Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2015/1329 E. 2017/936 K. 10.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/1329
KARAR NO : 2017/936
KARAR TARİHİ : 10.05.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki “tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.09.2012 gün ve 2012/267 E.-2012/703 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davalı Kurum vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 16.12.2013 gün ve 2012/21518 E., 2013/23922 K. sayılı kararı ile;
“…Dava, davacının 16.01.1979-04.05.1979 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu veya isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 16.01.1979-04.05.1979 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 1479 sayılı Kanun’un 24.maddesine 2229 sayılı Kanun’un ek geçici 5.maddesi ile eklenen ve 18 yaşından küçük sigortalıların, sigortalılık başlangıç tarihini düzenleyen hükümdür. Buna göre, 18 yaşını doldurmadıkları halde 4.5.1979 tarihine kadar Bağ-Kur’a kayıt ve tescili yapılmış olanların 30.6.1979 tarihinde sigortalılıkları sona erdirilip kazandıkları sigortalılık hakları saklı tutulacaktır. Bu sigortalıların 30.6.1979 tarihinden sonra 18 yaşını doldurduklarında 1479 sayılı Kanun’un değişik 24.maddesi kapsamına girdikleri takdirde bu tarih itibariyle sigortalılıklarının daha önce verilmiş basamak ve sicil numaraları üzerinden devam edeceği düzenlenmiştir. Bu durumda, 1479 sayılı Kanun’un değişik 24.maddesi kapsamına 4.5.1979 tarihinden itibaren girecek nitelikte oldukları halde 18 yaşını doldurmamış olanlar 4.5.1979 tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmadıkları takdirde artık 18 yaşını doldurdukları tarihten itibaren Bağ-Kur sigortalısı olabileceklerdir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 08.01.1980 tarihli Bağ-Kur’a giriş bildirgesi ile 16.01.1979 tarihinden itibaren oda kaydına istinaden Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 1.1.1979-31.12.1983; 23.11.1992-31.12.1994; 17.6.1998-31.12.1998; 14.4.2000-31.8.2008 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğu; 24.4.1979-1.2.1984 tarihleri arasında Ticaret ve Sanayi Odasında, 31.01.1991 tarihinden itibaren Elektrik Mühendisleri Odası’na kayıtlı olduğu, 21.01.1980 tarihinde ilk kez prim ödemesi yaptığı, daha sonra 30.09.1991 tarihinde ve devam eden tarihlerde düzenli olarak prim ödemesinin olduğu, davalı Kurum tarafından davacının 16.01.1979 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmesine rağmen daha sonra 1479 sayılı Kanun’un 2229 sayılı Kanun’un ek geçici 5.maddesi ile değişik 24.maddesi gereğince davacının tescil tarihinin 31.01.1991 olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının Bağ-Kur’a giriş bildirgesinin 08.01.1980 tarihinde Kuruma intikal ettiği ve davacının 1479 sayılı Kanun’un 24.maddesine 2229 sayılı Kanun ile eklenen ek geçici 5.maddesi hükmüne göre 4.5.1979 tarihinden önce kayıt ve tescili yapılmadığından ancak 18 yaşını doldurduğu tarihte sigortalı kabul edilmesi mümkündür. Davacının, 4.5.1979 tarihinden önce sigortalı olarak tescil edilmediği anlaşıldığından yasa hükmü gereği 18 yaşından önce Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…”
gerekçesiyle oyçokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamında (Esnaf Bağ-Kur) sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkilinin 16.01.1979-04.05.1979, 19.08.1991-14.04.1992, 15.12.1992-28.03.2008 tarihleri arasında toplam 16 yıl 2 ay 26 gün 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kurlu hizmetinin bulunduğunu, ancak 28.11.2011 tarihli yaşlılık aylığı başvurusu sonucunda Kurumun 16.01.1979 ile 04.05.1979 tarihleri arasında sigortalılığını iptal ettiğini öğrendiğini, davalı Kurumun müvekkilini yıllarca sigortalı sayıp primlerini tahsil ettikten sonra sigortalılık süresini iptal etme yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinin 16.01.1979 olarak tespitine, yine primlerini ödediği 16.01.1979-04.05.1979 tarihleri arasında zorunlu veya isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalı olduğunun tespitine ve Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili davacının 18 yaşını ilk kez sigortalı olduğu 16.01.1979 tarihinde