Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2009/198 E. 2009/273 K. 17.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/198
KARAR NO : 2009/273
KARAR TARİHİ : 17.06.2009

MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/05/2008
NUMARASI : 2008/25-2008/170
Taraflar arasındaki “2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılık süresinin tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.05.2006 gün ve 2005/1382-2006/372 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 22.10.2007 gün ve 2006/20593-2007/17151 sayılı ilamı ile; “…Davacı, 1989 yılı ve sonrasına ilişkin Tarım Sigortalılığının iptali konusunda davalı kurum tarafından çıkartılan sataşmanın önlenmesi ve 1989 ve sonrasında Tarım Sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep etmiş olup, mahkemece davacının 1989 ila 1997 yılları arasında düzenli prim ödemesi bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Prim ödemeleri yapılmış olan dönem sigortalılığının geçerliliğine ilişkin yaklaşım usul ve yasaya uygun olmakla birlikte, davacının 1989 ila 1993 yılları arasındaki prim ödemesinin varlığı araştırılmadan hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Mahkemece yapılacak iş; ihtilaf konusu yıllara ilişkin prim ödeme makbuzlarının davacı tarafından ibrazı istenmeli ayrıca prim ödemeleri kurumdan sorularak, 2925 sayılı Yasanın 33. maddesindeki açık düzenleme uyarınca, süresinde ödenmeyen primlerin gecikme zammıyla birlikte ödenmemesi durumunda, anılan sürenin sigortalılık hakları yönünden değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, prim borcunun gecikmeli ödenmesi halinde de bu primlerin gözetileceği hususu da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı SGK (Devredilen SSK) vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının 1989-1993 yıllarında 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olarak kabul edilebilmesi için gerekli olan sigorta primlerini ödeyip ödemediği noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 2. maddesinde; sosyal güvenlik kanunları dışında olanlardan süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanların istekte bulunmaları kaydıyla sigortalı sayılacakları öngörülmüş olup söz konusu kanun kapsamında sigortalı olmak isteğe bağlıdır. Kanunun gerektirdiği yardım ve ödemeleri karşılamak üzere sigortalılardan prim alınır.
Anılan Kanunun 33. maddesindeki açık düzenleme uyarınca, sigortalı prim borçlarını en geç ertesi ayın sonuna kadar ödemek zorunda olup, süresinde ödenmeyen primlerin gecikme zammıyla birlikte ödenmemesi durumunda, anılan sürenin sigortalılık hakları yönünden değerlendirilmesine olanak bulunmadığı gibi muaccel primlerin ödendiği tevsik edilmedikçe sigortalı ve hak sahiplerine bu Kanunda belirtilen yardımlar yapılmaz.
2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılığın isteğe bağlı sigortalılık niteliğinde olması nedeniyle sigorta primlerinin ödendiğini ispat yükü sigortalıda olup, primlerin ödeme şekli, ödeme ve ispat belgeleri 01.01.1984 tarihinde yürürlüğe giren 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte belirtilmiştir.
Bu yönetmelik hükümlerine göre; tescili yapılan sigortalıya, prim ödeme gün sayısının tespitini sağlayacak bir “Sosyal Güvenlik Belgesi” verilir, bu belgenin içindeki kartların her biri, sigortalı tarafından ait olduğu yılın ilgili ay hanesine sosyal güvenlik pulları yapıştırıldıktan sonra en geç ertesi yılın Şubat ayı sonuna kadar “alındı” karşılığında Kuruma geri verilir. Pul yapıştırılmış olan kartın sigortalı tarafından herhangi bir sebeple geri verilmemesi halinde, söz konusu kartın ilgili olduğu süreye ait primler ödenmemiş sayılır. Sigortalılar, her ayın primini en geç ertesi ayın sonuna kadar, Kurumdan alacakları sosyal güvenlik pulu ile öderler, pullar; sosyal güvenlik kartındaki ilgili ay hanesine yapıştırılır. Kanunda belirtilen yardımlardan yararlanabilmek için gerekli olan primlerin ödendiği sosyal güvenlik kartıyla tevsik edilmelidir.
Anılan yönetmelikte 01.01.1994 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile sosyal güvenlik pulu uygulaması kaldırılarak; sigortalılara “Sosyal Güvenlik Belgesi” verileceği, belgenin içindeki kartların her birinin Kurumca ilgili ay bölümüne “primi tahsil edildi” kaydı düşülmesiyle sigortalı tarafından “alındı” belgesi karşılığında Kuruma verileceği, kartın verilmemesi halinde kartın ilgili olduğu süreye ait primlerin ödenmemiş sayılacağı ve sigortalıların her ay primini en geç ertesi ayın sonuna kadar Sosyal Güvenlik Belgesine Kurumca tahsilat yapıldığını belirten bir kayıt düşülmek suretiyle Kuruma ödeyeceğine ilişkin düzenleme getirilmiştir.
Tüm bu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde: 2925 sayılı Kanuna tabi isteğe bağlı sigortalılık süresine ait primlerin; 1984-1993 yıllarında sosyal güvenlik pulu alınarak sosyal güvenlik belgesine yapıştırılması suretiyle ödendiği ve primlerin ait olduğu yılı takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar ilgili sayfanın Kuruma “alındı” belgesi karşılığında verildiği, 1994 yılı ve sonrasında ise pul yapıştırma uygulamasına son verilerek primlerin makbuz karşılığı tahsil edilerek, sosyal güvenlik kartına primin tahsil edildiğine ilişkin kayıt düşüldüğü ve sosyal güvenlik belgesindeki ilgili sayfanın ait olduğu yılı takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar yine “alındı” belgesi karşılığında Kuruma verildiği, dolayısıyla Kurumda ilgili yılın priminin ödendiğini gösteren “sosyal güvenlik kartı sayfaları”, sigortalıda ise “alındı” belgeleri kaldığı, görülmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında: mahkemece, açıklanan yasal düzenlemelere uygun; yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Zira, mahkemece hükme esas alınan prim ödeme belgelerinde prim ödeme yılları ile sayfa sıra numaraları uyumsuz olup, sıra numaraları yıllara göre birbirini takip etmediği gibi 1989 yılı priminin davacıya iade edilip edilmediği hususu da açıklığa kavuşturulmamıştır.
Bu nedenle: Yerel Mahkemece öncelikle Kurumdan prim belgelerinin dayanakları, hangi yıllara ait primlerin ne şekilde ve hangi tarihte ödendiği, 1993 yılına ilişkin prim ödeme makbuzunun hangi döneme ilişkin olduğu, sosyal güvenlik kartı sayfa sıra numaraları ile yıllar arasındaki uyumsuzluğun nedeni sorulmalı, 1992 yılına ait sosyal güvenlik kartına ilişkin sayfanın alındı belgesi dosya içinde mevcut ise de, uyuşmazlık konusu diğer yıllara ilişkin olarak sosyal güvenlik kartlarının alındı belgeleri araştırılarak varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Yerel mahkemece, aynı hususlara işaret eden bozma ilamına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı SGK (Devredilen SSK) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi