YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/57
KARAR NO : 2009/110
KARAR TARİHİ : 04.03.2009
Esas Karar
——– ———
2009/9-57 2009/110
Mahkemesi : Kadıköy 2.İş Mahkemesi
Günü : 9.1.20078
Sayısı :2008/107-526
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 2. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.03.2007 gün ve 2006/217 E.-2007/55 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 02.05.2008 gün ve 2007/17475 E.-2008/11063 K. sayılı ilamı ile; (…1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, davalının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini çalışırken davacının sağladığı kredi imkanından yararlandığını ancak iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği için borcun tamamının muaccel hale geldiğini yaptıkları icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı borcun kurum içinde taksitli bir borç olduğu için itiraz ettiğini, borcun tamamının muaccel hale gelemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece itirazın iptaline karar verilip asıl alacak cezai şart ve gecikme faizi ile icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık cezai şartın tek taraflı olup olmadığı ve icra inkar tazminatını hakedip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı ve davalı arasında akdedilen 19.7.2004 tarihli sözleşmenin 10/2 maddesinde çalışana toplam kredi tutarının % 20 tutarında tazminat ödeneceği düzenlenmiştir. Bu madde içerik itibarıyla cezai şart hükmündedir. Madde metni incelendiğinde cezai şartın tek taraflı düzenlendiği görülmektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre tek taraflı cezai şart geçerli değildir. Bu nedenle mahkemece cezai şarta karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı yaptıkları sözleşmenin muzayaka ile imzalatıldığını borcun tamamının muaccel hale gelmediğini iddia etmiştir.
Bu durumda hakkın özü tartışmalı olduğu için icra inkar tazminatının da reddedilmesi gerekirken kabulü doğru değildir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1- Cezai şart alacağı yönünden; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-İcra inkar tazminatı yönünden ise; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle somut olayın özelliğine göre, uyuşmazlık konusu kredi sözleşmesinin imzalanmasında muzayaka halinin bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenlerle direnme karar bozulmalıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin cezai şart alacağı yönünden temyiz itirazlarının kabulüne, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.’un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.02.2009 gününde, oybirliği ile karar verildi.
2-Yukarıda (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.’un 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 04.03.2009 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.