YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2011/66
KARAR NO : 2011/205
KARAR TARİHİ : 20.04.2011
MAHKEMESİ : Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2009
NUMARASI : 2009/83-2009/132
Taraflar arasındaki “Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.4.2007 gün ve 2006/7-2007/127 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ve davalı Faruk vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 26.6.2008 gün ve 2007/12076-2008/8788 sayılı ilamı ile;
(… Davacı vekili, dava dilekçesinde, Maliye Bakanlığı Kontrolörlüğü’nce İstanbul Tıp Fakültesi’nde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporla, davalı F…E…’in 4736 sayılı yasa hükümlerine ve Yasada tanınan muafiyet hükümlerine uygun davranmayarak ücretsiz ve indirimli hasta bakımı işlemini gerçekleştirdiği, diğer davalı E… B…’nun ücretsiz ve indirimli işlemlerinin mevzuata uygun yapılmamasından ve bu işlemlerin muhasebe kayıtlarına yansıtılmamasından sorumlu olarak döner sermayenin ve sonuçta İstanbul Üniversitesi’nin gelir kaybına neden olduklarının tespit edildiğini belirterek, uğranılan zararın tazminini istemiştir.
Davalı E….B…, hangi hastanın ücretsiz tedavi edileceğini takdir edecek durumda olmadığını ve tahsil edilmeyecek gelirin tahakkukundan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı F…E…, imzasını taşıyan belgelerde yazılı hastaların bir kısmının araştırma ve eğitim vakaları, bir kısmının depremzede ve fakir olduklarını, bu konularda doktorun kanaatinin yeterli olacağını, genel yatakların dolu olması durumunda özel yataklara hastaların yatırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı E… B..’nun tahakkuk memuru olarak tedaviyi yapan doktorun, hastalığı eğitim vakası olarak değerlendirmesini kabul etmemesinin düşünülemeyeceği, bu nedenle bu davalının sorumlu tutulamayacağı; diğer davalı yönünden ise, tedavideki indirimlerin 4736 sayılı Yasa kapsamına girmemesine rağmen 8 adet hasta dışındaki tedavilerde alınmaması gereken ücret miktarının yazılı olmadığını, yani zararın kanıtlanamadığı gerekçe gösterilerek, davalı E…B… hakkındaki davanın reddine, davalı F…E…hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalı F…E… tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kanıtlara göre, mahkemece davanın kısmen kabulüne dayanak yapılan 8 adet belgede “Hastanın evrak işleme girmeden önceki borcu olan 312.000.000 TL’nin alınmaması” , “10.000.000 TL gratis yapılması” “38.000.000 TL alınmaması”. “31.000.000 TL EEG ücretinin alınmaması”, “Bir defaya mahsus 200.000.0000 TL yatış ücretinin alınması”, “247.500.000 TL gratis” “912.000.000 TL’nin alınmaması” ve “1.366.000.000 TL’nin yarısı gratis” şeklinde notlar düşüldüğü görülmektedir.
08/01/2002 Tarihli 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, tüm kamu kurumu ve kuruluşlarında ücretsiz ve indirimli mal ve hizmet satımı yasaklanmış, ancak bu yasaklamadan muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye Bakanlar Kurulu’nun yetkili olduğu belirtilmiştir. Bakanlar Kurulu 22/05/2002 tarihli Karaname ile “eğitim vakası” olarak tedavi gören hastalar ile herhangi bir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayıp sağlık gideri hizmetlerini karşılayacak durumda bulunmayan hastaların yasaktan muaf olduğunu belirlemiştir.
Tüm bu açıklamalar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu yapılan ücretsiz ve indirimli tedavilerin keyfi olarak yapıldığı kanıtlanamamıştır. Bu nedenle davanın tümden reddi gerekirken mahkemece davalı F…E..hakkındaki davanın kısmen kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir….)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili ve Davalı F…E…. vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı F…E… vekilinin temyiz itirazilarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi ggereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 20.4.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.