YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/560
KARAR NO : 2008/639
KARAR TARİHİ : 22.10.2008
MAHKEMESİ : İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/04/2008
NUMARASI : 2008/38-2008/466
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.03.2007 gün ve 2006/620-2007/201 sayılı kararın incelenmesi Davalı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 16.10.2007 gün ve 2007/15372-18689 sayılı ilamı ile ; (…Alacaklı, borçlular ile aralarında aktedilen üretici bayi sözleşmesinden doğan alacak için kurulan teminat ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmış ve borçlulara 9 örnek ödeme emri gönderilmiştir. Borçlu İİK’nun 150/a-3. maddesinde yapılan atıf gereği borca itirazını aynı Kanun’un 62.maddesi gereğince icra dairesine bildirmiştir. İİK’nun 150/a- 1.maddesinde ipotek, bir cari hesap veya işleyecek kredi vesaire gibi bir sözleşmenin teminatı olarak verilmiş ise icra mahkemesi bu sözleşme ve bununla ilgili sair belge ve makbuzları 68.maddedeki esaslara göre inceleme yetkisini haizdir. Öte yandan, İİK’nun 68/b maddesinin üçüncü fıkrasında 150/a maddesine göndermede bulunulmaktadır. Bu 1 ay içinde itiraz edilmeyen hesap özetinin gerçeğe aykırılığını borçlu ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Bu hükmün uygulanabilmesi için takip, borcunun cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen krediden doğması gereklidir. Somut olayda, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi olup olmadığı araştırılmamıştır. Böyle bir ilişkinin bulunmadığının saptanması halinde alacaklının dayanak teminat ipoteğinden dolayı genel mahkemede dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması mümkün değildir.
0 halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı/borçlu vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Alacaklı vekili itirazın kaldırılmasını istemiş; davalı borçlu S..vekili ise yetkiye süreye, borcun tamamı ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir.
Yargılama aşamasında icra dosyası ve davacı delilleri getirtilmiş; mahkemece davacı defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak, bilirkişiden rapor alınmıştır. Cari hesap ilişkisi varlığını kabul eden bu rapor hükme esas alınarak, sonuçta alacaklının itirazın kaldırılması isteminin kabulüne ve takibin devamına, borçlu aleyhine %40 tazminata hükmedilmiştir.
Davalı/borçlu vekilinin temyizi üzerine; Özel Dairece kararın başlık bölümüne aynen alınan ilke açıklandıktan sonra “…Somut olayda, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi olup olmadığı araştırılmamıştır. Böyle bir ilişkinin bulunmadığının saptanması halinde alacaklının dayanak teminat ipoteğinden dolayı genel mahkemede dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması mümkün değildir. 0 halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.” Gerekçesiyle karar bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hükmü temyize davalı/borçlu vekili getirmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi olup olmadığının mahkemece araştırılıp araştırılmadığı, noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak, cari hesap-kredi sözleşmeleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 68.maddesinde yazılı belgelerden değildir ve alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenemez.
Bu kuralın iki istisnası vardır;
Bunlardan birisi; İİK.150/a maddesi hükmünce cari hesap-kredi sözleşmesi ipotekle (limit-üst sınır) teminat altına alınmışsa alacaklının krediyi kullandırdığını belgelemesi halinde İİK.68. maddesindeki esaslara göre (İİK.62 ilâ 72 maddeleri hükümleri uygulanmak suretiyle) inceleme yapılması; diğeri de; İİK.nun 68/b maddesi hükmünce cari hesap-kredi sözleşmesine dayanılarak noter aracılığıyla hesap özeti tebliğ edilip; buna bir aylık sürede itiraz edilmemesi halinde İİK.68. maddede yer alan belge sayılarak, incelemenin yine bu maddedeki esaslara göre (İİK.62 ilâ 72 maddeleri hükümleri uygulanmak suretiyle) gerçekleştirilmesidir.
Davacı/alacaklı….Profil Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile dava dışı ……/B.. D. ve davalı S..E. arasında 27.03.2004 tarihli “Üretici Bayilik Sözleşmesi” düzenlenmiştir.
