Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2013/47 E. 2013/1411 K. 25.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2013/47
KARAR NO : 2013/1411
KARAR TARİHİ : 25.09.2013

Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 4.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.12.2010 gün ve 2009/747 E.-2010/1620 K. sayılı kararın incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 30.11.2011 gün ve 2011/4087-2011/14972 sayılı ilamı ile;
(…Davacı vekili, taraflar arasındaki Harici Oto Satım Sözleşmesi uyarınca davalıya verilen 4.250 TL bedelli bononun 750 TL.’sinin davalıya ödendiğini, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından araç karşılığı yapılan ödemelerin müvekkiline geri ödenmesine ve aracın iadesine karar verildiğini, bononun bedelsiz kaldığını belirterek, müvekkilinin bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, bononun harici satış sözleşmesine istinaden verildiğinin ancak yazılı delille ispat edilebileceği belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bononun mücerret borç ikrarı içeren bir belge olması ve harici satım sözleşmesi ile bağlantısının davacı tarafından ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Antalya 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/592 E ve 2008/857 K sayılı dosyasında davacı yan tarafından açılan itirazın iptali davasında Harici Oto Satım Sözleşmesi uyarınca davacının davalıya verdiği Şahin marka araç bedeli 4.250 TL ile 750 TL’nin tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptaline karar verilmiş olup, aynı davada davalı vekili tarafından bu davadaki menfi tespit davasına konu bononun bulunamadığı belirtilmiş ise de sonradan icra takibine konulduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca yine aynı taraflar arasındaki aynı hukuki ilişkiye istinaden Musa Ç.’nin Mustafa A. hakkında araç kullanım bedelinin tahsili istemi ile açılan Antalya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/452 E, 2010/175 K. sayılı dava dosyasında davanın reddine karar verilirken, hükmün gerekçesinde 4.250 TL bedelli senedin Harici Oto Satım Sözleşmesi uyarınca verildiği yönünde mahkemenin kabulü mevcuttur.
Bu durumda aynı taraflar arasında aynı hukuki ilişki nedeniyle açılan davalarda verilen kararlar ve gerekçeleri ile bu davalardaki tarafların beyanları da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlene “Harici Oto Satım Sözleşmesi” uyarınca davalıya verilen 4.250 TL bedelli bononun 750 TL.’sinin davalıya ödendiğini, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından araç karşılığı yapılan ödemelerin müvekkiline geri ödenmesine ve aracın iadesine karar verildiğini, bononun bedelsiz kaldığını belirterek, müvekkilinin bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, bononun harici satış sözleşmesine istinaden verildiğinin yazılı delille ispat edilebileceği belirtilerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bononun mücerret borç ikrarı içeren bir belge olduğu, taraflar arasında düzenlenen harici satım sözleşmesi ile bağlantısının davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar; Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçeler ile bozulmuş; yerel mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını, davacı vekili temyize getirmektedir.
Bozma ve direnme kararlarının kapsamına göre uyuşmazlık; davacının borçlu olmadığını kanıtlayıp kanıtlayamadığı; buradan varılacak sonuca göre davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Antalya 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/592 E., 2008/857 K.sayılı ve Antalya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/452 E., 2010/175 K.sayılı dava dosyalarındaki bilgi ve belgeler ile takibe dayanak yapılan bono ile taraflar arasında düzenlenen “Oto Satış Mukavelesi” başlıklı belgenin özel şartlar bölümünde yazılı miktarların aynı olması ve yine bu sözleşmenin “satıcı” bölümünde yazılı, bono tarihi ile aynı tarih olan 16.09.2005 tarihinin üzerinde oynama yapılarak değiştirilmiş olması gibi hususlar gözetildiğinde, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, yanılgılı gerekçe ile önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup; kararın bozulması gerekir.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “ Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı kanunun 440 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.09.2013 gününde, oybirliği ile karar verildi.