Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2017/1007 E. 2018/2029 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/1007
KARAR NO : 2018/2029
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.01.2015 tarihli ve 2014/77 E., 2015/19 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 03.12.2015 tarihli ve 2015/11057 E., 2015/19544 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:
Dava, harici araç satımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün yukarıda başlık bölümünde esas ve numarası belirtilen karar ile bozulması üzerine, mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnilmiştir.
Mahkemece, kısa kararda “…Mahkememizin 20/01/2015 tarih 2014/77 esas 2015/19 sayılı kararı yerinde olduğundan Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 03/12/2015 tarih 2015/11057 esas 2015/19544 karar sayılı bozma kararına karşı DİRENİLMESİNE,
Davanın REDDİNE,…” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda;
“…Mahkememizin 20/01/2015 tarih 2014/77 esas 2015/19 sayılı kararı yerinde olduğundan Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 03/12/2015 tarih 2015/11057 esas 2015/19544 karar sayılı bozma kararına karşı DİRENİLMESİNE,…” şeklinde hüküm kurularak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3. maddesi uyarınca kararın tefhimi her halde HMK’nın 297/2. maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur.
Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak Yargıtay yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Bu aykırılık kamu düzenine ilişkin olup diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma sebebi yapılması ise, 10.04.1992 tarihli ve 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı gereğidir.
Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup buna aykırı direnme kararı usul yönünden bozulmalıdır.
SONUÇ: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.