranta olan dava dışı … Elektrik İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile tartışılması gereken bir husus olduğundan yasal hamil olmayan davalı banka aleyhine dava açılamayacağı, direnme kararının bu yönüyle bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
24. Hâl böyle olunca; mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
25. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.04.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.