Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2010/213 E. 2010/218 K. 14.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/213
KARAR NO : 2010/218
KARAR TARİHİ : 14.04.2010

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/10/2009
NUMARASI : 2009/280-2009/368
Taraflar arasındaki “Maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 10.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.11.2008 gün ve 2008/394-405 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ve davalılar Bedaş ve diğerleri vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 13.4.2009 gün ve 3953-5398 sayılı ilamı ile;
(…Dava, elektrik çarpmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ile davalılardan BEDAŞ, Mehmet Aytekin, Bahri Demir, Hidayet Tatar ve Ömer İzgi vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Yasalarda defi, davalının yerine getirmesi gereken bir edimi, özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınması olanağı sağlayan bir hak olarak tanımlanmaktadır. Bunlardan birisi olan zamanaşımı defi (savunması), süresinde ve yöntemine uygun biçimde ileri sürüldüğünde işin esasının incelenmesine geçilmez ve bu defi hadise şeklinde ve bir önsorun olarak incelenip karara bağlanır ve zamanaşımının gerçekleştiği sonucuna varılırsa dava salt bu nedenle reddedilir.
Davacı, Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesinde 30.5.2005 günlü dilekçe ile 2005/210 Esas sayılı ek dava açmıştır. Davalılardan BEDAŞ, Mehmet Aytekin, Bahri Demir,Hidayet Tatar ve Ömer İzgi vekili 28/6/2005 ve 5/7/2005 günlü cevap dilekçeleri ile ek davaya karşı zamanaşımı savunmasında bulunmuşlardır. Şu durumda yerel mahkemece,davalıların zamanaşımı savunmaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili, Davalılar Bedaş ve diğerleri vekili, Davalı Ömer Döş.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, elektrik çarpmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı C… ,davalılar B… Vida Ltd.Şti,Döş Giyim LTD.Şti. tarafından birlikte kullanılan lojman bahçesinde iken, diğer davalılar BADEŞ ve çalışanları tarafından döşendiği iddia edilen yüksek gerilim hattından, davacının elindeki korneje elektrik atlaması sonucu yaralanması nedeniyle uğradığı zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Yargılama sırasında alınan rapora göre ilk bozma öncesi fazla isteklerle ilgili açılan 2002/17 esaslı ek dava ile ilk bozmadan sonra 30.5.2005 tarihinde açılan ek dava da birleştirilmiştir.
Mahkemece kurulan ilk hükümde;asıl ve birleşen ilk dava, davalılar BADEŞ ve çalışanları hakkında kabul edilmiş;diğer davalılar Ö… D… ,B… Vida ve Döş Giyim vs.şirketleri hakkında ise kusursuz oldukları gerekçesi ile reddedilmiştir.Bu Hüküm davalı BADEŞ ve çalışanları vekilince temyiz edilmiştir.Özel Dairece ilk bozma kararında davalıların diğer temyiz itirazları reddedilmekle ve bozma nedeni olarak davalı Ö… Döş’ün de sorumluluğu yönünde hüküm kurulması gerektiği belirtilmekle,diğer davalılar ve davalı BADEŞ ve çalışanları hakkında asıl ve birleşen ilk 2002/17 Esaslı dosyadaki istekler yönünden verilen karar kesinleşmiştir.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık ise, birleşen 2005/210 Esaslı davada zamanaşımı defi konusunda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilip verilmediği noktasında toplanmıştır.
Mahkemece verilen direnme kararında, asıl davanın davalı Ö… D…. yönünden ve birleşen 2005/210 esaslı davanın da hakkındaki red kararı kesinleşenler dışındaki davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı Ö… D.. ve davalılar BADEŞ ve çalışanları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı Ömer Döş’ün temyizi yönünden; Hukuk Genel Kurulu’nda ön sorun olarak davalı Ömer Döş’ün hükmü temyiz edip edemeyeceği hususunun görüşülmesi sonucunda;anılan davalı önceki hiçbir kararı temyiz etmemiş olduğundan, hakkında verilen kararın kesinleşmiş olduğu,direnme kararını temyizinde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davalı Ö… D… ’ün temyiz dilekçesinin oy birliği ile reddine karar verilmiştir.
2-Davalı Badeş ve çalışanları vekilinin temyiz itirazlarına gelince; İlk bozmadan sonra eldeki dava ile 30.5.2005 tarihinde açılıp birleşen 2005/210 Esaslı davada bir kısım davalılar zamanaşımı definde bulunmuşlardır.Mahkemece 1.7.2002 tarihli bilirkişi raporundaki 92.018.392.417 TL’lik miktarın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği ve zamanaşımına uğradığından dava tarihinden sonra asgari ücretteki artışların nazara alınamayacağı gerekçesi ile birleşen bu davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de,Mahkemece birleşen dava tarihi itibariyle bir kısım davalıların ileri sürdüğü zamanaşımı defi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmiş değildir. Davalılardan BADEŞ ve çalışanları vekili 2.11.2006 tarihli ikinci kararı temyiz ederken zamanaşımı konusunda karar verilmediğini de ileri sürmüşler,ancak hüküm Özel Dairece usul eksikliği yönünden bozulmuştur.Mahkemece üçüncü olarak kurulan hüküm ise, Özel Dairece birleşen 2005/210 Esaslı dosyada zamanaşımı defi konusunda karar verilmediği gerekçesi ile bozulmuştur.Her ne kadar anılan davalılar 18.11.2008 tarihli üçüncü kararı temyizlerinde açıkça zamanaşımı hususunu getirmemişlerse de,önceki hüküm usul eksikliğinden bozulduğundan, sonraki incelemede önceki temyiz nedenlerinin geçerli olacağı görüşüne varılmıştır.
Bu nedenlerle, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı Ö… D… vekilinin temyiz dilekçesinin reddine,
2- (2) bentte açıklanan nedenlerle davalılar Bedaş ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA,
3- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 14.4.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.