Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2012/1841 E. 2013/1299 K. 11.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2012/1841
KARAR NO : 2013/1299
KARAR TARİHİ : 11.09.2013

Şikayet kanun yoluna başvuru nedeniyle yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 3.İcra Hukuk (kapatılan Pendik 1.İcra Hukuk) Mahkemesi’nce haczedilmezliğe yönelik yapılan şikayetin reddine dair verilen 07.09.2011 gün ve 2011/169-401 sayılı kararın incelenmesi şikayetçi-borçlu İ.Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 02.12.2011 gün ve 2011/27582-25957 sayılı ilamı ile;
(…2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununa 5999 sayılı yasa ile eklenen geçici 6.maddenin son fıkrasında kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan alacakların tahsilinde idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği belirtilmiş, aynı maddenin 8.fıkrasının 2.cümlesinde bu madde hükümlerinin evvelce açılmış davalar hakkında uygulanmayacağı öngörülmüştür. 25.02.2011 günü yürürlüğe giren 6111 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde geçici 6.maddenin yürürlük tarihi 04.1 1.1983 olarak belirtilmiş ise de, geçici 6.maddenin 8.fıkrasının 2. cümlesini yürürlükten kaldırmadığı gibi yasanın bu düzenlemesi kamulaştırmasız el koymaya yönelik olduğundan icra takip işlemlerine uygulanamayacaktır. Bu durumda haciz yasağının 5999 Sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 30.06.2010 gününden önce açılan davalar sonunda verilen kararların infazını kapsamadığının kabulü gerekir.
Somut olayda, takip dayanağı Pendik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/316 esas 2010/357 sayılı kararı 7.10.2010 tarihli olduğundan 2942 Sayılı Kanuna eklenen geçici 6.madde uyarınca borçlu idarenin mal ve haklarının haczi mümkün değildir.
Bu durumda şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstek, şikayet kanun yolu ile haciz işleminin kaldırılması istemine ilişkindir.
Şikayetçi-borçlu belediye vekili, karşı taraf-alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Pendik 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/16851 E. sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan doğan alacakların tahsili amacıyla takip başlatıldığını, takip dosyasında müvekkilinin taşınmazı üzerine haciz konulduğunu, ancak 18.06.2010 tarih ve 5999 sayılı Kanun’un 1.maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen geçici 6. maddesi ve 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi gereğince müvekkilinin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini belirterek, haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf-alacaklı vekili, takip konusu alacağın bedel arttırımına ilişkin bir davada verilen ilamdan kaynaklandığını belirterek, şikayetin reddini dilemiştir.
Yerel Mahkemece, “takip dayanağı ilamın kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminata ilişkin olmadığı” gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi-borçlu vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Direnme hükmünü, şikayetçi-borçlu belediye vekili temyiz etmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takibe konu alacağın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6.maddesi kapsamında haczedilemez nitelikte olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre, belediyenin taşınmazına konulan haczin usulüne uygun olup, olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır.
30.06.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5999 Sayılı Kanun’un 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6.maddesinin birinci fıkrasında 9/10/1956 ila 4/11/1983 tarihleri arasında idarelerce kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat alacağı düzenlenmiş; aynı maddenin onbirinci fıkrasında ise, bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiştir.
Ayrıca, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Sayılı Kanun’un Geçici 2.maddesiyle yapılan düzenlemeyle, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 6 ncı maddesi hükmü, 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı öngörülmüştür.
Ne varki, 6111 Sayılı Kanun’un Geçici 2.maddesi hükmü, Anayasa Mahkemesi’nin 01.11.2012 gün ve E:2010/83, K:2012/169 sayılı ilamıyla iptal edilmiştir.
Bunun üzerine, yasakoyucu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6.maddesini, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 Sayılı Kanun’un 21.maddesiyle yeniden düzenlemiştir. 6487 Sayılı Kanun’un 21.maddesiyle değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6.maddesinin son fıkrasında; 4.11.1983 ila 11.06.2013 tarihleri arasında idarelerce kamulaştırmasız elatılan yerlerin, kamulaştırılması halinde, ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosya içerisindeki belgelerden takibe konu ilamın, kamulaştırmasız elatmadan mı yoksa kamulaştırmadan mı kaynaklandığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Ayrıca, takibin dayanağı ilamda belirtilen alacağın, kamulaştırmasız elatmadan doğduğunun kabulü halinde bile, en son elatma tarihinin ne olduğu bilinemediği için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6/1.maddesi kapsamında olup olmadığı da denetlenememektedir.
Şu durumda mahkemece yapılacak iş; takibe konulan Pendik 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.10.2010 tarih ve E:2008/316, K:2010/337 sayılı ilama ait dava dosyası getirtilerek, bu dosya içerisine konulmalı; anılan dosya içeriği incelenerek, takibe konu alacağın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6/1.maddesi kapsamında olup olmadığı belirlenmeli; bundan sonra, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6.maddesini yeniden düzenleyen 6487 Sayılı Kanun’un 21.maddesinin son fıkrasının eldeki uyuşmazlıkta uygulanıp uygulanmayacağı tartışılarak, varılacak sonuca göre, bir karar verilmelidir.
Bu yönler gözetilmeden mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, direnme kararının bu değişik gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
S O N U Ç : Şikayetçi-borçlu belediye vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 Sayılı Kanunu’nun 29. maddesi ile eklenen “Geçici Madde 7” atfıyla aynı Kanun’un 366. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.