Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2009/357 E. 2009/469 K. 04.11.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/357
KARAR NO : 2009/469
KARAR TARİHİ : 04.11.2009

MAHKEMESİ : Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2008
NUMARASI : 2008/489-2008/640
Taraflar arasındaki “Menfi Tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.01.2007 gün ve 2005/57 E., 2007/9 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12.11.2007 gün ve 5144-9921 sayılı ilamı ile; (…Davacılar vekili, müvekkillerinden davacı …İnş.Ltd.Şti hesabından keşide olunmuş olan çeklerin yine davalı … Ltd.Şti. kasasında iken, davacı H. A.. ile .. Ltd.Şti’nin ortağı olan davalı S. T.. tarafından çalındığını ve diğer davalıya ciro yolu ile devir olunduğunu, hamil S. U..’nın çeklerin bedelsiz olduğunu bildiğini iddia ederek davalılara borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı S. T.. savunmasında, davaya konu çeklerin davalılardan H. A.. ile birlikte yaşadıkları dönemde kurdukları … Ltd.Şti. ile yine davacı H. A..’a ait .. Ltd.Şti’nin finansmanı için verdiği paraya karşılık olarak düzenlenip verildiğini, diğer davalıya olan borç nedeniyle de ciro yolu ile devir ettiklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı S. U.. savunmasında dava konusu çekleri alacaklarına karşılık olmak üzere ciro yolu ile devir aldıklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı S. T..’nun çeklerin davacı şirketleri finansman ettiği ve alacağına karşılık aldığı yolundaki savunmasını kanıtlayamadığı ve davalı S. U..’nın da meşru bir alacağı olduğunu ispat edemediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nun 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasıdır.
Davacılar dava dilekçesinde davaya konu ettikleri çeklerin, davalı S. T.. tarafından davacı .. Ltd.Şti. kasasından çalındığını iddia etmişlerdir.
Bu durumda mahkemece açıklanan iddia gözetilerek davacıya iddiasını ispat olanağı tanımak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek davalı S. T..’nun alacağını kanıtlayamadığı gerekçeleriyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan davalı S. U.. davaya konu çeklerin düzgün ciro silsilesine göre meşru hamilidir. Davalı çeklerin kendisine intikalinin dosyaya sunulan sözleşmeye ve dava dışı kooperatifin karar defterlerine göre üstlenilen inşaat işinin yapımı karşılığında verildiğini bildirmiştir. Hal böyle olunca adı geçenin kötüniyetli hamil olduğu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi ve icra takibini yapanın Suat Usta olduğu gözetilmeden haksız ve kötü niyetli takip tazminatından davalı S. T..’nun da sorumlu tutulması kabul şekli ile isabetsizdir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; kabul şekline göre yapılan bozmaya uyuşmuş sair yönlerden önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalılardan Suat Usta vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Verilen direnme kararı davalılardan sadece S. U.. tarafından temyiz edilmiş olduğundan çeklerin S. T.. yönünden karşılıksız olduğu hususu kesinleşmiştir. Bu durumda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davalı S. U..’nın iyi niyetli hamil olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu 730/5.madde uyarınca çekler hakkında da uygulanacak olan TTK.599/1. maddesine göre “Poliçeden(çekten) dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi(çeki) iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.”şeklindedir.
Kural olarak çeki düzgün bir ciro zinciri ile iktisap edip elinde bulunduran kişi iyiniyetli olup aksi ancak iddia eden tarafından ispat edilebilir.
Somut olayda davalı S. U.. çeklerin avans olarak kendisine verildiğini belirtmekle dava konusu çeklerin sebepten soyutlanmış bir ödeme vasıtası olma özelliğini ortadan kaldırmıştır.
Mahkemece yapılan incelemede S. U.. tarafından herhangi bir işin yapılmadığı belirlenmiş olup çekler bu nedenle karşılıksız kalmıştır. Diğer taraftan ciranta S. T..’nun sözkonusu çeklerden dolayı alacaklı olmadığı temyiz edilmeyen mahkeme kararıyla belirlenmiş olup, S. U..’nın yapmış olduğu icra takip masraflarının ciranta S. T.. tarafından verilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu; toplam 450.000,00 YTL bedelli çeklerin .. Ltd. ile Açı Ltd. Şirketlerinin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, her iki şirket defterlerinde S. U.. adına açılmış bir hesabın bulunmadığı, söz konusu çeklerin S. U..’ya verilme nedeni olarak gösterilen .. Ltd.Şti. adına S. T… ile davalı S. U.. arasındaki 10.11.2004 tarihli sözleşmenin her zaman hazırlanması mümkün olup; ana sözleşme bedelinden de fazla olduğu, yapılması gereken imalatların cinsine, miktarına ve boyutlarına uymadığı, S. U.. tarafından ….Kent Kooperatifinde yapılan veya yapılmakta olan herhangi bir ahşap imalatının mevcut bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Ciro silsilesinde teselsülde bir eksikliğin bulunmaması son hamilin mutlaka iyi niyetli olduğu sonucunu doğurmaz.
Düzgün bir ciro zinciri ile çeki elinde bulunduran davalının iyi niyetli olduğunu ispat etme mükellefiyeti bulunmamakla birlikte ispat yükü üzerinde olan davacı, yukarıda açıklanan nedenlerle son hamilin yani davalı S. U..’nın bu durumu bildiği ve bu nedenle iyi niyetli hamil sayılamayacağını ispatlamıştır.
Bu nedenle, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
S O N U Ç : Davalı Suat Usta vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 18.225 TL.nın temyiz edenden alınmasına, 04.11.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.