Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2017/109 E. 2018/1870 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/109
KARAR NO : 2018/1870
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyulmak suretiyle davanın davalı … Jeneratör Sanayi A.Ş. yönünden kabulüne ve davalı … Sigorta A.Ş. yönünden reddine dair verilen 27.04.2012 tarihli ve 2011/179 E. 2012/108 K. sayılı karar davacı vekili ve davalı … Jeneratör Sanayi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05.09.2013 tarihli ve 2012/14788 E. 2013/15102 K. sayılı kararı ile:
“…Davacı vekili, müvekkilinin davalı …Ş.’den 2 adet jeneratör satın aldığını, davalı satıcı şirketin 28.06.2004 tarihli taahhütname ile jeneratörleri İstanbul’da taşımayı yapacak aracın üzerine yükleyerek teslim etmeyi taahhüt ettiğini, jeneratörlerin İstanbul’dan Habur’a taşınması sırasındaki muhtemel kaza ve hasarlar için davalı … Sigorta A.Ş.’ne sigortalandığını, davalı … Jeneratör San. A.Ş. tarafından diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki araca yüklenen jeneratörlerin 08.08.2004 günü meydana gelen trafik kazasında hasarlandığını, davalı ….’nin malların taşındığı aracı ZMMS ile sigortaladığını, hasardan davalıların birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek, ıslah dilekçesi ile birlikte 56.365 YTL’nin 08.08.2004 kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, sigortalı jeneratörlerin ve ekipmanlarının kamyona tam olarak sabitlenmemesi sebebiyle aracın dengesinin bozulduğunu ve aracın bariyerleri aşarak sol yanı üzerine devrildiğini, istiflemeden kaynaklanan hasarın sigorta kapsamında olmadığını, istenen tazminatın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …. vekili, emtianın taşındığı aracın zorunlu trafik sigorta poliçesini düzenleyen müvekkilinin 2918 sayılı Yasa’nın 92/e maddesi gereğince sorumlu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Jeneratör A.Ş. vekili, sürücü hatası sonucu meydana gelen kazadan, müvekkilinin yükleme hatası iddiasıyla sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı …. hakkındaki dava atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, 56.365 YTL’nin 08.08.2004 kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte diğer davalılardan tahsiline dair kararın temyizi üzerine, Dairemizce verilen karar bozulmuş olmakla, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan delillere, benimsenen bilirkişi görüşlerine ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu hasarın istif hatasından kaynaklandığı ve bu hata sonucunda iyi sabitlenmemiş olan yükün seyir sırasında yer değiştirerek aracın dengesini bozduğu, olumsuz etkinin virajda daha çok artarak merkezkaç kuvvetinin etkisinin daha fazla olduğu ve istiflemenin iyi olması durumunda kazanın meydana gelme olasılığının bulunamayacağı, nakliyat sigorta poliçesinde emtianın cinsine, ağırlığına ve özelliğine uygun olmayan istifleme veya sabitlemeden dolayı meydana gelebilecek ziyan ve hasarların teminat harici olduğundan davalı …. A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle, edimlerini yerine getirmedikleri anlaşılan davalılar Aksa Jeneratör A.Ş., … ve … yönünden davanın kabulüne, davalı … Sig. A.Ş. yönünden dava atiye terk edilmekle karar verilmesine yer olmadığı yönünde verilen karar ile davalılar … ve … hakkında açılan davanın kabulüne dair verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili ve Davalı … Jeneratör San. A.Ş. vekili; kararı ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … Jeneratör Sanayi A.Ş. vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince; davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında imzalanan Nakliyat Sigorta Poliçesi’nde; emtianın cinsine, ağırlığına ve özelliklerine uygun olmayan istifleme veya sabitlemeden dolayı meydana gelebilecek ziyan ve hasarların teminat harici olduğu düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda, kazanın münhasıran istif hatasından ileri gelmediği ve ağırlıklı olarak sürücü hatasından meydana geldiği belirtildiğine göre mahkemece, hasarın teminat dahilinde olduğu kabul edilip buna göre hüküm kurulması gerekirken, davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir…”
