Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2017/1037 E. 2018/1731 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/1037
KARAR NO : 2018/1731
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki “istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince “davalının husumete yönelik itirazının reddi ile davanın kabulüne” dair verilen 05.07.2012 tarihli ve 2011/422 E., 2012/384 K. sayılı karar davalı Dedeli Elektrik Enerjisi Toptan Tic. A.Ş. tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25.03.2014 tarihli ve 2014/2690 E., 2014/4710 K. sayılı kararı ile;
“….Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından elektrik faturalarına yansıtılan ve haksız olarak kendilerinden tahsil edilen trafo kayıp kaçak bedeli olan 12.217 TL’nin davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, kayıp kaçak bedelinden davacı abonenin sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1/1.maddesine göre; ” Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanmasıdır.” Yine aynı kanunun 4/1.maddesine göre ; ”Kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip ve bu Kanun ile kendisine verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kurulmuştur.”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ise ”… bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur.” (4/2-son) Yine Kurulun görevleri arasında; tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak da yer almaktadır. (5/6-c)
Somut olayda; davaya konu olan kayıp kaçak bedeli 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 9.maddesinde “ulusal tarife” adı altında EPDK tarafından belirlenerek uygulanmaktadır. 01/04/2011 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanmakta olan bu tarife de EPDK’nun 28/12/2010 tarih ve 2999 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Tarifelerin uygulanmasında davalının da dahil olduğu lisans sahibi şirketler bakımından yasal zorunluluk bulunmaktadır. Lisans sahibi şirketler tarifeyi değiştiremeyeceği gibi tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemeyecek veya düzenlenen tarifeler kapsamında düzenlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamayacaktır. Tarifeleri uygulayıp uygulamama ve kayıp-kaçak bedelini tahsil etmeme gibi bir insiyatifi bulunmamaktadır. Tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak kayıp-kaçak bedeli perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer almakta, bu bedelin belirlenmesi için alınan kurul kararı EPDK’nun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlamaktadır ve Dağıtım şirketleri kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacaklardır.
4628 sayılı kanunun 6352 sayılı yasanın 64.m. ile değiştirilen 12.maddesinde kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmak her zaman mümkündür.
O halde, tarifeye ilişkin kurul kararı iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruyacağı gözönünde bulundurularak davanın reddi cihetine gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, davacı aboneden elektrik faturalarında tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı Tamam Mensucat San. Tic. Ltd. Şti vekili müvekkilinin elektrik faturalarına trafo bedeli ya da kayıp kaçak bedeli adı altında bedeller yansıtıldığını, kaçak elektrik kullanmadığı hâlde 31.10.2010 tarihli faturada 704,18TL, 30.11.2010 tarihli faturada 1.028,06TL, 31.12.2010 tarihli faturada 746,19TL, 30.01.2011 tarihli faturada 3.083,16TL, 28.02.2011 tarihli faturada 3.181,50TL, 31.03.2011 tarihli faturada 3.473,92TL olmak üzere 12.217,01TL kaçak kayıp bedeli adı altında kullanmadığı bir elektriğin ödemesini yaptığını ileri sürerek sebepsiz tahsil edilen 12.217, 01TL bedelin her bir faturanın son ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Dedeli Elektrik Enerjisi Toptan Tic. A.Ş. vekili yansıtılan bedellerin EPDK tarafından belirlenen tarifeden kaynaklandığını ve yasal olduğunu belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile 12.217,01TL alacağın 704,18TL’sinin 20.11.2010, 1.028,06 TL’sinin 18.12.2000, 746,19TL’sinin 17.01.2011, 3.083,16TL’sinin 20.02.2011, 3.185,50TL’sinin 20.03.2011, 3.473,92TL’sinin 20.04.2011 son ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı Dedeli Elektrik Enerjisi Toptan Tic. A.Ş. vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davalı Dedeli Elektrik Enerjisi Toptan Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 6446 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde 2016 tarihinde yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin bu değişikliklere ilişkin verilen kararına göre elektrik enerjisi tüketim bedeli faturalarının ekstresinde yer alan kayıp-kaçak elektrik bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmetleri bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli olarak alınan bedellerin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konuya ilişkin kavramların, 17.06.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un ve değişiklikten önceki yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir.
Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
Yapılan değişiklikten önce lisans sahibi şirketler, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemesine rağmen, bu maddeye dayanak olarak yayımlanan Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliği gerekçe gösterilerek, tüketicilerden kayıp-kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeli adı altında bir bedel tahsil etmekte ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarihli, 2013/7-2454 E., 2014/679 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi abonenin faturalara yansıtılan kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi de mümkün bulunmamakta idi.
17.06.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 3. maddesine eklenen (şş) bendinde teknik ve teknik olmayan kayıp tanımlanmış, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen, teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı ifade edeceği belirtilmiştir.
Yine anılan Kanunun 17. maddesinin 1 numaralı bendinde:
“…Bu Kanun kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması önerilen tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından Kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanır ve onaylanmak üzere Kuruma sunulur. Kurul, mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini ister veya gerekmesi hâlinde resen revize ederek onaylar. İlgili tüzel kişiler Kurul tarafından onaylanan tarifeleri uygulamakla yükümlüdür.”
6/ç numaralı bendinde:
“…Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde Kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından düzenlenir…”
10.bendinde:
“Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü öngörülmüştür.
Geçici 19. maddede:
“Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”
Geçici 20. maddesinde;
“Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.”
düzenlemesine yer verilmiştir.
Özetle, 17.06.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinde kayıp-kaçak bedelinin tanımı yapılmış olup, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun değişik 17/1. maddesinde ilgili tüzel kişilerin bu tarifelere uymakla yükümlü oldukları belirtilmiş, 17/10. maddesinde ise mahkemelerin ve tüketici hakem heyetlerinin yetkisinin, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacağı öngörülmüş, nihayet Geçici 20. maddesinde, “…Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır” düzenlemesi getirilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 28.12.2017 tarihli ve 2016/150 E., 2017/179 K. sayılı kararı ile 6446 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 19. ve Geçici 20. maddelerine yönelik iptal talepleri reddedilmiş olup, 6446 sayılı Kanun’un 17. maddesine eklenen (10) numaralı bendin ise iptaline karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan söz konusu Kanun değişikliklerinde, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedelleri ile ilgili olarak, bu Kanun değişikliği öncesinde açılan ve hâlen devam eden davalarda da uygulanması gereken düzenlemeler yapıldığından, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Değişik 17., Geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
O hâlde direnme kararı yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı Dedeli Elektrik Enerjisi Toptan Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.