Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2009/187 E. 2009/223 K. 03.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/187
KARAR NO : 2009/223
KARAR TARİHİ : 03.06.2009

MAHKEMESİ : Konya 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2008
NUMARASI : 2008/868-2008/1299
Taraflar arasındaki şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 3.İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 04.07.2007 gün ve 2007/681-665 sayılı kararın incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 06.11.2007 gün ve 2007/17702-20372 sayılı ilamı ile ; “…İİK.nun 140. maddesi gereğince, “satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Somut olayda Konya 5.İcra Müdürlüğünün 2006/4412 esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip nedeniyle satışı yapılan taşınmazın, şikâyetçinin alacaklı olduğu Konya 5.İcra Müdürlüğünün 2004/5536, 2004/7244, 2005/1351, 2005/3309 ve 2005/4736 esas sayılı takip dosyalarından da haczedildiği ve satış bedelinin dosya alacaklarını karşılamadığı anlaşılmakla icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerekir. 0 halde Mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir…” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Şikayetçi vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstek, sıra cetveli düzenlenmemesine ilişkin icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.
İcra müdürlüğünce taşınmazın satışı sonunda, satış bedelinin dosya alacağını karşılamadığından bahisle vergi borcu ödendikten sonra sadece ipotek alacaklısına ödeme yapılmasına ve şikayetçinin alacağının da içinde olduğu diğer alacaklar yönünden derece kararı düzenlenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Şikayetçi, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ifadeyle, müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkeme, satış bedelinin ipotek alacaklısının alacağını karşılamadığı ve diğer alacaklılara ödenecek rakam bulunmadığından sıra cetveli düzenlenmemesinin yerinde olduğu, gerekçesiyle şikayeti reddetmiş; şikayetçi aynı müdürlük kararına yönelik şikayetin kabulüne ilişkin kararı da dayanak göstererek hükmü temyiz etmiştir.
Özel Daire, yukarıda başlık bölümünde aynen yer alan gerekçeyle, sıra cetveli düzenlenmesi gerektiğini, müdürlüğün aksi yöndeki kararının yerinde olmadığını ifadeyle, hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Mahkemece, bozma sonrası dosyaya giren aynı takip ve aynı müdürlük kararına ilişkin şikayetin reddine ilişkin karara dayanılarak önceki kararda direnilmiş; şikayetçi, aynı dosya ve aynı müdürlük kararı ile ilgili şikayetin kabulüne ilişkin olarak başka bir mahkeme kararının onanmış ve karar düzeltme isteminin reddedilmiş olmasını gerekçe göstererek hükmü temyiz etmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık;(05.10.2004 tarihli üçyüzmilyar TL limitli) ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip nedeniyle satışı yapılan taşınmazın, şikâyetçinin alacaklı olduğu takip dosyalarından da haczedilmiş olması ve satış bedelinin dosya alacaklarını karşılamaması karşısında, icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenmesi gerekip gerekmediği noktasındadır.
Ayrıca, direnme kararı verilmezden evvel, bir başka alacaklının aynı nedenlere dayalı şikayeti üzerine, şikayete konu müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilip; bu kararın kesinleşmesi üzerine icra dosyasında fiilen sıra cetveli düzenlenerek eldeki dosyanın şikayetçisi alacaklının takip dosyalarındaki alacaklarının da bu cetvelde gösterildiği ve şikayetçiye tebliğ edildiği de gözetilerek bu durumun eldeki uyuşmazlığa etkisinin ne olacağının çözümü gerekmektedir.
Öncelikle konuya ilişkin yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır:
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) “Sıra Cetveli” başlıklı 140.maddesinin 1.fıkrasında “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemiye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” ve yine aynı Kanunun “ Cetvel Suretlerinin Tebliği” başlıklı 141.maddesinde “Sıra cetvelinin birer sureti icra dairesi tarafından alakadarlara tebliğ edilir.” denilmekte; “Cetvele itiraz” başlıklı 142.maddesinde de “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir. Dava basit muhakeme usuliyle görülür.İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoliyle icra mahkemesine arzolunur.” Hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 151.maddesi “Paylaştırma” başlıklı olup;
“Rehin bedelinden masrafların çıkarılmasında ve artanın alacaklılar arasında paylaştırılmasında 138 inci madde hükmü tatbik olunur.
Satış tutarı alacaklıların alacağını ödemeğe yetmezse icra memuru 206 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre alacaklıların her birine ait sıra ve payları tayin eder.
141, 142 ve 144 üncü maddelerin hükümleri burada da caridir.”
Düzenlemesini içermekte; atıfta bulunulan 206.maddede ise Adi ve Rehinli alacakların sırasına ilişkin hükümler bulunmaktadır.
Açıklanan bu yasal düzenlemeler de ortaya koymaktadır ki, icra takibinde yapılan satış sonucu elde edilen satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi halinde icra dairesi tarafından alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması; sıra cetveli düzenlenirken de, ipotekli alacaklılar ile haciz uygulayan diğer alacaklıların İİK.nun 151 nci maddesi uyarınca sıra cetvelinde gösterilmesi gerekmektedir.
Buna göre, rehin bedelinin alacaklılar arasında paylaştırılmasında İİK.138’nci madde hükmü uygulanarak, satış tutarının alacaklıların alacağını ödemeye yetmemesi halinde, icra müdürlüğünce aynı yasanın 206’ncı maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre sıra ve paylar tayin olunacaktır. Ayrıca, açıkça atıfta bulunulduğu da gözetilerek, İİK.nun 141, 142 ve 144’ncü maddeleri de paylaştırmada uygulanacaktır.
Böylece, ipotekli alacaklıların yanı sıra diğer alacaklılara da sıra cetvelinde yer verilmesi suretiyle adı geçenlerin sıra cetveline itiraz etme olanağı da sağlanmış olmaktadır.
Durum bu olunca, icra müdürlüğünce, takibe konu ipoteğin limitli olduğu da gözetilmeden satış bedelinin ipotek alacaklısının alacağını karşılamaya yetmediği gerekçe gösterilerek sıra cetveli düzenlenmemesine yönelik kararı usule ve açıklanan yasal düzenlemelere aykırıdır.
Mahkemece, aynı hususlara işaret eden bozma ilamına direnerek şikayeti reddetmiş olması yerinde değildir.
Ne var ki, yargılama devam ederken bir başka alacaklının, icra müdürlüğünün şikayete konu 12.06.2007 tarihli kararını şikayeti üzerine, kesinleşen mahkeme kararı ile, bu icra müdürlüğü kararı kaldırılmış; icra dosyasında şikayetçinin alacağını da içeren 12.08.2008 tarihli sıra cetveli ve derece kararı düzenlenerek, alacaklılara ve bu arada eldeki şikayeti yapan alacaklıya da tebliğ edilmiş; böylece eldeki şikayet konusuz kalmıştır. Bu husus direnme kararı verilmezden evvel icra dosyasına yansımıştır. Mahkemenin bu olgu karşısında “konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar vermesi gerekirken şikayetin reddedildiği bir başka dosyadaki karara dayanarak direnme kararı vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
S O N U Ç : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 03.06.2009 gününde, oybirliği ile karar verildi.