Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2008/622 E. 2008/637 K. 15.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/622
KARAR NO : 2008/637
KARAR TARİHİ : 15.10.2008

MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2008
NUMARASI : 2008/50-2008/174
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.5.2006 gün ve 2001/96 E.2006/162 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 28.11.2007 gün ve 2006/6938 E.2007/7635 K. sayılı ilamı ile, (….Dava, davalı kooperatife yapılan işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı kooperatif, davacı ile aralarında bir akdi ilişki bulunmadığını, işlerin dava dışı …. İnşaat’ın taşeronu olarak davacı tarafından yapıldığını ve yapılan işler bedelinin de dava dışı … İnşaat’a ödendiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş;davalı ile dava dışı H. T. arasında imzalanan eser sözleşmesinin eki olan mahal listesi ve iş programının celbi ile yapılan işlerin bu sözleşme kapsamında kalıp kalmadığının ve kooperatif kayıtları da incelenmek suretiyle hangi işler için ne miktar ödeme yapıldığının araştırılmasından ve dava dilekçesinde “vesair kanuni delail” denmek suretiyle yemin deliline de dayanıldığından, gerekirse davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu davacıya hatırlatılarak sonucuna göre bir kararı verilmesinden ibarettir.
Kabule göre de; iş bedelinin, yapıldığı yıl serbest piyasa rayici yerine, dava tarihi itibariyle hesaplanmış olması ve ayrıca davacının kabulünde olan avans ödemelerinin de mahsupta nazara alınmamış bulunması doğru görülmemiştir…..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı A.S. vekili 26.1.2001 harç tarihli dava dilekçesinde; Davacı yüklenicinin, sözlü sözleşme ile davalı iş sahibi kooperatife ait inşaatın kapı, pencere , (doğrama) işlerini yapmayı yüklendiğini, işe 1997 yılı başında başlanması ve 12 ay içinde bitirilmesinin kararlaştırıldığını, ancak işe başlanması için inşaatın hazır hale getirilmediğini, bu nedenle 10 ay gecikmeli olarak işin Ekim 1998 tarihinde bitirilebildiğini, davalıdan kaynaklanan gecikmeden dolayı maliyetin arttığını, bu hususun hesaplamada nazara alınması gerektiğini, ayrıca sözleşme dışı 35 adet kule pencere ve 5 adet kapı yapıldığını, ancak davalı kooperatif tarafından, davacının 2.128.900.000 TL.yi aidat borcu olduğu ileri sürülerek iş bedelinin ödenmediğini, oysa davacının borçlu değil, alacaklı durumda olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; 1.547.000.000 TL. iş bedelinin Ekim 1998 tarihinden itibaren %80 ticari faiziyle tahsiline, şayet davacının davalıya borcu var ise; saptanarak karşılıklı alacaktan takas-mahsup yapılmasına ve fazla alacağın davacıya ödenmesine, davacının davalı kooperatifte bir (tam) hisse ortaklığı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı SS…..Konut Yapı Kooperatifi vekili 3.4.2001 tarihli dilekçesinde; Dava konusu işin 5.3.1992 tarihli eser sözleşmesi gereği dava dışı Tekin İnşaat tarafından yüklenildiğini, davacının dava dışı ….İnşaatın taşeronu olarak iş yaptığını, eser sözleşmesinin tarafı olmadığını, bu nedenle de faturaları dava dışı …İnşaat adına düzenlediğini belirterek davanın husumet nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Yerel mahkemece, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte tanık beyanları ve özellikle keşif sırasında dinlenen kooperatif başkanı M.. S.G.’in imzalı beyanında; 5159 parsel sayılı taşınmazdaki binaların 8 adedinin ve 5160 parsel üzerindeki 28 binanın tamamının ahşap doğrama işlerinin davacı tarafından yapıldığının belirtilmesi üzerine sözlü anlaşmanın varlığının ve işin davacı tarafından gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği ve inşaat mühendisi bilirkişi tarafından toplam 36 adet dubleks binanın doğrama işinin malzeme dahil bedelin 33.337,50 YTL.olduğnun tespit edildiği, bu durumda davacının yaptığı imalat sebebiyle ücrete hak kazandığının sabit görüldüğü, teknik bilirkişinin düzenlediği rapora göre miktar daha fazla ise de, taleple bağlılık ilkesi gözönüne alınarak bu aşamada davacının 1.547,00 YTL.alacağının kabulüne, ayrıca davacının kooperatif üyeliğinin tam hisse olduğunun belirlenmesine yönelik talebin davalı tarafından kabul edilmesi karşısında buna ilişkin talebin kabulüne, yine ayrıca davacının kooperatife olan borçlar sebebiyle takas ve mahsup talebini ortaya koyduğu açık ise de, davalı tarafın bu konuda herhangi bir alacak isteminde bulunmadığı gözönüne alınarak bu talep yönünden de karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Özel Dairece, yukarıda belirtilen gerekçe ile karar bozulmuş, mahkemece ilk hükümde direnilmiştir.
