Yargıtay Kararı Hukuk Genel Kurulu 2008/44 E. 2008/49 K. 30.01.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/44
KARAR NO : 2008/49
KARAR TARİHİ : 30.01.2008

MAHKEMESİ : Samsun 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2007
NUMARASI : 2007/11-2007/950
Taraflar arasındaki “itibari hizmet süresinin tesbiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun 2. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.05.2006 gün ve 532-366 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 14.11.2006 gün ve 13467-14653 sayılı ilamı ile, (…Sigortalılık süresini arttırıcı itibari hizmet süresi; fiziksel, ruhsal ve fizyolojik bakımlardan insan sağlığını ve çalışma gücünü olumsuz yönde etkileyerek yaşam süresini kısaltan ağır ve yıpratıcı koşullar altında çeşitli tehlikelere açık olarak çalışanlar için getirilmiş sosyal amaçlı bir uygulama olup, konu ile ilgili 2098 ve 3395 sayılı Kanunlardaki amaç, bu işlerde çalışanlara, anılan etkenler yönünden farklı ortamlarda çalışanlara göre özel bir koruma sağlamaktır.
506 sayılı Yasanın 3395 sayılı Yasayla değişik Ek 5. maddesi hükmüne göre, anılan itibari hizmet süresinden yararlanabilmek için, Yasada öngörülen iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gereklidir. Bunlardan birinci koşul, eldeki dava yönünden, sigortalının Azotlu Gübre Sanayinde çalışmış olması; ikinci koşul ise, yine aynı maddenin alt bendlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerden birinin olayda ayrıca gerçekleşmiş bulunmasıdır.
Keşif sırasındaki beyanlardan, özelleştirme nedeniyle devredilen fabrikada üretime yönelik herhangi bir çalışma olmadığı, genel bakım ve onarım işlerinin yapılmakta olduğu belirlenmiş olup; 10.10.1997 tarihine dek idari hizmetlerde,anılan tarih sonrasında ise itfaiye şefliği emrinde şoför olarak çalışan davacının hangi zararlı dış etkenlerden ne şekilde etkilendiği için Yasadan yararlandırılması gerektiği konusunda tanık anlatımları dışında, herhangi bir veri elde edilememiştir. Yargılama sürecinde toplanan kanıtlarla, özlük dosyasındaki bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda; üretim bölümlerinden ayrı ve yasanın aradığı etkenlere maruz olumsuz koşullarda bir çalışması bulunmadığı anlaşılan davacının istemi yönünden davanın reddi yerine, soyut ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalılar vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinde düzenlenen itibari hizmet; maddede belirtilen işyerleri ve işlerde çalışan sigortalıların, bu işlerde en az 3600 gün çalışmaları koşuluyla prim ödeme gün sayılarının 1/4’ünün sigortalılık sürelerine eklenmesine olanak tanıyan bir uygulamadır.
Anılan madde ile, ağır, riskli ve sağlığa zararlı işlerde çalışan kişilere itibari hizmet süresinden yararlanma olanağı tanınmasının amacı, bu işlerin fiziksel, ruhsal ve fizyolojik olarak insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen şartlar altında yapılıyor olmasıdır.
İtibari hizmet süresinden yararlanacak olanlar belirlenirken, maddenin tanımından yola çıkılarak, işyerinin ve yapılan işin niteliğinin dikkate alınması, maddede tanımlanan; ağır, riskli ve sağlığa zararlı işlerin fiilen yapılması aranacaktır.
Bir diğer ifadeyle, 506 sayılı Kanunun Ek 5. maddesinin IV numaralı bendi uyarınca itibari hizmet süresinden yararlanabilmesi için sigortalının; (Azotlu gübre ve şeker sanayiinde) fabrika, atölye, havuz ve depolarda ve trafo binası işyerlerinde çalışması ve ayrıca sigortalının bu işyerlerinde, “Hizmetin Geçtiği Yer” başlıklı bölümünde belirtilen “Çelik, demir ve tunç döküm işlerinde”, “zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü ve patlayıcı gaz, asit, boya işleri ile gaz maskesiyle çalışmayı gerektiren işlerde”, “Patlayıcı maddeler yapılması işlerinde” ve “Kaynak işlerinde” çalışması gerekmektedir.
Kanunun uygulamasında itibari hizmet süresinden yararlanılabilmesi için sigortalının maddede yer verilen her iki koşulu da birlikte gerçekleştirmesi zorunludur.
Anayasa Mahkemesinin (27.03.2007 günlü Resmi Gazetede yayımlanan) 04.10.2006 gün ve 2002/157 Esas ve 2006/97 Karar sayılı kararı ile; madde metninde yer alan “Azotlu gübre ve şeker sanayinde” ibaresi Anayasa’ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmiş ise de, hizmetin geçtiği yer tanımında hiçbir değişiklik söz konusu değildir.
Ek 5. maddede işyerlerinin niteliği ile itibari hizmet kapsamındaki işler birlikte tanımlanmış olup, itibari hizmet kapsamında değerlendirilmesi gereken işin, bizzat sigortalı tarafından üretim süreci içerisinde yapılması gereklidir. Denetim, kontrol ve idareciliğin gerektirdiği gözlem ve benzeri amaçlarla bu çalışma bölgelerinde geçici süreli bulunmalar itibari hizmet kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Davacının, davaya konu sürede, davalı gübre fabrikasında itfaiye araç şoförü olarak çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Madde kapsamında “hizmetin geçtiği yer” tanımlamasında, “itfaiye” hizmeti tanımına yer verilmediğinin açık bulunması ve zaman zaman açıkhavada bahçedeki çiçekleri sulaması karşısında, davacının çevresel zararlı etkilere maruz kaldığının kabulü ile maddede belirtilen itibari hizmet süresinden yaralandırılamaz.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının davalı Toros Tarım San. A.Ş.ye geri verilmesine 30.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.