Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2008/635 E. 2008/635 K. 15.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/635
KARAR NO : 2008/635
KARAR TARİHİ : 15.10.2008

MAHKEMESİ : Menderes Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21.09.2007
NUMARASI : 2007/302 E-2007/491 K.
Taraflar arasındaki “tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Menderes Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.11.2005 gün ve 111/748 sayılı kararın incelenmesi Davacılar, Hazine ve dahili davalı Orman Genel Müdürlüğü, Özdere Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 25.9.2006 gün ve 4380-5607 sayılı ilamı ile, (….Davacılar vekili, miras yoluyla intikal, imar – ihya ve 60 seneyi aşkın zilyetlik nedeniyle kadastroca tespit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmaz bölümlerinin vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, tescil konusu taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kalan yerler olduğunu belirterek davanın reddine, 27.10.2003 günlü dilekçesiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili, sebep açıklamaksızın davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Belediye Başkanlığı temsilcisi, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 14.1.2005 günlü krokide C 2 harfi ile gösterilen 1392 m2, A2 ile gösterilen 10669 m2, E harfi ile gösterilen 3507 m2 A1-B harfi ile gösterilen 7114 m2 yüzölçüme sahip taşınmaz bölümlerinin davacılar adına tapuya tesciline, A1-A, C1, F, A3, B ve D harfleriyle gösterilen bölümler hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine davacılar vekili hükmün redde ilişkin bölümlerini, davalı Hazine, Orman ve Özdere Belediye Başkanlığı vekilleri kabule ilişkin bölümlerini temyiz etmişlerdir.
Dava, kadastroca tespit dışı bırakılan tapusuz taşınmazların ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle tescil isteğine ilişkindir.
Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısında dava konusu taşınmaz bölümlerinin 1956 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalılık, fundalık ve tepelik niteliği ile tespit dışı bırakıldığı bildirilmiştir. Yerel bilirkişi ve tanıklar davacıların miras bırakanı Hüseyin’in para ve emek sarf etmek suretiyle bu yeri fundalıktan tarla haline getirdiğini, dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile davacılar ve miras bırakanları tarafından kültür arazisi olarak tasarruf edildiğini,kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olmadığını, ziraatçi uzman bilirkişi kabulüne karar verilen taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunduğunu bildirmişlerdir. Bir yerin imar-ihya yoluyla kazanılması için orman sayılmayan, kamu hizmetine tahsis edilmeyen, para ve emek sarf edilmek suretiyle kültür arazisi haline getirilen yerlerden olması gerekir. Kabulüne karar verilen taşınmaz bölümleri 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırlama hattının dışında orman sayılmayan yerlerden olup, herhangi bir kamu hizmetine tahsis edildiği ileri sürülmediği gibi belirlenmemiştir. Diğer yönden dava konusu taşınmazın bulunduğu yerler 14.10.1992 tarihinde onaylanarak kesinleşen imar planı içerisine alınmıştır. Bu durumda, kabulüne karar verilen taşınmaz bölümlerinin imar planı içerisine alındığı tarihe kadar davacılar ve miras bırakanı Hüseyin tarafından ihya edilerek kültür arazisi haline getirildiği ve kazanma koşullarının oluştuğu belirlendiğine göre, taşınmazların bu bölümlerinin davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı Hazine, Orman idaresi ve Ozdere Belediye Başkanlığının hükmün bu bölümlerine yönelttiği temyiz itirazlarının reddi ile hükmün kabule ilişkin bölümlerinin ONANMASINA,
Redde ilişkin bölümlere ilişkin davacılar vekili ile Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; teknik bilirkişiler tarafından krokide A1- a ve C1 harfi ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin davada taraf durumunu almayan başka kimseler adına 1330 parsel numarasıyla kayıtlı bulunduğuna, F harfi ile gösterilen bölümün nitelik kaybı sebebiyle orman dışına çıkarıldığı, diğer reddedilen taşınmaz bölümleri üzerinde de, imar – ihyaya dayalı kazanma koşullarının oluşmadığı belirlendiğine göre bu yerler hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin taşınmazların bu bölümlerine yönelttiği temyiz itirazlarının reddi ile hükmün redde ilişkin bölümünün davacılar bakımından ONANMASINA,
Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda da açıklandığı üzere Hazine vekili, davacıların tescil isteğinin reddine, 27.10.2003 günlü dilekçesiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. A1-a, C1 harfiyle gösterilen bölümlerin dışındaki reddedilen yerler kısmen nitelik kaybı sebebiyle orman dışına çıkarılan, kısmen de ihya koşullarının oluşmaması nedeniyle davacıların bu yerlere ilişkin davası reddedildiğine, Hazine vekili de, tescil isteğinde bulunduğuna göre TMK.nun 713/6. fıkrası hükmü göz önünde tutularak taşınmazların bu bölümlerinin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar, Hazine ve dahili davalı Orman Genel Müdürlüğü vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetliğe dayalı tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, dava dilekçesinde sınırları bildirilen dava konusu taşınmazı imar ihya ettiklerini, 60 yılı aşkın bir süredir nizasız fasılasız zilyetlikleri altında bulundurduklarını ileri sürerek, taşınmazın adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Rumlardan kalan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle edinilemeyeceğini savunmuş; 27.10.2003 günlü dilekçesi ile de TMK’nun 713/6.maddesi uyarınca taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili davanın reddini talep etmiş; diğer davalı Özdere Belediye Başkanlığı davaya cevap vermemiştir.