doldurmadığı için tescil işleminin iptal edildiğini, 2229 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen Ek Geçici 5. maddesinde “18 yaşını doldurmadıkları halde 30.06.1979 tarihinde sigortalılıklarının sona erdirileceği ve kazandıkları sigortalılık haklarının saklı tutulacağı, bu sigortalılarının 30.06.1979 tarihinden sonra 18 yaşını doldurdukları tarihte yeniden başlatılacağı” şeklinde düzenleme getirildiğini, bu nedenle davacının 16.01.1979-04.05.1979 tarihleri arasında sigortalı kabul edilmesinin mümkün olmadığını ve Kurum işleminde hata bulunmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının 16.01.1979-04.05.1979 tarihleri arasında sigortalı kabul edilmesi gerektiği, Kurumun uyuşmazlık dönemini de kapsayacak şekilde geçmişe dönük primleri tahsil ettikten sonra sigortalılığı iptal etmesinin MK’nın 2. maddesindeki iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı ve 2229 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen Ek Geçici 5. maddesi ile düzenlenen sigortalılık haklarının saklı tutulmasına ilişkin hükmü gerekçe göstererek davacının 16.01.1979 ile 04.05.1979 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve bu sürelerin Bağ-Kur sigortalılığına eklenmesine karar verilmiştir.
Davalı Kurum vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde belirtilen gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece önceki karardaki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme hükmünü, davalı Kurum vekili tarafından temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından davacının 16.01.1979 ile 04.05.1979 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun (Esnaf Bağ-Kur) kapsamında sigortalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı sigortalının, 08.01.1980 tarihli Esnaf Bağ-Kur giriş bildirgesine istinaden Kuruma kayıt ve tescilinin yapıldığı, 18.02.1988 tarihinden önce sigortalılığının başlatılması için başvurusunun bulunmadığı, davacının bu başvurusuna istinaden Kurum tarafından 16.01.1979-04.05.1979 tarihleri arasında sigortalı kabul edildiği, 28.11.2011 tarihli tahsis talebine istinaden yapılan araştırmada 11.11.1966 doğumlu olan davacının 18 yaşını doldurmadığı 16.01.1979 tarihinde sigortalı kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle başlangıç tarihi itibariyle 16.01.1979-04.05.1979 tarihleri arasında sigortalılığının iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24 üncü ve 25 inci maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler, meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir
1479 sayılı Kanuna 19.04.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen Ek Geçici 5. maddesi “18 yaşını doldurmadıkları halde 1479 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi gereğince sigortalı sayılanlardan, bu kanunun yürürlük tarihindeki dönem sonuna kadar 18 yaşını doldurmayanların, kazandıkları haklar saklı kalmak kaydıyla, sigortalılıklarına son verilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 18 yaşını doldurmayanlardan, 1479 sayılı Kanun kapsamına girdikleri halde kayıt ve tescil için başvurmayanların her türlü borç ve yükümlülükleri kaldırılmıştır.” şeklinde düzenlenmiştir.
18 yaşını doldurmadıkları halde 1479 sayılı Kanunun 24. maddesi kapsamına alınanların sigortalıklarına son verileceği 1479 sayılı Kanunun Ek Geçici 5. maddesinde açıkça belirtilmiştir.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde uyuşmazlık konusu olan 16.01.1979-04.05.1979 tarihleri arasında kalan dönemde 11.11.1966 doğumlu olan davacının 18 yaşının doldurmaması nedeniyle 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak kabulü mümkün değildir.
Sonuç olarak 16.01.1979 ile 04.05.1979 tarihleri arasında 18 yaşının doldurmayan davacının 1479 sayılı Kanunun Ek Geçici 5. maddesine göre Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının başlangıçta aranan şartlarını taşımaması nedeniyle talep edilen dönemde sigortalı olarak değerlendirilebilmesi imkansız olduğu gibi somut olayın özelliği itibariyle Medeni Kanunun 2. maddesinin uygulanma şartları da oluşmadığından objektif iyiniyet kuralının olayda uygulanması olanaksızdır.
O halde, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.