Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2017/1039 E. 2018/1732 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/1039
KARAR NO : 2018/1732
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatı ile)

Taraflar arasındaki “Tüketici Sorunları İl hakem Heyeti Kararının İptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi Sıfatı ile) “davanın reddine” dair verilen 07.05.2013 tarihli ve 2013/77 E., 2013/139 K. sayılı kararın davacı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece verilen 06.06.2013 tarihli “temyiz isteminin reddine” dair karar davacı …Ş. tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 09.04.2014 tarihli ve 2013/20953 E., 2014/5716 K. sayılı kararı ile;
“…Davacı vekili dilekçesinde, davalı tüketicinin şikayeti üzerine Sivas Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından verilen 31.12.2012 tarih ve 2012/1506 sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, temyiz talebinin reddine dair ek kararı davacı vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
Davacı; elektrik faturasına yansıtılan kayıp/kaçak, Per….Hiz.Bedeli, sayaç okuma, ilet.sis.kul.bedeli ve dağıtım bedeline ilişkin tüketici hakem heyeti tarafından verilen kararın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Öncelikle kararın kesin olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerekir.
Davalı tüketici, hakem heyetinden elektrik faturalarına yansıyan kayıp/kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi hizmet ve dağıtım bedellerinin hukuka aykırı ve haksız kazanç olduğundan bu güne kadar alınan bu bedellerin iadesini talep etmiştir. Davacı tarafından iptali istenen Sivas Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığı kararında “Anayasa ve hukuka aykırı olarak abone …’den alınan elektrik enerjisi tüketim bedeli faturalarının 2011/1-12 ve 2012/1-9 tarihli faturalarda gösterilen kayıp-kaçak, Per. Sat. Hiz.Bed., sayaç okuma, ilet.sis.kul.bed., dağıtım bedellerinin yasal faizi ile birlikte tüketiciye ödenmesine, tüketicinin elektrik enerjisi kullandığı süre içerisinde de yukarıda sayılan bedellerin tüketiciye yansıtılmamasına” karar verilmiştir.
İptali istenen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı kararında, herhangi bir miktar belirtilmemiş olup, ileriki yıllara da yönelik hüküm kurulduğu, dolayısıyla yaratılan çekişme ve verilen hükmün bir yıla mahsus olmadığı anlaşıldığından, sözkonusu hakem heyeti kararının iptali isteminin reddine dair temyiz incelemesine konu mahkeme kararının; HUMK.nun 5219 Sayılı Kanunla Değişik 427.maddesi uyarınca 1.820 TL’nin altında kaldığından bahisle ve 4077 sayılı yasanın 22/5 maddesi gereğince kesin olduğundan sözedilemeyecektir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2009 tarih ve 2009/13-122 E, 2009/189 K., 13/10/2010 tarih ve 2010/13-406 E.-2010/503 K. sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.
Kesin olmayan bir karara ilişkin olarak mahkemece kararın kesin olduğunun yazılması ve bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin, kararın kesin olduğundan bahisle reddedilmesi yok hükmünde olup hukuki sonuç doğurmaz. Bu itibarla; temyiz talebinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; Sivas 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 06.06.2013 tarih ve 2013/77 E.- 2013/139 K. sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, işin esasının incelenmesine geçildi.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun bir gereği olarak Türkiye genelinde dağıtım şirketlerinin uygulayacağı Ulusal Elektrik Tarifelerinin EPDK tarafından belirlendiği, EPDK tarafından belirlenerek uygulanan tarifelerin uygulanmasının davacının da dahil olduğu lisans sahibi şirketler bakımından yasal zorunluluk olduğu, lisans sahibi şirketlerin tarifeyi değiştiremeyeceği gibi tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemeyeceği veya düzenlenen tarifeler kapsamında düzenlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamayacağı, davacı … şirketinin tarifeleri uygulayıp uygulamama gibi bir inisiyatifinin mevcut olmadığı, tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak dava konusu edilen bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığı, dava konusu edilen bedellerin belirlenmesi için alınan kurul kararının EPDK’nun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı, dağıtım şirketlerinin kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları açıktır. Buna göre; davacı tarafından 4628 sayılı kanun hükümlerine dayanılarak davalı tüketicinin elektrik tüketim bedeli faturalarına yansıltılan dava konusu bedellerin, mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
4628 sayılı Kanunun 6352 sayılı Yasanın 64.m. ile değiştirilen 12.maddesinde kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmanın her zaman mümkün olduğu, ancak tarifeye ilişkin kurul kararının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Tüketici Sorunları Hakem Kurulu Kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı …Ş. vekili elektrik abonesi olan davalının elektrik faturasında belirtilen kayıp bedelinin iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu, Tüketici Hakem Heyeti tarafından davalının şikâyetinin kabulü ile talep edilen kayıp kaçak bedelinin tüketiciye iadesine karar verildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini talep etmiştir
Davalı Hakem Heyeti kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece elektrik dağıtımı sırasında yapılan haksız kullanımdan doğan zararın yasal yollardan abonelik sözleşmesi ile elektrik kullanan tüketicilerden tahsilinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile açılan davaların reddine karar verilmiştir.
