YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/349
KARAR NO : 2009/358
KARAR TARİHİ : 15.07.2009
ESAS NO : 2009/20-349
KARAR NO : 2009/358
MAHKEMESİ : Balıkesir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11.03.2009
NUMARASI : 2009/73 E-2009/89 K.
Taraflar arasındaki “Tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.11.2007 gün ve 2006/331 E.,2007/339 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 13.10.2008 gün ve 2008/10031-12843 sayılı ilamı ile; (……. Köyü 110 ada 92 parsel sayılı 7150,07 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, öncesinin orman olduğu, nitelik kaybı nedeniyle 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu orman rejimi dışına çıkarıldığından Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı, taşınmazın kendisine ait tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı S.K..adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde sahasında kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 19.07.1947 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasaya göre 02.07.1996 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Yörede 1947 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidinde o tarihte yürürlükte bulunan 1940 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 38. maddesine göre taşınmazın fiili durumunun belirlenmesi ile yetinilerek taşınmaz orman olarak tahdit sınırları içinde bırakılmış ve dava açılmadığından kesinleşmiştir.
Davacının dayandığı tapu kaydı, orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten önce Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olmadığı hasımsız olarak açılan Balıkesir Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.1946 gün ve 632-1145 sayılı tescil ilamıyla oluşturulmuş ve Şubat 1947 tarih 21 numarada 6 dönüm olarak tescil edilmiştir. Tescil ilamına ekli bir krokinin bulunmadığı ve yüzölçümünün tahmini olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Orman Yönetimi ve Hazinenin taraf olmadığı dava sonucu oluşturulan tapu kaydı bu yönetimleri bağlamayacağı gibi, orman kadastrosu tescil kararından sonra 19.07.1947 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiş olduğundan kesinleşen orman sınırları içerisinde kalan tapu kaydına ve mahkeme kararına değer verilemez. Çekişmeli taşınmazın dört tarafı Yarımca-Göktepe Devlet Ormanı ile çevrilidir. Dört tarafı orman alanı ile çevrili olan bir yer, öncesi orman olmasa dahi, nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılamaz. Nevar ki; bu durumu gözönünde bulundurmayan orman kadastro komisyonu 1996 yılında II poligon numarası verilerek 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Maliye Hazinesi adına yasaya aykırı olarak orman rejimi dışına çıkartılmıştır. 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklıkların özel mülk olarak kişiler adına tescil edilemeyeceği ve özel mülke dönüştürülemeyeceği hükmü karşısında, biran için taşınmaz, 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmamış olduğu düşünülse dahi kişiler adına özel mülk olarak tescili mümkün değildir. Kaldı ki; taşınmaz orman sınırı içindedir ve 1996 yılında orman rejimi dışına çıkartılmıştır. Orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin Anayasanın 169-170.maddesi hükümlerine göre değerlendirileceğinden kişiler adına tescili olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalılar vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 19.07.1947 tarihinde 3116 Sayılı Yasaya göre orman kadastrosu yapılmış olup, bu çalışma sırasında taşınmazın tapuda kayıtlı ilk maliki hükmen tescil sonucu 1946 yılında edinmiş olduğu tapu kaydını ibraz etmemiş olduğundan o tarihte yürürlükte bulunan 1940 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 38. maddesine göre taşınmazın fiili durumunun belirlenmesi ile yetinilerek taşınmaz orman olarak tahdit sınırları içinde bırakılmış ve bu işleme karşı dava açılmadığından tahdit kesinleşmiştir.
Dava konusu taşınmazın orman tahdidi içerisinde kaldığı kabul edildiğine göre, 3402 Sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamalarında taşınmazın öncesi tapulu olsun veya olmasın, tahdit dışına çıkarma işlemi Hazine adına yapılacağından taşınmazın öncesinin tapulu olması sonuca etkili değildir.
O halde Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 15.07.2009 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.