YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/83
KARAR NO : 2009/177
KARAR TARİHİ : 06.05.2009
MAHKEMESİ : İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2008
NUMARASI : 2008/1341-2008/1491
Taraflar arasındaki “İtirazın İptali, tazminat ve tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.6.2007 gün ve 2005/2038-2007/710 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 1.11.2007 gün ve 8917-11495 sayılı ilamıyla;(…Dava, kira borcunun ödenmemesi sebebiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alman 25.1.2003 başlangıç tarihli ve 1 yıllık yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira miktarı 200,00 YTL olup, her ayın 25.günü N. S..’a ait belirtilen banka hesabına yatırılması kararlaştırılmıştır.Davacı tarafından 7.9.2005 tarihinde bu sözleşmeye dayanılarak başlatılan icra takibinde, ödenmeyen 2004/10,11,12 aylar ile 2005/1,2,3,4,5,6,7,8 ayların kirası olan toplam 3.300,00 YTL nin tahsili istenilmiştir. Dayalı borçlu ise yasal süresindeki itirazında ve savunmasında 2004 yılı Eylül ayına kadarki kiraların sözleşmede belirtilen banka hesabına, bu tarihten sonra ise davacıların muvafakatinin alınarak,davacı N. S..’ın kardeşi K. Y..’ın banka hesabına yatırıldığını beyan etmiştir. Getirtilen banka hesap extresinden savunma doğrultusunda kiraların her ay yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.Mahkemece,her ne kadar kiraların davacı N. S..’ın kardeşi K. Y..’ın banka hesabına yatırılmış olduğu, davacıların sözlü talimatı olmadan kira parasının bir başka kişinin hesabına yatırılmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağından bahisle davanın reddine karar verilmişse de taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesinde kira bedellerinin N. S..’a ait banka hesabına yatırılması gerektiği belirtilmiş olup, dayalı tarafından aksi yönde yazılı bir delil sunulmamıştır.Davalı kiracının borçtan kurtulabilmek için sözleşmeye uygun şekilde ödeme yapmış olması gerekir.Sözleşme ile kararlaştırılan yerin haricinde başka bir kişinin hesabına yapılan ödeme yasal ödeme olmayıp davalıyı borçtan kurtarmaz.Bu durumda, mahkemece, davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır…)gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kira borcunun ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali, icra inkâr tazminatı ve birleşen dava ise, tahliye istemine ilişkindir.
Davacılar, çekişmeli taşınmazda kiracıları olan davalının 2004 yılı Ekim,Kasım ve Aralık ayları ile 2005 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran,Temmuz, Ağustos ayları kira bedeli olan toplam 3300 YTL yi ödemediğini, yapılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali, icra inkar tazminatı ve temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, kira bedellerini gerek kira sözleşmesinde belirtilen hesaba, gerekse daha sonra davacıların talimatı ile davacı N.’nin kardeşi K. Y..’ın hesabına yatırdığını bildirerek, davacıların kötüniyetle hareket ettiğini ileri sürerek, kötüniyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davalının, 25.1.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile çekişmeli taşınmazda oturduğu tarafların kabulündedir. Düzenlenen kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 3.bendinde kira parasının N. S.. adına 34389/01-7 nolu hesaba yatırılacağı kararlaştırılmıştır. İlgili hesaba ilişkin kayıtlar incelendiğinde; 6. 1.2004 tarihinde başlanarak, en son 8.11.2004 tarihinde, kira paralarının kira sözleşmesinde bildirilen hesaba yatırıldığı, anılan hesabın 5.8.2005 tarihinde kapatıldığı anlaşılmaktadır. Davalının savunmasında iddia ettiği gibi, davacıların kira parasının başka bir hesaba yatırılması yönünde talimat verdikleri de kanıtlanmamıştır. Özel Daire bozma ilamında da değinildiği üzere sözleşme ile kararlaştırılan yerin haricinde başka bir kişinin hesabına yapılan ödeme yasal bir ödeme olmayıp, davalıyı borçtan kurtarmaz. Davalının gerektiğinde mahkemeden tevdi yeri tayini isteyerek temerrütten kurtulması gerekirken bu yola başvurmadığından kira borcunu ödediği kabul edilemez.
Öte yandan davalılar her ne kadar 2004 yılı Ekim ve Kasım ayları kira bedellerinin tahsilini de istemişlerse de, gerek 28.6.2006 havaleli dilekçelerinde gerekse 27.5.2008 tarihli temyiz dilekçesinde “Her ne kadar dava dilekçesinde 2004 yılı Ekim ve Kasım aylarına ait kiralarını da yatırmadığı iddia edilmişse de hesaba işlenmemekle beraber bu iki ayın sonradan işlendiği anlaşılmıştır… 2004 yılı kiralarının yaz ayları sonuna kadar kira sözleşmesindeki hesaba yatırılmış, 2005 yılı kiralarının ise yatırılmadığı anlaşılmıştır.”beyanında bulundukları da dikkate alınarak,hesaplamanın buna göre yapılması, sonucuna göre belirlenecek kira tutarına göre itirazın iptaline ve tahliyeye karar verilmesi gerekmektedir.
O halde, yukarıda açıklanan nedenler ile özel daire bozma ilamında bildirilen nedenlere göre Özel Dairenin bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 6.5.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.