Yerel Mahkemece davanın kısmen kabulüne, bilirkişice düzenlenen 14.1.2005 günlü krokide (C2) ile gösterilen 1392 m2, (A2) ile gösterilen 10669 m2, (E) harfi ile gösterilen 3507 m2, (A1-B) ile gösterilen 7114 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin davacılar adına tapuya tesciline; (A1-A), (C1), (F), (A3), (B) ve (D) ile gösterilen bölümler hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.
Taraflar vekillerinin temyizi üzerine, Özel Daire, metni yukarıda bulunan ilamla davalılar vekillerinin temyiz itirazlarını reddederek; 14.1.2005 günlü krokide (C2), (A2), (E), (A1-B) ile gösterilen taşınmaz kısımları yönünden davanın kabulüne dair hüküm bölümünü ve keza, (Al.-A), (C1), (F) ile gösterilen taşınmaz kısımları bakımından davanın reddi yönündeki hükme ilişkin davacılar vekilinin temyiz itirazlarını da reddedip, hükmün buna ilişkin bölümünü onamış; davalı Hazine vekilinin (A1.-A), (C1) ile gösterilen kısımlarla ilgili temyiz itirazlarının kabulüyle, taşınmazın bu kısımlarının Hazine adına tescili gerektiğine işaret ederek, kararı bu yönle sınırlı olarak bozmuştur.
Yerel Mahkeme, hakkındaki ret hükmü onanan (A1-a) ve (C1) ile gösterilmiş taşınmaz bölümlerini de kapsayacak şekilde önceki kararında direnmiştir.
Yerel Mahkemenin, kısmen onama ve kısmen bozma yönündeki Özel Daire ilamının içeriğini değerlendirmede yanılgıya düştüğü, direnme gerekçesinin ve varılan sonucun da bu yanılgıya dayalı olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Zira, az önce belirtildiği gibi, Yerel Mahkemenin önceki (kendisinde direnilen) kararının (A1-a) ve (C1) ile gösterilmiş taşınmaz kısımlarıyla ilgili hüküm bölümü Özel Dairece onanmış, davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin karar düzeltme talebi de reddedilmiş ve böylece hükmün bu bölümü kesinleşmiştir.
Kesinleşen hüküm bölümü yönünden, Yerel Mahkemece yeni bir kararın verilmesi usulen olanaklı değildir.
2- Davalı Hazine vekilinin TMK’nun 713/6.maddesine dayalı tescil istemine ve bu konudaki temyiz itirazlarına gelince: Davadaki taleplerin her biri hakkında kabul veya ret yönünde ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Davalı Hazine vekili, 27.10.2003 günlü dilekçesinde, TMK’nun 713/6. maddesi uyarınca taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir Özel Daire bozma ilamında da belirtildiği üzere; kısmen nitelik kaybı nedeniyle orman dışına çıkarılan yerlerden olmaları ve kısmen de imar ihya koşullarının oluşmamasından dolayı krokide (Al-a) ve (C1) ile gösterilen taşınmaz bölümleri yönünden davanın reddine karar verildiğine göre, davalı Hazine vekilinin bu kısımlar hakkındaki tescil talebinin kabulü gerekirken, yukarıda açıklanan usuli zorunluluğa rağmen, Yerel Mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir.
Yerel Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle; hakkındaki ret hükmü onanmakla kesinleşen, krokide (A1-a) ve (C1) ile gösterilmiş taşınmaz bölümleriyle ilgili davacı talepleri hakkında yeni bir hüküm kurulmaksızın, davalı Hazine vekilinin bu kısımlar hakkındaki TMK’nun 713/6. maddesine dayalı tescil talebinin kabulüne karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken; içeriği yukarıda açıklanan önceki kararda direnilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı, bu gerekçeyle bozulmalıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacılar vekili ile dahili davalı Orman Genel Müdürlüğü, Özdere Belediye Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harçlarının iadesine,
2- (2) nolu bentte açıklanan gerekçeyle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerle H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.