Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2011/192 E. 2011/286 K. 04.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2011/192
KARAR NO : 2011/286
KARAR TARİHİ : 04.05.2011

MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2010
NUMARASI : 2009/690-2011/262

Taraflar arasındaki “İtirazın İptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.07.2008 gün ve 2007/413 E.- 2008/422 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 29.06.2009 gün ve 2008/10577 E.-2009/6418 K. sayılı ilamı ile;
(…Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıya sattığı faturalı yemlik mısır bedellerinin bir kısmının bedelini alamadığı iddiasıyla, alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, satıma konu mısırların nemli, küflü olması nedeniyle silodaki sağlam mısırların da yanmasına neden olduğunu, rapor aldığını, müvekkilinin 22.220 YTL’lik masraf yaptığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre mısırların ayıplı olmadığı, ayıplı olsa dahi süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının itirazının kısmen iptali ile, takibin 74.998.61 YTL asıl alacağa takipten itibaren 3095 sayılı Yasanın 4489 sayılı Yasayla değişik 2/2 bendindeki faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına, işlemiş faiz ve fazla taleplerin reddine, %40 icra inkar tazminatı 29.999.44 YTL inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının dava dilekçesinde ve delilleri arasında yemin delili de bulunduğu halde, davacı tarafa yemin teklif hakkının hatırlatılmaması bozmayı gerektirmiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı/alacaklı vekili, davalı/borçlunun müvekkilinden satın aldığı mısır bedelini ödemediği iddiasıyla davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine davalı/borçlunun, vaki itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı/borçlu vekili, mısırların ayıplı olması nedeniyle toplam 22.220.00 TL masraf yaptığını, davacı/alacaklıya iade faturası düzenlediğini ancak davacının, bozuk mısırlar yerine sağlam olanlarından vermediğini, davacı/alacaklıya toplam 57.220.00 TL ödeme yaptığını, mevcut duruma göre davacı/alacaklının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2007/1508 esas sayılı icra dosyasıyla yapılan icra takibine davalı borçlunun itirazının kısmen iptaliyle, icra takibinin 74.998,61.-YTL asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasayla değişik 2/2 bendindeki faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına. işlemiş faiz ve fazla taleplerin reddine, hüküm altına alınan miktar üzerinden % 40 icra inkar tazminatı tutarı olan; 29.999,44.-YTL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiş, Özel Dairece, yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler ve hükmün davacı/alacaklı tarafından temyiz edilmediğinden, artık davacı taraf lehine bir temyiz incelemesi yapılması ya da hükmü temyiz etmeyen davacı yararına bozulmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle direnme kararı verilmiştir.
Mahkemenin direnmeye ilişkin kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Yüksek Daire Bozma ilamının maddi hataya dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Özel Daire bozma ilamının giriş kısmında açıkça yerel mahkeme hükmünün davalı/borçlu vekilince temyiz edildiği açıklanmış olmasına rağmen daha sonra sanki davacı/alacaklı vekilince temyiz edilmiş gibi yerel mahkeme hükmü davacı yararına bozulmuş olup, bozma kararı açıkça maddi hataya dayalıdır.
Bilindiği üzere, usul kuralları (görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hata) kamu düzeni ile doğrudan bağlantılı olup, taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmamaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.03.1972 gün ve 1968/1-277-176; 01.03.1995 gün ve 1995/7-641-117; 23.01.2002 gün ve 2001/1-1010-2002/1; 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 ve 18.11.2009 gün ve 2009/12-474 E., 2009/518 K. sayılı ilamları; B..K.., Hukuk Muhakemeleri Usulü-2001 Baskı, cilt 5, sayfa 4771 vd.)
Hal böyle olunca, maddi hata nedeniyle incelenmediği anlaşılan temyiz istemlerinin incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye ait olup; dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14/10/2009 gün ve 2009/9-377-435 sayılı kararı da aynı yöndedir.
SONUÇ: Açıklanan gerekçeyle, maddi hata nedeniyle incelenmemiş olan davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 04.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.