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, taşıma sözleşmesinden ve nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkili şirketin Irak’taki şantiyesinin enerji ihtiyacı için davalı … Jeneratör Sanayi A.Ş.’den 30.07.2004 tarihli fatura ile iki adet jeneratör aldığını ve davalının jeneratörleri İstanbul’da nakliye yapacak aracın üzerine yükleyerek teslim etmeyi taahhüt ettiğini ayrıca müvekkili tarafından olası kaza ve hasarlara ilişkin 05.08.2004 tarihli poliçe ile jeneratör emtiaların davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalandığını, emtiaların davalı … yönetimindeki davalı …’in işletmiş olduğu araca davalı … Jeneratör Sanayi A.Ş. tarafından 08.08.2004 tarihinde yüklendiğini, aracın İstanbul il sınırları içerisinde seyir hâlinde iken devrildiğini ve emtiaların hasarlandığını, jeneratörleri taşıyan aracın davalı …. tarafından sigortalandığını, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ödeme ihbarının 09.08.2004 tarihinde yapıldığını ancak hasarın yükleme hatasından kaynaklandığından bahisle ödeme yapılmadığını, oluşan hasardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 6.000,00TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.10.2005 tarihli dilekçe ile davalı …. hakkındaki davayı atiye terk ettiklerini belirtmiş, 03.08.2006 tarihli dilekçe ile de talebini 56.365,00TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … ve … vekili; kazanın meydana gelmesinde müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını, kazanın jeneratörlerin yanlış yüklenmesinden kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Jeneratör Sanayi A.Ş. vekili; müvekkili şirketin uzun yıllardır jeneratör üretimi yaptığını ve jeneratörleri müşterilerine araç üzerinde teslim ettiğini, davacı tarafından satın alınan jeneratörlerin yüklemesinin 05.08.2004 tarihinde yapıldığını, kazanın ise yüklemeden dört gün sonra meydana geldiğini, müvekkilinin yüklemeden dört gün sonra meydana gelen hasardan sorumlu olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …. vekili; müvekkilinin taşımayı yapan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 92/e maddesi gereğince davacının zararının sigorta kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; dava konusu hasarın emtiaların yanlış yüklenmesinden kaynaklandığını, nakliyat sigorta poliçesi gereğince emtianın cinsine, ağırlığına ve özelliklerine uygun olmayan istifleme veya sabitlemeden dolayı meydana gelebilecek ziyan ve hasarların teminat harici olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu hasarın istif hatasından kaynaklandığı ve bu hata sonucunda iyi sabitlenmemiş olan yükün seyir sırasında yer değiştirerek aracın dengesini bozduğu, olumsuz etkinin virajda daha çok artarak merkezkaç kuvvetinin etkisinin daha fazla olduğu ve istiflemenin iyi olması durumunda kazanın meydana gelme olasılığının bulunamayacağı, nakliyat sigorta poliçesinde emtianın cinsine, ağırlığına ve özelliğine uygun olmayan istifleme veya sabitlemeden dolayı meydana gelebilecek ziyan ve hasarların teminat harici olduğundan davalı …. A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle davalılar Aksa Jeneratör A.Ş., … ve … yönünden davanın kabulüne, davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili ile davalı … Jeneratör Sanayi A.Ş. vekilinin temyiz itirazları üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık kısmında yer alan gerekçelerle davacı yararına bozulmuştur.
Yerel mahkemece, önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını davacı vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu hasarın istifleme ve yükleme hatasından meydana gelip gelmediği, buradan varılacak sonuca göre hasarın nakliyat sigorta poliçesi teminatının kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, somut olaya uygulanması gereken ve ülkemizin de 02.12.1994 tarihli ve 94/6322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katıldığı 04.01.1995 tarihli ve 22161 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Karayolu ve Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi İle İlgili Anlaşma (CMR)’nin 17/1. maddesi gereğince kural olarak taşıyıcı malları teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, bunların tamamen veya kısmen kaybından ve vuku bulacak hasardan sorumlu ise de, aynı Konvansiyon’un 17/4-b bendinde malların hatalı ambalajlanmış olması, “c” bendinde ise malların gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden şahıslar tarafından taşınması, yüklenmesi, istif edilmesi veya boşaltılması, hâllerinde oluşan hasarlardan taşıyıcının sorumlu olmayacağı hükme bağlanmıştır.
