Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2014/7 E. 2015/1677 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2014/7
KARAR NO : 2015/1677
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 4.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.10.2012 gün ve E:2011/542, K:2012/507 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 11.04.2013 gün ve E:2013/523, K:2013/9437 sayılı ilamıyla;
(…Davacı, emlak komisyoncusu olduğunu, davalı ile 25.12.2010 günlü gayrimenkul tellallığı ücret sözleşmesi imzaladıklarını, davalıya gösterdiği taşınmazı kendisini devre dışı bırakarak 26.1.2011 tarihinde davalının eşinin satın aldığını bildirerek ödenmeyen % 3 komisyon ücreti ve % 10 cezai şartın tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin % 3 komisyon bedeli ile % 1 orana tenkis edilen cezai şartla birlikte 7000 TL üzerinden devamına, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyanın incelenmesinde; Davacının emlak komisyoncusu olduğu, davalı ile 25.12.2010 günlü komisyon sözleşmesi yapıldığı, sözleşmede gösterilen taşınmazlar ve satış bedelleri ile verilecek komisyon bedeli ve cezai şartın açıkça gösterildiği, davalının eşi tarafından taşınmazın 26.1.2011 tarihinde mal sahibinden satın alındığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı taşınmazı eşinin aldığını, kendisine husumet düşmeyeceğini, davacının hizmet vermediğini savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde “…..taşınmazlardan herhangi birini ben veya kan veya sıhri hısımlardan biri satın aldığı takdirde …” belirtilen değer üzerinden % 3 oranında komisyon ücretini ve Geç ödeme halinde % 10 cezai şartı ödemeyi taahhüt ettiği yazılıdır. Taraflar arasındaki sözleşme metninde davalının eşinin satın almasına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalının eşinin bu sayılanlar dahilinde bulunmadığı açıkça bellidir. Bu durumda davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğinden bahsedilemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik değerlendirme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir…)
gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:  
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.  
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.