Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2008/490 E. 2008/496 K. 16.07.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/490
KARAR NO : 2008/496
KARAR TARİHİ : 16.07.2008

MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 8.5.2007
NUMARASI : 2007/48-2007/136
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 4.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.3.2006 gün ve 2005/299-2006/78 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 14.11.2006 gün ve 2006/7031-9163 sayılı ilamı ile, (“…”Davacı vekili dava dilekçesinde, Silahlı Kuvvetler adına öğrenci olarak kayıt edilen davalı İ. K..D.’nin öğrenimini tamamlamadan okuldan kendi isteği ile ayrıldığını bu suretle yüklenme senedi hükümlerini ihlal ettiğini, davalı öğrenciye 17.397.400.000 TL. masraf yapıldığını, öğrencinin velisi olan Y.D.’nin vermiş olduğu 4.9.2003 tarihli dilekçe ile tahakkuk eden borcu faizi ile birlikte ödemeyi taahhüt ettiğini, borca mahsuben de 12.233.090.000 TL ödediğini, geriye asıl alacak ve faizi olarak 14.841.210.000 TL. borç kaldığını ancak bunu ödemediğini; bakiye kalan 5.164.310.000 TL asıl alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek faizinin ve davalılar tarafından ödenen 12.233.090.000 TL’nin ise sarf tarihinden ödeme tarihine kadar işlemiş faizinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Yargılama aşamasında davalının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi için mahkemece alınan bilirkişi raporlarında, yüklenme senedinde gösterilmeyen atış, personel ve amortisman giderlerinden davalının sorumlu olmayacağı, bu kaleme ait masrafların belirlenen harcamalardan düşülmesi ve buna göre değerlendirmenin yapılması gerektiği ileri sürülerek bu kalemlere ait masraflar düşüldükten sonra hesaplama yapılmış, davalıların 7.676.715.930 TL asıl 4.491.162.266 TL faiz olmak üzere toplam 12.167.878.196 TL borçları olduğu, buna karşılık 12.233.090.000 TL ödeme yapıldığı, davalıların borcu olmadığı, aksine 65.211.804 TL. alacaklarının bulunduğu belirtilmiş, mahkemece de bu rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan ve İzmir …. Noterliğince düzenlenen, davalı öğrencinin velisi tarafından da imzalanan yüklenme senedinde “Silahlı Kuvvetler adına öğrenci olarak okulun giriş şartlarına uygun şekilde kayıt ve kabulüm yapıldığı takdirde Subay çıkıncaya kadar, yürürlükte bulunan veya öğrenim süresi içerisinde çıkacak kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve sair mevzuat hükümlerini kabul ettiğimi, bunlara aynen uyacağım…”şeklinde taahhüt verilmiştir.
5401 sayılı Askeri Öğrencilerden Başarı Göstermeyenler Hakkındaki Yasanın 3.maddesine göre; “sağlık sebepleri dışında okullarla yüksek öğrenim kurumlarından çıkarılan öğrencilere Devlet tarafından yapılan bilûmum masraflar faizi ile birlikte mukavelesi gereğince ödettirilir.” Askeri Okullara Alınan Öğrenciler İle Silahlı Kuvvetler Hesabına Fakülte Ve Yüksek Okullarda Okuyan Öğrenciler için Yüklenme Senedi Düzenlenmesine Ve Bu Okullardan Çeşitli Sebeplerle Ayrılacak Öğrencilere Veya Kefillerine Ödettirilecek Tazminata Dair Yönetmelik’e 13.02.1992 tarih 21141,sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak eklenen değişiklik gereğince askeri okullardan başarısızlık nedeniyle ilişiği kesilen öğrencilerin sorumlu oldukları masraflar, belirtilmiş, bu durumdaki öğrencilerin sorumlu olduğu masraf kalemleri arasında atış, personel ve amortisman giderleri de sayılmıştır.