Davacı …Ş. vekilinin ek kararı temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davacı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 6446 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde 2016 tarihinde yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin bu değişikliklere ilişkin verilen kararına göre elektrik enerjisi tüketim bedeli faturalarının ekstresinde yer alan kayıp-kaçak elektrik bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmetleri bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli olarak alınan bedellerin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce, davanın niteliği itibari ile direnme kararının temyizinin mümkün olup olmadığı, bir başka ifade ile direnme kararının kesin nitelikte olup olmadığı hususu tartışılmış, uyuşmazlık konusunda verilen hükmün bir yıla mahsus olmadığı ve ileriki yıllara da yönelik olduğu, dolayısıyla art etkisinin bulunduğu, yine kayıp-kaçak vs. bedellerinin alınması uygulaması nedeniyle eldeki dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşımış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir uyuşmazlığın bulunduğu, çekişme ve hukukî uyuşmazlığın kesinlik sınırının dışında kaldığı kabul edilmiştir.
İşin esasına gelince;
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konuya ilişkin kavramların, 17.06.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un ve değişiklikten önceki yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir.
Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
Yapılan değişiklikten önce lisans sahibi şirketler, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemesine rağmen, bu maddeye dayanak olarak yayımlanan Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliği gerekçe gösterilerek, tüketicilerden kayıp-kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeli adı altında bir bedel tahsil etmekte ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 gün, 2013/7-2454 E., 2014/679 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi abonenin faturalara yansıtılan kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi de mümkün bulunmamakta idi.
17.06.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 3. maddesine eklenen (şş) bendinde teknik ve teknik olmayan kayıp tanımlanmış, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen, teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı ifade edeceği belirtilmiştir.
Yine anılan Kanunun 17. maddesinin 1 numaralı bendinde:
“…Bu Kanun kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması önerilen tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından Kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanır ve onaylanmak üzere Kuruma sunulur. Kurul, mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini ister veya gerekmesi hâlinde resen revize ederek onaylar. İlgili tüzel kişiler Kurul tarafından onaylanan tarifeleri uygulamakla yükümlüdür.”
6/ç numaralı bendinde:
“…Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde Kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından düzenlenir…”
10.bendinde:
“Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü öngörülmüştür.
Geçici 19. maddede:
“Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”
Geçici 20. maddesinde;
“Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.”
düzenlemesine yer verilmiştir.
Özetle, 17.06.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde kayıp-kaçak bedelinin tanımı yapılmış olup, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun değişik 17/1. maddesinde ilgili tüzel kişilerin bu tarifelere uymakla yükümlü oldukları belirtilmiş, 17/10. maddesinde ise mahkemelerin ve tüketici hakem heyetlerinin yetkisinin, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacağı öngörülmüş, nihayet Geçici 20. maddesinde, “…Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır” düzenlemesi getirilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 28.12.2017 tarihli ve 2016/150 E., 2017/179 K. sayılı kararı ile 6446 sayılı Kanuna eklenen Geçici 19. ve Geçici 20. maddelerine yönelik iptal talepleri reddedilmiş olup, 6446 sayılı Kanunun 17. maddesine eklenen (10) numaralı bendin ise iptaline karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan söz konusu Kanun değişikliklerinde, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedelleri ile ilgili olarak, bu Kanun değişikliği öncesinde açılan ve hâlen devam eden davalarda da uygulanması gereken düzenlemeler yapıldığından, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Değişik 17., Geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
O hâlde direnme kararı yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, tebliğ tarihinden itibaren on beş günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.