Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2016/2304 E. 2019/797 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2016/2304
KARAR NO : 2019/797
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 11. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.02.2015 tarihli ve 2013/56 E.- 2015/151 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalılardan … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve … Tekstil İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 17.09.2015 tarihli ve 2015/20813 E.- 2015/25394 K. sayılı kararı ile;
“… Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalılara ait iş yerinde hafriyat kamyon şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, müvekkilinin ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekilleri, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, işveren tarafından iş yerindeki çalışma düzenini gösterir bordro, çalışma çizelgesi gibi belge sunulmamış, hükme esas bilirkişi raporuna göre, davacı tanık beyanları dikkate alınarak haftada onsekiz saat fazla mesai yapıldığı, uyuşmazlık konusu sürede bütün hafta tatillerinde çalışıldığı kabulü ile alacaklar hesaplanmıştır. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının tümü, aynı mahkemede benzer nitelikte davaları olan şahıslar olup, beyan ettikleri çalışma saatleri ve düzeni hususunda davacı ile menfaat birlikteliği içinde bulundukları açıktır. Bu kişiler haftanın yedi günü uzun saatler boyunca çalışıldığını ifade etmiştir. Davalı tanıkları ise iş yerinde haftada bir gün tatil yapıldığını ve günlük üç vardiya halinde çalışıldığını söylemiştir. Belirtilen delil durumu ve yapılan işin niteliği gereği haftanın tüm günleri uzun saatlerle çalışılmış olmasının insan takati ile bağdaşmayacağı, keza Dairemiz incelemesinden geçen (2015/5905 esas ile 2015/ 5914 esas arası) seri dosyalarda kararın fazla çalışma ve hafta tatil alacağının reddi gerektiği belirtilerek bozulduğu birlikte dikkate alındığında, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti isteklerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDENLER: Davalılar … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve … İnşaat Turizm
Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilleri

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, Ulaştırma Bakanlığının Çandarlı Limanı Projesi için açtığı ihaleyi alan …-… Çandarlı Limanı İş Ortaklığının (İş Ortaklığı) Projenin hafriyat ve dolgu işini alt işveren davalı … Tekstil İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ne verdiğini, müvekkilinin bu proje kapsamında İş Ortaklığının asıl işverenliğinde; ayrıca yine alt işveren ……Ltd. Şti’nin işçisi olarak Bingöl/Kığı Barajı ve HES inşaatı ihalesini Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden (DSİ) alan davalı …nin asıl işverenliğinde çalıştığını, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini, hafta tatillerinde çalıştığını, fazla çalışma yaptığını ileri sürerek fazla çalışma ve hafta tatili alacakları yanında diğer bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……A.Ş vekili, davacının …-… İş Ortaklığının taşeronu olan davalı ……Ltd. Şti. işçisi olarak İş Ortaklığı nezdinde çalışması bulunmadığını, diğer iddialarının da haksız olduğunu; davalı Özaltın… A.Ş. vekili, davacının müvekkili şirket ile doğrudan ya da dolaylı iş ilişkisi bulunmadığı gibi, davacıyı çalıştıran şirket ile de müvekkili şirket arasında herhangi bir yüklenici sözleşmesi yapılmadığını, ayrıca dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu; davalı …… A.Ş. vekili, davacının müvekkili şirkette çalışmadığını, müvekkilinin bu nedenle taraf sıfatı bulunmadığını, diğer iddialarının da doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı nedenle ya da işçinin istifası ile sonlandırıldığı ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, tanık beyanları ile desteklenen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bilirkişi tarafından hesaplandığı, davalı … …Ltd. Şti. ile aralarında yapılmış bir hizmet alım sözleşmesi bulunmadığından davalı Özaltın… A.Ş. hakkındaki davanın bu nedenle; diğer davalılardan ……A.Ş. ve … A.Ş. açısından ise davacının bu işverenler nezdinde çalıştığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile bu davalılar hakkındaki davanın taraf sıfatı yokluğu nedeni ile reddine, davalı ……Ltd. Şti yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar …… A.Ş. ve ……Ltd. Şti. vekillerinin temyizi üzerine karar Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde açıklanan nedenlerle bozulmuştur.
Mahkemece, emsal nitelikteki Ankara 1. İş Mahkemesinde açılan davalarda fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alındığı, Özel Dairece onanarak kesinleştiği gibi, Mahkemece bayram ve genel tatil alacaklarının da bozma kararında davacı ile menfaat birlikteliği içinde oldukları değerlendirilen davacı tanıklarının beyanlarına dayalı olarak hüküm altına alındığı, davalı tanıklarının hiçbir bayram tatilinde çalışılmadığını belirttikleri, davalılar vekillerinin de savunma ve temyiz dilekçelerinde bu günlerde çalışma yapılmadığını ileri sürerek alacağa itiraz ettikleri, Özel Dairece davalıların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmekle bu alacağın bozma kapsamı dışında kaldığı, Mahkemece tüm dosya kapsamı ile desteklenen davacı tanık beyanlarına itibar edilerek karar verildiği, bazı alacaklar yönünden beyanlarına itibar edilen tanıkların bazı alacaklar yönünden beyanlarına değer verilmemesinin çelişki oluşturacağı, ayrıca Özel Daire bozma kararında belirtilen 2015/5905-5914 E. sayılı dosyalara konu iş yerinin bu davada davacının çalıştığına ilişkin delil bulunmadığı kabul edilen …-… Çandarlı Limanı İş Ortaklığına ait iş yeri olduğu gerekçesi ile önceki hükümde direnilmiştir.