Somut olayda; davalı adına velisi tarafından askeri okula giriş esnasında verilen yüklenme senedinin düzenlendiği tarihte yukarıda sözü edilen yasa ve yönetmelik hükümleri yürürlüktedir ve bunlar bilinerek yüklenme senedi düzenlenip imzalanmıştır. Yüklenme senedi içeriğinde ise yasa ve yönetmelik hükümlerine uyulacağı taahhüt edildiğine göre, davalının sorumlu olacağı masraflar arasına atış, personel ve amortisman giderlerinin de dahil edilmesi gerekirken, yerinde olmayan bilirkişi raporları doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen husus doğrultusunda davalının atış personel ve amortisman giderleri ile bunların sarf tarihinden itibaren işlemiş faizinden de sorumlu olacağı dikkate alınarak yeniden bilirkişiden ek rapor alınmalı ve bu rapor doğrultusunda karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…..)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, eğitim ve öğretim gideri alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı Milli Savunma Bakanlığı vekili, Silahlı Kuvvetler adına kayıt ve kabul edilen davalı İ.. K.D.’nin öğrenimini tamamlamadan okuldan ayrılmak suretiyle yüklenme senedi hükümlerini ihlal ettiğini, İzmir …Noterliğince düzenlenen 25 Ağustos 2000 gün ve 30155 sayılı yüklenme senedi hükümlerine göre, davalı öğrenci adına velisi Y. D.’nin, iş bu taahhüt senedi hükümlerine aykırılık halinde Devletçe yapılan masrafları ve ayrıca Yatı masrafı karşılığı 4 yıllık 12.009.375.000.-TL’ yi sarf tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, aynı Noterlikçe düzenlenen kefalet senedi hükümlerine göre de, diğer davalı A.B.’ın, yüklenme senedi hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde yapılan masrafları 12.009.375.000.-TL’yı geçmemek üzere müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı öğrenciye öğrenimi süresince toplam 17.397.400.000.-TL masraf yapıldığını, öğrencinin babası olan davalı Y. D.’nin Ege Ordu Defterdarlığına verdiği 04.09.2003 tarihli dilekçe ile tahakkuk eden borcu faizi ile birlikte ödemeyi taahhüt edip, borca mahsuben 04.09.2003 tarihinde 20.000.000.-TL, 07.10.2003 tarihinde 12.213.090.000.- TL olmak üzere toplam 12.233.090.000.TL ödeme yaptığını, ilgili saymanlıkça davalı Y.D. tarafından yapılan ödemenin tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 9.676.900.000.TL olarak hesaplandığını, ödenen meblağlar düşüldükten sonra geriye kısmi ödeme tarihine kadar işlemiş faiz dahil 14.841.210.000.- TL borç kaldığını ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere; 5.164.310.000.- TL’nın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ödenen 12.233.090.000.-TL. nın sarf tarihinden ödeme tarihine kadar işlemiş olan 9.676.900.000.-TL faizinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini cevaben bildirmişlerdir.
Yerel Mahkeme, Yüklenme senedinde atış, personel gideri ve amortisman ile ilgili bir taahhüdün bulunmadığı, diğer giderlerin ise davalılarca fazlasıyla ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş; davacı vekilince temyiz edilen karar Özel Dairece metni yukarıda bulunan ilamla bozulmuş; Yerel Mahkeme gerekçesini tekrar ederek ve genişleterek önceki kararında direnmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, Hukuk Genel Kurulu’nun 22.11.2006 gün ve E:2006/15-743, K:740 sayılı; 29.12.2006 gün ve E:2006/18-757, K:763 sayılı; 02.05.2007 gün ve E:2007/18-229, K:238 sayılı; 03.10.2007gün ve E:2007/18-643, K:714 sayılı; 03.10.2007 gün ve E:2007/18-644, K:715 sayılı; 31.10.2007 gün ve E:2007/18-785, K:806 sayılı; 31.10.2007 gün ve E:2007/18-796, K:800 sayılı; 14.11.2007 gün ve E:2007/18-863, K:836 sayılı; 05.12.2007 gün ve E:2007/18-913, K:948 sayılı; 20.02.2008 gün ve E:2008/18-137, K: 153 sayılı; 27.02.2008 gün ve E:2007/18-209, K: 203 sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenerek, öğrenci ve yasal temsilcisi ile kefilin yüklenme senedinde harcama kalemleri arasında açıkça yer verilmeyen giderlerden sorumlu tutulmalarına olanak bulunmadığı sonucuna varılmış olmasına, bu itibarla yüklenme senedinde gösterilmeyen artış, personel ve amortisman giderlerinin hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiği yönündeki Yerel Mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,16.7.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.