YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2012/453
KARAR NO : 2012/911
KARAR TARİHİ : 28.11.2012
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2006
NUMARASI : 2006/404 E-2006/720 K.
Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şanlıurfa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 29.04.2005 gün ve 2005/101 E- 453 K. Sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesi’nin 22.09.2005 gün ve 2005/9655–9656 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER : 1-Davacı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili.
2-Davalılar R..S.. ve A. S.vekili.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın kabulüne dair verdiği karar, Özel Daire’ce bozulmuş; yerel mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Hüküm davacı Karayolları Genel Müdürlüğü ile davalılar R.S.ve A. S. vekillerince temyiz edilmiştir.
Direnme kararı ve ekleri temyiz incelemesi için gönderilmiş ise de yapılan incelemede; direnmeye ilişkin gerekçeli karar ile davacı idarenin direnme kararını temyiz ettiği dilekçesinin görülmekte olan davada vekille temsil edildiği anlaşılan davalı asil F.A.’a tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Vekil vasıtasıyla takip işlerde tebligatın nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11.maddesinde açıklanmıştır.
Buna göre, anılan Kanun’un 11.maddesi; “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.” Hükmünü içermektedir.
Görüldüğü üzere madde metninde, vekil aracılığıyla takip edilen davalarda tebligatın vekile yapılacağı belirtilmektedir.
Nitekim, 10.07.1940 gün ve E:1940/7, 1940/75 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde de; “…Davanın son dereceye kadar takibi için vekil tayin etmiş olan bir kimseye ilam tebliği mümkün bulundukça müvekkiline tebligat yapılması kanuna aykırı ve bu sebeple tebliğ dahi hükümsüz olduğundan, kanun yoluna başvurma için belli olan süre böyle yolsuz bir tebliğ üzerine cereyan etmez…” denilmek suretiyle aynı ilke benimsenmiştir.
Somut olaya gelince; görülmekte olan davada kendisini vekille temsil ettirdiği dosya kapsamından açıkça belli olmasına karşın, direnmeye ilişkin gerekçeli karar ile davacı idarenin temyiz dilekçesi vekil yerine asile gönderilmiştir.
Bu durum karşısında, direnmeye ilişkin gerekçeli karar ile davacı idarenin temyiz dilekçesinin “vekile” çıkarılması gerekirken ve davalı F.A.ın kendisini vekille temsil ettirdiği dosya kapsamından anlaşılmasına rağmen vekili yerine kendisine tebligatın yapılması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle direnmeye ilişkin gerekçeli karar ile davacı idarenin direnme kararını temyize ilişkin dilekçesinin davalı F. A.ın vekiline yukarıda açıklanan yasal düzenleme de gözetilerek yöntemine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin geçmesinin beklenmesi; direnme kararının temyiz edilmemesi halinde bu şekliyle, temyizi halinde ise devamı işlemler de tamamlanarak ondan sonra dosyanın son kontrolünün yapılıp, eksiksiz olmak üzere temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesi olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle; dosyanın, belirtilen eksiklik giderilerek ve gönderme formunu imzalayan hakimce son kontrolünün de sağlanarak temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmesi için, Yerel Mahkemeye geri çevrilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklandığı üzere işlem yapılarak, anılan eksiklik tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmek üzere dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.