Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2014/1089 E. 2016/543 K. 20.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2014/1089
KARAR NO : 2016/543
KARAR TARİHİ : 20.04.2016

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki “Geçici abonelik kurulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4.Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.05.2012 gün ve 2011/1129 E. 2012/294 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 03.04.2013 gün ve 2012/23224 E. 2013/8624 K. sayılı ilamı ile;
(…Davacı, Alemdağ Mah. 981 Sokak, No: 17/3 Altındağ/Ankara adresinde bulunan konutuna elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunu, ancak davalı kurumca binanın statik raporunun olmaması nedeniyle abonelik işleminin yapılmadığını belirterek mağduriyetinin giderilmesi için öncelikle tedbiren elektrik aboneliğinin sağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu yerin fenni gereklere uygun tamamlandığına ilişkin yapı denetim firmasınca verilmiş uygunluk belgesinin olmadığını, bu belgelerin tamamlanması halinde aboneliğin tesis edileceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, binanın statik raporunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir. Ne var ki; davadan önce 26.7.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren ‘5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25. maddesinde 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Ek Geçici 11. madde, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kanalizasyon kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara yol, su, elektrik, telefon vb. gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar geçici abonelik yapılabilir. Bu halde elektrik ve su bağlanması abone için kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak yapı ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanamaz” hükmü getirilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 11.maddesi uyarınca dosyada dava konusu binanın yapı ruhsatının bulunduğu, ayrıca davacının aynı daireye doğalgaz abonesi olduğu, ayrıca dairemize intikal eden aynı binadaki diğer kat maliklerine ilişkin dosyalarda bulunan doğalgaz hizmetinden yararlanıldığı yönünde faturaların bulunduğu ve geçici abonelik talebinin kabulüne ilişkin mahkeme kararlarının onandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir…)
gerekçesiyle hükmün davacı yararına bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçeyle bozulmuştur.
Yerel mahkemece önceki kararda direnildiğinden bahisle hüküm kurulmuş, hükmü, davacı vekili temyize getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
6217 sayılı Kanun’un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesine göre; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmaya açıkça uymamış olmalı ya da bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir. Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, eylemli şekilde veya açıkça bozmaya uyarak karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Yukarıda ortaya konulan ilkeler ışığında, somut olay değerlendirildiğinde; Yerel mahkemece, geçici abonelik için gereken en önemli koşulun abonelik istenilen binanın statik raporuna sahip olması olduğu, davaya konu binanın statik raporunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesine rağmen; direnme kararında, mahkemenin bozma öncesi kararında hiç tartışmadığı 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 11. madde hükmünün; aynı Yasa’nın 31. maddesindeki istisnalardan yararlanabilmek için yapı ruhsatının 26.07.2008 tarihinden önce alınmış olması şartını getirdiği, somut olayda davaya konu konutun bulunduğu binanın yapı ruhsat tarihinin 28.08.2009 olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
Açıklanan nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 20.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.