Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2016/618 E. 2018/1604 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2016/618
KARAR NO : 2018/1604
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi sıfatıyıla)

Taraflar arasındaki “borçlu olmadığının tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Muğla Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) davanın reddine dair verilen 22.05.2014 tarihli ve 2013/485 E., 2014/252 K. sayılı karar davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 20.11.2014 tarihli ve 2014/13343 E., 2014/24484 K. sayılı kararı ile;
“… Dava, davacı şirketin Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile bu borca istinaden konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 81.maddesi ile 5510 sayılı Kanun’a Geçici 60.madde eklenerek, bu maddede belirtilen ve 2014 yılı Nisan ve önceki aylara ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği halde ödenmemiş Kurum alacaklarına yapılandırma imkanı getirilmiştir.
Yapılacak iş, davacının 6552 sayılı Kanun uyarınca yapılandırmadan yararlanıp yararlanmadığının davalı Kurumdan sorulması, başvurusu varsa buna ilişkin evrakların getirtilmesi, davacının henüz başvurusu yoksa başvuruda bulunup bulunmayacağının davacıya sorulması, bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların bu maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamalarının şart koşulduğunun gözönünde tutulması, Kanunda yazılı sürenin sonuna kadar beklenilmesi, davacının davadan vazgeçmesi halinde davanın bu nedenle reddine karar verilmesi, aksi halde işin esasına girilerek bir karar verilmesinden ibarettir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve 5510 sayılı Yasanın geçici 60. maddesi ile getirilen düzenleme dikkate alınarak hüküm bozulmalıdır.…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, Kuruma borçlu olmayan, aleyhine icra takibi de bulunmayan müvekkili şirketin taşınmazının 21.07.2009 tarihli belgedeki ipotek ibaresine dayalı olarak haczinin hukuka uygun olmadığını, bu nedenle davalı kuruma herhangi bir nam altında borçlarının olmadığının tespitine ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece Kurum işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkemece 6552 sayılı yasa gereği kuruma başvuru yapılıp yapılmadığı hususunda resen araştırma yapılamayacağı, kaldı ki davacının davasından feragat ettiğine dair bir dilekçe vermesinin de söz konusu olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda 6552 sayılı Kanun uyarınca davacıların alacakların yeniden yapılandırılması olanağından yararlanıp yararlanmadıklarının araştırılmasına gerek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
11.09.2014 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un 81. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenen Geçici 60. maddesinin 1. ve 2. fıkrası ile;
“(1) 2014 yılı Nisan ve önceki aylara ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,
b) Bu maddeye göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,
c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
ç) 30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce Kurumca resen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edildiği hâlde bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan; özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi,
d) Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların genel sağlık sigortası primi,
e) Sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilmesi gerekenlere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödendiği tespit edilen aylıklara ilişkin borç,
asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(2) 30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
6552 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 60. maddenin 1. fıkrası ile tek tek hangi alacakların Kanun kapsamında olduğu belirtilmiş ve bu alacaklara Kanun’da gösterilen süre ve şekilde ödenmesi şartı ile uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacakların tamamının tahsilinden vazgeçileceği belirtilmiştir. Maddenin 2. fıkrası ile ise maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği düzenlenmiştir.
5510 sayılı Kanun’un Geçici 60. maddesi ile Sosyal Güvenlik Kurumunun alacaklarının yapılandırılması yoluna gidilmiş, bu düzenleme ile Kurumun alacaklı olduğu gerçek ve tüzel kişilerin Kuruma olan borçlarını ödemelerinde kolaylık sağlanması amaçlanmıştır.
Kanun’un Geçici 60. maddesinin 3. fıkrası ile ise yapılandırmadan yararlanmak isteyen borçluların ne zamana kadar ödeme yapmaları gerektiği belirtilmiştir. İlgili maddeye göre;
“(3) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
a) Bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren; birinci fıkranın (d) bendinde belirtilen borçlular yedi ay içinde, diğer bentlerde belirtilen borçlular ise üç ay içinde Kuruma başvuruda bulunmaları,
b) İlk taksiti bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren; birinci fıkranın (d) bendinde belirtilen borçlular sekiz ay içinde, diğer bentlerde belirtilenler ise dört ay içinde, diğer taksitlerini ise ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri,
gerekir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer taraftan 5510 sayılı Kanun’un Geçici 60. maddenin 19. fıkrası ile ise Bakanlar Kuruluna 3. fıkrada belirtilen süreleri uzatma yetkisi verilmiştir. İlgili fıkraya göre “Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini, bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen borçlular yönünden altı aya kadar, diğer borçlular yönünden ise bir aya kadar uzatmaya yetkilidir.” denilmiştir.
Yapılandırma hükümlerinden yararlanabilmek için açıklanan yasal düzenlemede belirtilen genel sağlık sigortası primi haricindeki alacaklar bakımından 31.12.2014, genel sağlık sigortası primi alacakları yönünden ise 30.04.2015 tarihine kadar Kuruma başvuruda bulunulması gerekmekte iken, 6552 sayılı Kanun’un 81/19. maddesi ile verilen yetkiye istinaden 24.11.2014 tarihli ve 2014/7016 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sürelerin bitiminden itibaren bir ay daha uzatılmasına karar verilmiş, verilen karar 30.11.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Nihayet yapılandırmadan yararlanılabilmesi için 5510 sayılı Kanun’un Geçici 60/9. maddesinde yer alan şartların da yerine getirilmesi gerekmektedir. İlgili fıkrada “Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Sonuç itibariyle 6552 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 60. maddesi uyarınca yapılandırılmadan yararlanılabilmesi için öncelikle Kurum alacağının maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen nedenlerden kaynaklanması gerekmektedir. Yapılandırmadan yararlanmak isteyenler Bakanlar Kurulunun 24.11.2014 tarihli kararıyla uzatılan sürenin sonuna kadar ve Kanun’da belirtilen şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurmalı, ayrıca dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerekmektedir.
Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, yargılama aşamasında davacı tarafça 6552 sayılı Kanun’dan yararlanmak amacıyla Kuruma başvuru yapılacağına ya da yapıldığına veyahut da süresinde Kuruma başvuru yapıldığından bahisle açılmış olan eldeki davadan vazgeçildiğine ilişkin herhangi bir talebin bulunmadığı açıktır. Bu nedenle mahkemece 6552 sayılı Kanun uyarınca davacı tarafın alacakların yeniden yapılandırılması olanağından yararlanıp yararlanmadığının araştırılmasına gerek yoktur.
Hâl böyle olunca, yerel mahkemenin yukarıda açıklanan hususlara değinen direnme kararı yerindedir.
Ne var ki, bozma nedenine göre Özel Dairece işin esası incelenmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı uygun olup, davacı Erguvan Turizm San. Ve Tic. A.Ş. vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 21. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.11.2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.