Bu sözleşme gereği 30.000.000.000 TL yi karşılamak üzere de dava dışı Yeter K. tarafından, adına kayıtlı taşınmazdaki hissesinin tamamı ../B..D.-S..E.’ın …Profil Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile olan ticari münasebetlerinden dolayı hasıl olabilecek her türlü riskin teminatı olarak …Profil Ticaret ve Sanayi A.Ş. lehine birinci derecede faizsiz ve fekki bildirilinceye kadar vadeli 30.000.000.000TL (Otuzmilyarlira)’sına karşılık ipotek edilmiştir. Sözleşme altında imzası olan S..E. ‘nin bu imzaya itirazı bulunmamaktadır.
Anılan sözleşmenin 22.maddesi “Cari Hesaplar” başlığını taşımakta olup; cari hesap ilişkisinin kurulması, devamı ve sona ermesine ilişkin esasları düzenlemektedir. Bu hüküm gereğince sözleşmenin imzalanması ile birlikte taraflar arasında cari hesap ilişkisinin kurulduğuna, davalı yanın herhangi bir karşı çıkması olmadığı gibi, bu husus davacı yanın da açıkça kabulündedir. Ayrıca yargılama aşamasında ibraz olunan müşteri cari hesap ekstresi içeriği ve bilirkişi tarafından incelenen defter kayıtları ile de bu ilişkinin varlığı belirgin biçimde ortaya konulmuştur.
Nitekim, alacaklı tarafından karşı tarafın ödemeleri aksatması nedeniyle hesap kat edilerek, cari hesap ekstresi de eklenmek suretiyle borçlular ../B.. D. ve davalı S..E. ile dava dışı borçlu Y.. K.’a İzmir …..Noterliğinden 09.12.2005 tarihli ihtarname gönderilmiş; ancak muhataplar adreste tanınmadıklarından bila tebliğ iade edilmiştir.
Alacaklı, ipoteğin paraya çevrilmesi istemiyle 12.12.2005 tarihinde takibe girişmekle, borçlulara “Örnek:9 İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip taleplerinde ödeme emri” gönderilmiş; davalı borçlu Süleyman 27.03.2006 tarihinde TK.35 maddesine göre yapılan tebliğ üzerine Beyoğlu İcra Dairesi aracılığıyla gönderdiği 03.04.2006 tarihli dilekçesiyle takibe itiraz etmiş; dilekçe İzmir 6.İcra Müdürlüğü dosyası içine 19.10.2006 tarihinde havale edilerek alacaklı vekiline tebliğine ve takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Eldeki dava ile itirazın kaldırılması istenmiş; mahkeme, yukarıda açıklanan dosya içeriğine göre cari hesap ilişkisinin varlığına işaretle davayı kabulle sonuçlandırmıştır. Bozma ilamında taraflar arasında cari hesap ilişkisinin olup olmadığının araştırılmadığına işaret edilmişse de bu husus dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Zira, gerek ibraz olunan Üretici Bayilik Sözleşmesi içeriği ile bu sözleşmenin 22.maddesi kapsamı, gerek borçluların sözleşme adreslerine tebliğe çıkarılan cari hesap ekstresi içeriği ile bilirkişi raporunda ortaya konulan tespitler karşısında taraflar arasında cari hesap ilişkisinin kurulduğu belirgindir. Diğer taraftan, dosyaya delil olarak örneği ibraz edilen icra dosyaları ile yine tarafları aynı olan İzmir 6.İcra Md.nün 2005/10020 sayılı dosyasında davalı/borçlu Süleyman aleyhine girişilen ilamsız takip talebi kapsamından, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayanıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan durum karşısında mahkemenin, toplanan delillere dayanarak taraflar arasında cari hesap ilişkisinin varlığının kabulü gerektiğine ilişkin direnmesi yerindedir.
Ne var ki, Özel Dairece davalı/borçlu vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
Bu hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı direnme kararı uygun olup, işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 22.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.