Davalı ile dava dışı yüklenici H.T. arasında imzalanan 5.3.1992 tarihli eser sözleşmesi ile davalı kooperatife ait 5158 parselde; 8 adet 100 m2 lik, 5159 parselde; 9 adet 100 m2 lik, 5 adet 58 m2 lik, 5160 parselde; 12 adet 100 m2 lik, 6 adet 85 m2 lik, 10 adet 58 m2 lik olmak üzere toplam 50 adet dubleks daire vs. yapılması kararlaştırılmıştır.
Davalı kooperatif başkanı M.S.G. keşif tutanağındaki imzalı beyanında ise; 5159 parselde 8 adet, 5160 parselde 28 adet olmak üzere toplam; 36 adet binanın doğrama işinin davalı tarafından yapıldığını kabul etmiştir.
Uyuşmazlık; davalı iş sahibinin dava dışı yüklenici H. T.ile imzaladığı eser sözleşmesi kapsamı dışındaki davacının yaptığı işin miktarı (metrajı) ve tutarı ile yapılan ödemeler konusunda toplanmaktadır.
Eser sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir.Yüklenici, eseri sözleşme koşullarına teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi ise iş bedelini ödemekle mükelleftir.
Yanlar arasında doğrama işi ile ilgili olarak yazılı bir sözleşme bulunmadığından ve işin bedeli önceden kararlaştırılmadığından, Borçlar Kanununun 366.maddesi uyarınca iş bedelinin işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçleri nazara alınarak hesap edilmesi yerine dava tarihi itibariyle hesaplanmış olması, dava dilekçesinde “vesair kanuni delail” denilmek suretiyle yemin deliline de dayanıldığından, yapılan iş miktarının tespiti açısından gerekirse davacıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılmaması ayrıca davacının kabulünde olan avans ödemelerinin de mahsupta nazara alınmamış olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu durumda; Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının ihtilaf konusu olmadığı ve .. İnşaatın yaptığı işlerin dışındaki işler yönünden akdi ilişkinin varlığı nazara alınarak, mahkemece yapılması gereken iş; davalı ile dava dışı H.T.arasında imzalanan eser sözleşmesinin eki olan mahal listesi ve iş programının celbi ile yapılan işlerin bu sözleşme kapsamında kalıp kalmadığının, hangi işlerin .. İnşaat, hangi işlerin davacı tarafından yapıldığının kooperatif kayıtları da incelenmek suretiyle belirlenmesi ve dosya kapsamında mevcut ödeme belgeleri de nazara alınarak hangi işler için ne miktar ödeme yapıldığının araştırılması, ayrıca, dava dilekçesinde “vesair kanuni delail” denilmek suretiyle yemin deliline de dayanıldığından, gerekirse yapılan iş miktarının tespiti açısından davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular dikkate alındığında yerel mahkemenin önceki kararda direnmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi,