YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/719
KARAR NO : 2011/192
KARAR TARİHİ : 20.04.2011
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2010
NUMARASI : 2010/122-2010/154
Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.04.2009 gün ve 2008/330 E. 2009/170 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 18.01.2010 gün ve 2009/13871 E.2010/186 K. sayılı ilamı ile;
(…Mahkemece alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapı birim fiyatlarının yılın tamamında geçerli olmak üzere saptandığı ve davaya konu yapı için değerlendirme tarihi olan 2008 yılı birim fiyat listesine göre değerlendirme yapılmakla yetinilmesi gerektiği dikkate alınmadan, bu değere ayrıca endeks ilavesi yapılmış olması doğru görülmemiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapı yönünden 2008 yılı birim fiyat listesine göre belirlenen değere ayrıca endeks ilavesi suretiyle 07.08.2008 dava tarihine güncelleştiren bilirkişi kurulu raporu benimsenmek suretiyle “davanın kabulüne” dair verilen karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Uyuşmazlık; bilirkişi kurulu raporunda yapı yönünden 2008 yılı birim fiyat listesi esas alınarak yapılan değerlendirme sonucu bulunan değere, ayrıca endeks ilavesinin yapılmasının gerekip gerekmediği noktasındadır.
4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değer tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinde; taşınmazın cins ve nevinin, yüzölçümünün, kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurların, her unsurun ayrı ayrı değerinin, kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerinin ve özellikle yapılarda resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarının ve yıpranma payının, ayrıca bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin esas alınarak bedel takdiri gerektiği öngörülmüştür.
Kanunun lafzı ve ruhu göz önüne alındığında; ana ilke taşınmazın ve üzerinde bulunan muhtesatın gerçek değerinin tespit edilmesidir.
Esasen, Anayasa’nın 46/1. maddesinde, “Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.” Düzenlemesine yer verilmiş ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu Tasarısı gerekçesinde de, 11. maddede sayılan ölçütlerin Anayasa’nın 46. maddesindeki unsurlar göz önünde tutularak düzenlendiği belirtilmiştir.
Anayasanın 46/1. maddesinde ifadesini bulan “peşin ödeme” ve “gerçek bedelden” neyin kastedildiğinin cevabı ise, Kamulaştırma Kanunu’nun 15/son maddesinde verilmiş ve anılan maddede, “Bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün esas tutulur.” Hükmü öngörülmüştür.
Öyle ise, kamulaştırılan taşınmaz ve üzerinde bulunan yapıların bedeli tespit edilirken, değerlendirmede idarece belgelerin mahkemeye verildiği; eş söyleyişle Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescil istemiyle davanın açıldığı günün esas alınması gerektiği açıktır. Ancak bu halde, Anayasal hüküm olan “kamulaştırma bedelinin gerçek karşılıklarının peşin ödenmesi söz konusu olabilecektir.
Şu açıklamalar karşısında; kamulaştırılan yapılara değer biçilirken, değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesapları ile yıpranma payı da göz önüne alınarak bedelin belirlenmesi; bu değerlendirmeler yapılırken, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca açıklanan yapı birim fiyat listesi yılın tamamında geçerli olmak üzere saptandığı gibi, yıl içerisinde ilan edilen birden fazla yapı birim fiyat listesi bulunması halinde, en son fiyat listesine göre değerlendirme yapılması ve nihayet, en son ilan edilen fiyat listesi esas alınarak yapılan değerlendirme sonucu bulunan değere, ayrıca endeks ilavesi yapılmak suretiyle dava tarihine göre güncellenen bedelin saptanması gerektiği, her türlü duraksamadan uzaktır.
Aksinin kabulü, idarece yapı maliyet listelerinin yayımlandığı zamanda aleyhine dava açılan yapı maliki ile, takip eden aylarda aleyhine dava açılan yapı malikine aynı kamulaştırma bedelinin ödenmesi, bir başka ifadeyle sonradan açılan davada düşük kamulaştırma bedeline hükmedilmesi sonucunu doğuracağından, “kamulaştırmanın gerçek karşılığından” söz edilemeyecektir.
Kısaca; Anayasa’nın 46/1. maddesi ile Kamulaştırma Kanunun lafzı ve ruhu göz önüne alındığında, kamulaştırılan yapının gerçek karşılığının tespit edilebilmesi için, endeks uygulanarak dava tarihine göre güncelleştirme yapılması zorunludur.
Hal böyle olunca; Yerel Mahkemenin, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapı yönünden, 2008 yılı birim fiyat listesine göre belirlenen değere ayrıca endeks ilavesi suretiyle 07.08.2008 dava tarihine güncelleştirilmesi gerektiği yönündeki kabulü ve bu yöne ilişkin direnme kararı yukarıda yazılı gerekçelerle yerindedir.
Ne var ki, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire’sine gönderilmesi gerekir.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, direnme uygun bulunduğundan, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.04.2011 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.