Ne var ki, ambalajın hatalı olması veya yükleme ve boşaltmanın hatalı yapılması hâllerinde bile taşıyıcının, malın emniyetle taşınmasını sağlamak üzere gereken her türlü tedbiri alması, anılan işlemlere nezaret etmesi, varsa hatalı ambalaja, yüklemeye ve boşaltmaya karşı çıkması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) dürüstlük kuralına işaret eden 2. maddesi gereği olduğu gibi 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun (6762 sayılı TTK) 20. maddesi gereğince, basiretli bir taşıyıcıdan beklenen davranışı göstermeli ve durumu gönderene veya alıcıya bildirerek gereken uyarıda bulunmalıdır. Buna ek olarak taşıyıcının ayrıca taşımadan kaynaklanan kusuru var ise bu da dikkate alınmalıdır. Bu durumda yükleyen ile taşıyan emtianın alıcısına karşı birlikte sorumlu olacaklardır.
Somut olayda; davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında düzenlenen “nakliyat sigorta poliçesi” gereğince, davacının satın aldığı iki adet jeneratör, dava konusu taşıma sırasında meydana gelecek rizikolara karşı teminat altına alınmıştır. Ancak, sigorta poliçesine ekli özel şartlar ile “emtianın cinsine, ağırlığına ve özelliklerine uygun olmayan istifleme ve/veya sabitlemeden dolayı meydana gelebilecek ziya ve hasarlar” teminat harici bırakılmıştır. Bu husus taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Buna göre, davacıya karşı taşıyan ile yükleyen Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş. oluşan zarardan birlikte sorumlu olduğu gibi, davacının sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’de poliçe kapsamı ile sorumlu olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında; kazanın meydana gelmesinde, yüklerin iyi istiflenmemesinin %40 oranında ve yükleme sırasında gereken nezareti yapmayan ve emniyetsiz şekilde yüklemeyi kabul eden ayrıca seyir sırasında yol ve yük durumuna göre süratli seyrederek trafik kurallarına aykırı davranan araç sürücüsünün de %60 oranında etken olduğu, ancak yükün iyi istiflenmemesinin veya araç sürücüsünün kusurunun birinin diğer etken bakımından illiyet bağını kesmediği tespit edilmiştir. Bu durumda, dava konusu kazanın salt (münhasıran) yükün iyi istiflenmemesi nedeniyle meydana gelmediği, araç sürücüsünün kusurunun da etkili olduğu anlaşılmaktadır.
O hâlde, taraflar arasındaki sigorta poliçesi gereğince hasarın teminat dışı kaldığının sigorta ettirene karşı ileri sürülebilmesi için hasarın salt (münhasıran) istiflemenin etkisi altında meydana gelmiş olması gerekmektedir. Bu durumda, hasarın ağırlıklı olarak araç sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana geldiği, münhasıran istifleme hatasından meydana gelmediği anlaşıldığından teminat dahilinde olduğunun kabulü gerekir.
Hâl böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Öte yandan, mahkemece, direnme kararının hüküm kısmının (1) numaralı bendinde davalı … Jeneratör A.Ş. yönünden verilen karar kesinleştiği için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen, hüküm kısmının (3) numaralı bendinde davalı … Jeneratör A.Ş. yönünden tekrar hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de; bu hususun mahkemesince her zaman düzeltilebilecek maddi bir hata niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak, esasa etkili görülmeyen bu kısım bozmaya konu edilmemiş, hataya işaret olunmakla yetinilmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanunun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.