Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2010/117 E. 2010/132 K. 10.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/117
KARAR NO : 2010/132
KARAR TARİHİ : 10.03.2010

MAHKEMESİ : Hatay 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/10/2009
NUMARASI : 2009/235-2009/269
Taraflar arasındaki “Alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın “kısmen kabulüne” dair verilen 30.5.2007 gün ve 2006/8-2007/136 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 01.12.2008 gün ve 2007/10686-2008/13633 sayılı ilamı ile;
(…Davacı vekili, müvekkilinin davalı A… Y…. ’a ait pamuğu satın alırken bu davalının devletten alacağı 1999–2000 yılına ait pamuk destekleme primini de 4.900.USD ödemek koşulu ile temellük ettiğini, temliknamenin diğer davalı bankaya tebliğ edilmesine rağmen banka tarafından 1999-2000 yılına ait destekleme primini 2005 yılı sonunda davalı A…. K… A ödediğini, bankaya çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 6.540.YTL’sının ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili, primlerin tahakkuk merciinin Tarım İl Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı olduğunu, müvekkili bankanın aracı kurum olması nedeniyle müvekkiline yapılan başvurunun sonuç doğurmayacağını, kaldı ki destekleme priminin ödeme zamanının da müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle 7 yıl sonraki ödemeyi takip edecek sistemin bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı A…. Y….. Davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın ödemelerde aracı kurum olduğu, primlerinin Tarım Bakanlığınca düzenlendiği, destekleme primlerinin birçok kötüye kullanımlarının ve usulsüzlüklerin önüne geçmek için bizzat hak sahiplerine ödendiği, bankanın ödemede sorumluluğunun bulunmadığı, davacının diğer davalı yönünden davasında haklı olduğu gerekçesiyle, davalı banka yönünden davanın reddine, diğer davalı A… K…. yönünden ise, davanın kısmen kabulü ile 6.502 YTL’sının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının davalı A…. Y…. ’a ait pamuğu satın alırken bu davalının devletten alacağı 1999-2000 yılına ait pamuk destekleme priminin 4.900.USD.lik miktarını temellük etmesi ve temliknamenin diğer davalı bankaya tebliğ edilmesine rağmen, davalı banka tarafından 1999-2000 yılına ait destekleme priminin 2005 yılı sonunda davalı A… K…. ’a ödenmesi nedenine davalı alacak istemine ilişkindir.
Alacağın temliki, alacaklı ile onu devir alan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen, şekle bağlı tasarrufi bir muamele veya kanun yada kazai kararla gerçekleşen bir devirdir. Kanun veya akit ile veya işin niteliği icabı olarak menedilmiş olmadıkça, alacağın temliki borçlunun rızasına bağlı değildir. Yine, BK.nun 165.maddesi hükmü gereğince, temlik borçluya ihbar edilmez ise, borçlunun iyiniyetle yaptığı ödemeler geçerlidir ve borçlu bu ödeme ile borcundan kurtulur. Dava konusu olayda, davacı ile davalı A… K…. Arasında Hatay 2.Noterliğine ait 15.3.2001 tarihli Devir Temlik Senedi ile davalı A… K…. ’ın davalı banka nezdinde tahakkuk eden 1999-2000 yılı pamuk ürün bedeline ait alacağı olan destekleme primi bedelinden 4.900. USD.lik kısmı davacıya temlik edilmiş ve davalı bankaya da 22.3.2001 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu itibarla mahkemece, davalı A… Y…. ’ın şahsi hakkını davacıya devir etmesi BK.nun 162. ve 163. maddesi uyarınca geçerli olduğu ve pamuk destekleme primini ödemekle yükümlü davalı bankayı bağladığı gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Mahkemece verilen ilk hükümde “1-Davanın davalı banka yönünden reddine, 2-Diğer davalı A…. K….. Yönünden ise kısmen kabul kısmen reddine, 6.502.00 YTL’nin (4900 ABD doları x 1.32,7 YTL (06.01.2006 efektif satış kuru)= 6502.00 YTL) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Ali’den alınıp davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin ise reddine,
Ayrıca, 244,50 YTL yargılama giderinin davalı A…. K…. ’dan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Bu karar tüm taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmuştur.
Mahkemece bozmadan sonra verilen direnme kararında, A… K… Bakımından hüküm kesinleşmiş olmasına rağmen esasa ilişkin olarak yine aynı hüküm kurulmuş, ne var ki, yapılan ilave yargılama masrafları da A… K… ’a yükletilerek 580,70 TL yargılama giderinin davalı A… K…. ’dan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; savunma ve yargı yoluna başvurma hakkı gerek uluslar arası sözleşmelerde, gerekse Anayasa’da tanımlanan temel haklardandır.
O halde, direnme kararı ile davalı A… K… Aleyhine ilave yük getirildiğinden bu kararın da kendisine tebliğ edilmesi ve sırf bu açıdan temyiz hakkını kullanıp kullanmayacağının saptanması gerekir.
Bu nedenle; Direnme kararının davalı A… K… ‘a usulünce tebliğ edilerek, yasal başvuru süresi beklendikten sonra dosyanın Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmesi için dosya mahalline geri çevrilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10/03/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.