Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2010/361 E. 2010/518 K. 20.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/361
KARAR NO : 2010/518
KARAR TARİHİ : 20.10.2010

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2010
NUMARASI : 2009/577-2010/55
Taraflar arasındaki “Ayıplı Mal” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.05.2008 gün ve 2005/487 E.-2008/309 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 18.12.2008 gün ve 2008/14006-2008/15405 sayılı ilamıyla;
(…1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, davacı tarafından ortaya çıkan ayıp nedeniyle araç bedelinin yasal faiziyle tahsiline, olmadığı takdirde aynı misliyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece araç bedeline taşıt kullanım vergileri dahil dava tarihinden geçerli yasal faiziyle tahsiline ayıplı malın üretici davalıya iadesine karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına göre hükme dayanak yapılan bilirkişi heyet raporuna göre araçta meydana gelen ve süreklilik arz eden arızaların üretimden kaynaklandığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Mahkemece Tüketicinin Korunması Kanunu uyarınca araç bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Araç satım tarihi ve sonraki yıllara ait taşıt kullanım vergilerinin de davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru değildir. Araç bedeli olarak satım tarihindeki fatura bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık oluşturduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davalıya iadesine karar verilen malın kullanılmış olması nedeniyle davacının da fayda elde ettiği gözetilerek, faizin başlangıç tarihinin aracın iade tarihi olarak kabulünde zorunluluk vardır. Anılan yönün gözetilmemiş olması da doğru olmamış, kararın bu yönüyle de bozulması gerekmiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Taraf vekilleri

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ayıp nedeniyle araç bedelinin yasal faiziyle tahsili, olmadığı takdirde aynı misliyle değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin, “dava konusu aracın imalat hatalarından kaynaklanan gizli ayıplı bir araç olup, davalı Şirketin tüketicinin tercihini karşılamak zorunda olduğu, bu itibarla 19.215,87 YTL fatura bedeli ile taşıt satın alınırken davacının ödediği 6.658,99 YTL zorunlu vergi toplamı 25.874,86 YTL nin davalıdan tahsilinin gerektiği gerekçesiyle “davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın davalı şirkete iadesine, aracın faturada yazılı bedeli ve satın alınma sırasında ödenen vergiler tutarı toplamı 25.874,86 YTL’nin 24.05.2005 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” dair verdiği karar, Özel daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, bozma ilamının 2. bendinde yer alan ve “Araç satım tarihi ve sonraki yıllara ait taşıt kullanım vergilerinin de davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmayıp, araç bedeli olarak satım tarihindeki fatura bedeline hükmedilmesi gerektiğine” işaret eden bozma gerekçesine direnilmiş, bozma ilamının 3. bendinde yer alan ve “faizin başlangıç tarihinin aracın iade tarihi olarak kabulü gereğine” değinen bozma gerekçesine ise uyulmuştur.
1) Yerel Mahkemece, bozma ilamının 2. bendinde yer alan ve “Araç satım tarihi ve sonraki yıllara ait taşıt kullanım vergilerinin de davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmayıp, araç bedeli olarak satım tarihindeki fatura bedeline hükmedilmesi gerektiğine” değinen bozma nedenine karşı, “ilk hükümde aracın alım bedeli ile birlikte hükmedilmiş olan verginin, taşıt kullanım vergisi değil aracın alınması nedeniyle tüketici tarafından ödenen zorunlu taşıt alım vergisi olduğu, bu vergilerin sonraki yıllara ait taşıt kullanım vergileri ile bir ilgisi bulunmadığı, aracın tüketici tarafından kullanılması ile ilgili masraf belgesinin bozmaya konu olan kararda araç bedeline dahil edilmediği, aracın ayıplı çıkması nedeniyle iadesi sonrasında yeniden alınacak araç için de ödenmesi kaçınılmaz olan taşıt alım vergisinin araç bedeli olarak iade edilmemesi halinde tüketicilerin zarara uğrayacağı” gerekçesiyle direnilmiştir.
Gerçekten, 23.02.2000 tarihli vergi dairesi alındı makbuzlarında yazılı bulunan vergilerin, Taşıt Alım Vergisi olduğu anlaşılmaktadır. Yerel Mahkemenin bozulan ilk kararında, çekişme dışı 13.725,62 TL araç çıplak bedeli ile 5.490,25 TL KDV nin yanı sıra, 6.658,99 TL zorunlu taşıt alım vergisinin hüküm altına alındığı ve bunun, aracın satın alınması sırasında ödenen vergiler tutarı olduğunun hükümde ayrıca gösterildiği açıktır.
Hal böyle olunca; Mahkemece verilen ilk kararda, Özel Daire bozma ilamında işaret edilen “araç satım tarihi ve sonraki yıllara ait taşıt kullanım vergilerine” değil, taşıt alım vergisine hükmedildiği anlaşılmakla, hükmedilen verginin niteliğine ilişkin direnme kararı yerindedir.
Ne var ki, Mahkemece hükmedilmiş bulunan taşıt alım vergisinin araç bedeline dahil edilip edilmeyeceği yönünden işin esası incelenmediğinden, bu yönden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
2) Bozma ilamının 3 numaralı bendinde yer alan ve “faizin başlangıç tarihinin aracın iade tarihi olarak kabulü gereğine” işaret eden bozma nedenine uyularak oluşturulan yeni hüküm Özel Dairece incelenmediğinden; yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle direnme uygun bulunduğundan, taraf vekillerinin işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
2- (2) numaralı bentte yazılı nedenden dolayı uyulan kısım yönünden taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
20.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.