YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/1601
KARAR NO : 2017/901
KARAR TARİHİ : 03.05.2017
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 15. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.07.2012 gün ve 2010/832 E., 2012/1006 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 11.09.2014 gün ve 2012/30808 E., 2014/26400 K. sayılı kararı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce davacı vekiline ait temyiz dilekçesinin davalı vekiline tebliğinin gerekip gerekmediği ve direnme kararını temyiz harçlarını yatırmadan temyiz eden davalı … Bankasından harç alınmasının gerekip gerekmediği hususları ön sorun olarak tartışılmıştır.
1-Davacı vekiline ait temyiz dilekçesinin davalı vekiline tebliğinin gerekip gerekmediği yönünden;
İş mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süresi 30/01/1950 tarih ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 02/03/2005 tarih ve 5308 sayılı Kanunla değişmeden önceki 8 inci maddesine göre belirlenmekte ise de, temyiz usul ve işlemlerinde 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nın hükümleri uygulanmaktadır.
Her ne kadar uygulamada iş mahkemesinde karşı temyiz yolu ile temyiz hakkı tanınmamakta ise de, gerek iş hukuku mevzuatında gerekse de HUMK’nun temyize ait hükümlerinde bunu engelleyen bir hüküm bulunmadığı açıktır. Bu nedenle 6217 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “Geçici madde 3” atfiyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 433/1 inci maddesi gereğince temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa temyiz dilekçesine karşı cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının tanınması gereklidir.
2-Davalı … Bankasından temyiz harcı alınıp alınmayacağı yönünden;
Bilindiği üzere harçlar, kamu hizmetinden yararlananların bu hizmetler dolayısıyla hizmetin maliyetine bir ölçüde katılmak üzere ödedikleri meblağlardır. Yani idarece yapılan belirlenmiş bir hizmet sonucu kamu hizmetinden yararlanma karşılığı olarak bu hizmetten yararlananlar tarafından ödenmesi gereken kamu geliri niteliğini taşımaktadır. Bir kamu hizmetinden dolayı harç alınabilmesi, bu hizmetin kanunla belirlenmesine ve bu hususla ilgili harç alınmasına ilişkin düzenlemelerin de kanunda yer almasına bağlıdır.
Nitekim, T.C. Anayasası’nın 73 üncü maddesine göre, “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.”
5230 sayılı Pamukbank Türk Anonim Şirketinin Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine Devri Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 11 inci maddesinde;
“4603 sayılı Kanuna tâbi bankalarca yeniden yapılandırma sürecinde açılmış veya açılacak dava ve takipler sonuçlandırılıncaya kadar, 492 sayılı Harçlar Kanununun 2, 23 ve 29 uncu maddeleri ile 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi hükümleri uygulanmaz, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz. Bankaların mahkeme ilâmını alması ve tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş olması şartı da aranmaz.” hükmü bulunmaktadır.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun Geçici 13 üncü maddesinde ise;
“Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Hâlinde T. Emlak Bankası A.Ş. dâhil) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan arî hakları aleyhine olmamak üzere fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 inci madde hükümleri..” nin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Bu madde ile atıf yapılarak kapsam dâhilindeki bankalar için de uygulanacağı hükme bağlanan aynı yasanın 140 ıncı maddesinde ise fon’un, her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Öte yandan maktu harca tabi davaların reddine ve kabulüne dair kararlar ile nispi harca tabi davaların reddine dair kararların temyiz edilmesi halinde temyiz tarihindeki 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca kararı temyiz eden taraftan maktu temyiz karar harcı ve temyiz başvuru harcı alınması gereklidir.
Nispi harca tabi davaların kabulüne veya kısmen kabulüne ilişkin kararların temyizi halinde ise, mahkemece hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının dörtte biri temyiz karar harcı ve temyiz başvuru harcı alınması gereklidir.
Somut olaya gelince;
Yukarıda (1) numaralı bentte yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan incelemede;
Davacı vekiline ait temyiz dilekçesinin davalı bankaya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Temyiz eden davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Geçici madde 3” atfiyla uygulanmakta olan HUMK’nun 433 üncü maddesi gereğince davalı banka vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat dikkate alınarak tebliğ edilmeli ve yasal süre beklenildikten sonra Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmelidir.
Yukarıda (2) numaralı bentte yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan incelemede;
Direnme kararını temyiz eden davalı T.C. Ziraat Bankasından temyiz karar ve temyiz başvuru harçları alınmamıştır.
4603 sayılı Kanun kapsamında bulunan Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası 5411 sayılı Bankacılık Kanununun Geçici 13 üncü maddesine göre 26.12.2003 tarihinden önceki döneme ait kredilerle ilgili olarak davalarda ve 5230 sayılı Kanunun 11 inci maddesi hükmü gereği yeniden yapılandırma sürecinde davacı olarak yer aldığı davalarda harçtan muaftır.
Ancak davalı olarak yeraldığı 5411 sayılı Kanunun Geçici 13 üncü maddesi kapsamında kalmayan eldeki işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin davada harçtan muaf değildir.
Bu itibarla 25.01.1985 günlü 1984/5 Esas ve 1985/1 sayılı Y.İ.B. Kararı uyarınca temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmemiş olduğundan harca tabi olmasına rağmen harç alınmadan temyiz defterine kayıt edilen
temyiz dilekçesi hakkında 1086 sayılı HUMK’nun 434. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde yazılı eksikliklerin tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.