YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/150
KARAR NO : 2009/212
KARAR TARİHİ : 27.05.2009
MAHKEMESİ : Sincan 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 29.01.2009
NUMARASI : 2008/1014-2009/68
Taraflar arasındaki “boşanma, maddi-manevi tazminat ve nafaka” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sincan 2.Aile Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.03.2007 gün ve 2006/609 E., 2007/166 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 15.10.2008 gün ve 2007/13725 E., 2008/13382 sayılı ilamı ile; (…1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kocanın tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillerden davacı-davalı kocanın davalı-davacı kadını evden kovduğu ve aşağıladığı anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen * davalı-davacı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak *davalı-davacı kadının yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3-Boşanmanın eki niteliğindeki maddi ve manevi tazminatlar boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel hale gelir. Faize de bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davalı–karşı davacı kadının faiz isteminin reddi doğru olmamıştır.) gerekçesi ile “Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen nedenlerle bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerin 1. bentte gösterilen nedenlerle onanmasına” karar verilerek dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN:Davalı-K.Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; boşanma, maddi-manevi tazminat ve nafaka istemine ilişkindir.
Davacı-k.davalı A. D.. vekili, evliliğin ilk günlerinden itibaren davalının huzursuzluk çıkardığını, davacıya hakaret ettiğini, davacıyı küçük düşürücü davranışlar sergilediğini, birçok defa evi terkettiğini, davacının tüm gayretlerine rağmen davalının birliğin devamı için hiçbir çaba ve gayret göstermediğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-k.davacı M. D.. vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacının davasının haksız olduğunu, tartışmalara davacının tavırlarının neden olduğunu, davacının sürekli olarak davalıyı ailesi ile birlikte kalmaya zorladığını, tarafların ancak yatmadan yatmaya müşterek hanelerine gidebildiğini, davacının ailesinin devamlı taraflara müdahale ettiğini, davacının davalıyı görmek istemediğini söyleyen mesajlar çekmeye başladığını ve eşyaları toplayıp gitmesini istediğini, davacının ayrıca davalının annesine de kızını alması yönünde mesajlar çektiğini, bu nedenle baba evine giden davalının tekrar evliliğini kurtarmak için döndüğünü, ancak evliliğin davacı kocanın kusurundan dolayı çekilmez hale geldiğini ileri sürerek asıl davanın reddi ile karşılık boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, 500,00 YTL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000 YTL. maddi – 25.000 YTL. manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Yerel Mahkemece, asıl davacı A. tarafından açılan boşanma davasının reddine, davalı-k.davacı M.. tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, aylık 160 YTL.yoksulluk nafakası ile 4000 YTL.maddi tazminatın asıl davacıdan alınarak davalı M..’ye verilmesine, davacı kocanın davalıya yönelik, davalının kişisel haklarını haleldar eden ve manevi tazminat talep hakkı doğuran eylem ve davranışlarının tespit olunamamış bulunması karşısında davalı M..’nin manevi tazminat talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile manevi tazminat yönünden bozulmuş, yerel mahkeme kararında direnmiştir.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, davalı-k.davacı M..’nin kişilik haklarının saldırıya uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar 16 günlük ayrılıklarından sonra birbirlerini affedip tekrar bir araya geldiklerine göre daha önceki olaylar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığından bahisle manevi tazminat talep edemezlerse de tanık beyanlarından tarafların bir araya geldikleri son üç haftalık zaman diliminde de davalı-k.davacı kadının herhangi bir kusuru olmaksızın davacı-k.davalı kocanın eşini istemediği, evden kovduğu, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği ve bu olayların davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığına göre Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı–k.davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 27.05.2009 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.