Direnme kararı davalılar …….A.Ş. ve … …A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olay bakımından aynı mahkemede benzer nitelikte davaları bulunan davacı tanıklarının davacı ile menfaat birlikteliği içerisinde bulunup bulunmadıkları, işin niteliği, insan takati, davalı tanık anlatımları ve emsal Özel Daire kararları dikkate alındığında davacının fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle, ilk kararda davalılar Özaltın…A.Ş., ……A.Ş. ve ……A.Ş. yönünden davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine, davalı …….Ltd. Şti. yönünden kabulüne karar verildiği, hükmün davalı ……Ltd. Şti. ve ……A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edildiği, Özel Dairece sair temyiz itirazlarının reddi ile fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacakları bakımından kararın bozulduğu, bozma sonrası davacı vekilinin önceki hükümde direnilmesini talep ettiği, ……Ltd. Şti. dışındaki davalılar vekillerinin duruşmaya katılarak takdiri mahkemeye bıraktıkları, mahkemece önceki hükümde direnildiği, direnme kararını ilk kararı temyiz etmeyen davalılardan ……A.Ş. ve ilk karara yönelik temyiz itirazları Özel Dairece reddedilen ……A.Ş. vekillerinin kendilerine 150,00TL vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğu gerekçesi ile temyiz ettikleri dikkate alındığında, hukuki yarar yokluğundan temyiz istemlerinin reddinin gerekip gerekmediği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
Medeni Usul Hukukunda hukuki yarar, mahkemede bir davanın açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta ve mahkemeden hukuksal korunma istemekte bir çıkarının bulunması gerektiğine ilişkin ilke anlamına gelir. Davacının dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı HMK/HMK) sözü edilen maddesinin gerekçesinde de “…Maddenin birinci fıkrasının (h) bendinde ise davacının dava açmakta hukukî yararının bulunmasının bir dava şartı olduğu hususu açıkça vurgulanmıştır. Burada sözü edilen hukukî yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukukî korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâli hazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hâli hazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukukî yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir…” yönünde açıklamalar yer verilmiştir.
Öte yandan bu yararın “hukuki ve meşru”, “doğrudan ve kişisel”, “doğmuş ve güncel” olması da gerekir (Hanağası, E.: Davada Menfaat, Ankara 2009, s.135).
Hukuki yarar dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 114’üncü maddesine göre, davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Bu şart, dava konusuna ilişkin genel dava şartlarından biri olup, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve esas hakkında hüküm verilebilmesi için varlığı gerekli olduğundan, olumlu dava şartları arasında sayılmaktadır. Bu nedenle menfaate, davanın dinlenebilmesi (mesmu olması, kabule şayan olması) şartı da denilmektedir (Hanağası, s.19-21).
Bir davada, menfaat (hukuki yarar) ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin, yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olacağı her türlü duraksamadan uzaktır.
Bu ilkeden hareketle bir davada hukuki menfaatin bulunup bulunmadığı mahkemece, tarafların dava dosyasına sunduğu deliller, olay veya olgular çerçevesinde yargılamanın her aşamasında ve kendiliğinden gözetilmelidir. Böylelikle kişilerin haksız davalar açmak suretiyle dava hakkını kötüye kullanmasına karşı bir güvence de sağlanmış olmaktadır (Pekcanıtez, H.: Medeni Usul Hukuku, C.II, 15. Baskı, İstanbul 2017, s.946-949).
Dava açmakta olduğu gibi, gerek ilk derece gerekse üst derece denetim yapan yargı organlarına yönelik her talep bakımından da istemde bulunanın hukuki yararının mevcut olması gerekir. Bu kapsamda olmak üzere temyiz talebinde bulunan tarafın da kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, işçilik alacaklarının tahsili istemi ile davalılar ……A.Ş. ve ……A.Ş yanında diğer davalılara karşı açılan davada mahkemece davalılar ……A.Ş. ve ……A.Ş hakkındaki davanın taraf sıfatı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş olup bu kararı hakkındaki dava kabul edilen ……Ltd. Şti. ile aleyhine açılan dava reddedilen ……A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir. Özel Dairece sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davalı ……Ltd. Şti. aleyhine hüküm altına alınan fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının reddi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuş, Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Şu hâlde aleyhlerine açılan dava reddedilen davalılardan ……A.Ş’nin ilk kararı temyiz etmediği, davalı ……A.Ş’nin ilk karara yönelik temyiz istemlerinin Özel Dairece reddine karar verildiği dikkate alındığında, direnme kararını temyiz etmekte hukuki yararları bulunmamaktadır.
Hukuk Genel Kurulunca da direnme kararını temyiz eden bu davalıların kararı temyiz etmekte hukuki yararları bulunmadığından temyiz istemlerinin reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Hâl böyle olunca, davalılar ……A.Ş. ve ……A.Ş. vekillerinin direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekillerinin temyiz istemlerinin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.06.2019 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.